Ahlak Şurasında Arap Baharı konuşuldu.
Türkiye Yazarlar Birliği, Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu sene ikincisini düzenleyeceği Ahlâk Şurası'nda siyaset ve ahlâk konusunu masaya...
Türkiye Yazarlar Birliği, Konya Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu sene ikincisini düzenleyeceği Ahlâk Şurası'nda siyaset ve ahlâk konusunu masaya yatıracak. TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu, 22, 23 ve 24 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek şûraya Konya olarak ev sahipliği yapmaktan büyük memnuniyet duyduklarını ifade etti. Büyük ahlâkçı düşünür Mevlana Celaleddin Rumi'nin hatırasına atfedilen şûrada siyaset ahlâkının ele alınacağını kaydeden Köseoğlu, beş ayrı oturumda 27 ilim ve fikir adamının şûrada düşüncelerini beyan etme imkânı bulacaklarını söyledi.
DAVUTOĞLU'NUN DA KATILMASI BEKLENİYOR
Konya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın desteği ve Türkiye Yazarlar Birliği'nin düzenlemesi ile hazırlıklarda son noktaya ulaşılan Ahlak Şûrası'nda şu konu başlıkları değerlendirmeye tutulacak: Siyaset Ahlâkının Felsefi Temelleri, Uluslararası Siyasetinin Ahlâkî Sorgulanması, Müslüman Ülkelerde Siyaset ve Ahlâk İlişkisi, Ekonomi Politikaları ve Ahlâk. 22 Kasım Cuma günü Merkez Bera Otel'de saat 10'da başlayacak şûranın açılışını akademisyen ve siyaset felsefecisi kimliği ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun yapmasının beklendiğini belirten Köseoğlu, bütün ilgilileri şûraya beklediklerini söyledi.AHLAKTAN SİYASETE, SİYASETTEN AHLAKA
Açılış konuşmalarını ise Prof. Dr. Yasin Aktay'ın oturum başkanlığında iki değerli akademisyen yapacak. Kendisi de eski bir siyasetçi olan, eski bakanlarımızdan Prof. Dr. Mehmet S. Aydın ahlâktan siyasete, siyasetten ahlâka varışın imkânlarını sorgularken, Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç yüzyıllar öncesinden Hz. Mevlana'nın sesini bugüne taşıyarak günümüz labirentlerinde bize öncülük etmesini sağlayacak. Aynı gün içerisindeki son oturumda ilahiyatçı Doç. Dr. Hasan Yücel Başdemir ahlâk ve tabiat ilişkisini irdelerken, siyaset bilimci Prof. Dr. Bekir Berat Özipek modern Batı siyasetinin ahlâk temellerini tartışacak.BATI VE İSLAM DÜNYASININ İMTİHANI
23 Kasım Cumartesi şuranın en yoğun günü yaşanacak. Batı dünyasının ikiyüzlü bir tutumla seyirci kaldığı Suriye ve Mısır sorunları Prof. Dr. Muhittin Ataman, Prof. Dr. Şükrü Karatepe, Prof. Dr. Ramazan Gözen ve Prof. Dr. Berdal Aral tarafından mercek altına alınacak. Günün ikinci oturumunda ise Müslüman dünyasının 21. Yüzyılda vermekte olduğu sınav değerlendirilecek. Prof. Dr. Alparslan Açıkgenç'in oturum başkanlığında Doç. Dr. Süleyman Elik ve Doç. Dr. Adem Çaylak İran siyasetini, Prof. Dr. Hayri Kırbaşoğlu ve yazar Abdurrahman Arslan ise Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri'nin siyasetini tartışmaya açacak. Günün son oturumunda ise küresel çıkar çatışmalarının yani ekonomik dünyanın ahlakiliği konuşulacak. Prof. Dr. Mustafa Acar ve Prof. Dr. Atilla Yayla liberal ekonomilerin, Doç. Dr. Cem Somel ve Prof. Dr. Mehmet Bulut ise ekonomi politikalarında ahlâk ve adalet meseleleri üzerine sorular soracak.KATILIMCILAR KONYA'YI GEZECEK
Şûra'nın son günü olan 24 Pazar kapanış oturumunda yarım kalan sözlere ve cevapsız kalan sorulara son nokta konacak. Aynı zamanda bir değerlendirme amacıyla buluşulan bu bölümde Şûra boyunca görev alan oturum başkanları sonuç bildirgesine şekil vermek için kendilerine ve salona söz verecekler. Sonuç bildirgesinin okunmasının ardından son bulan etkinlikte katılımcılara Konya'yı tanıma, gezme fırsatı da sunulacak. Tebliğler, müzakere metinleri ve sonuç bildirgesi kitaplaştırılarak ahlâki olanı siyasî olanla buluşturma gerekliliğini hatırlatan bir metne kavuşmaları sağlanacak.Büyük Ahlakçı Mevlana Celaleddin-i Rumi2nin hatırasına düzenlenen Siyaset ve Ahlak temalı II. Ahlak Şurasının ikinci günü ilk oturumunda Uluslar arası Siyasetin Ahlaki sorgulanması tartışıldı. Başkanlığını Prof. Dr. Şükrü Karatepe'nin yaptığı oturuma konuşmacı olarak, Prof Dr. Muhittin Ataman, Prof. Dr. Birol Akgün, Prof. Dr. Ramazan Gözen ve Prof. Dr. Berdal Aral katıldılar.
Mısır Darbesi karşısında ABD ve Avrupa Birliği konulu bir bildiri sunan Prof. Dr. Ataman, şunları söyledi; Mısır darbesi karşısında ABD Ve AB'nin tutumu aynı oldu. Bu da bize batının genellikle realist bir doğrultuda politika ürettiğini gösteriyor. Batıya dışarıdan bakıldığı zaman, iki yüzlü bir politika izlediği söylenir. Aslında batı rasyonel realişt bir politika izlemektedir.
Batının ahlak anlayışı, kıt kaynaklar karşısında kendi ihtiyacını maksimize edecek bir düşünce temeline oturtulmuştur. Yani araçsal akla dayanan ahlak anlayışına sahiptirler.Araçsal ahlak anlayışında, toplumcu ahlak anlayışı yoktur. Ahlak anlayışı çıkarlara göre değişebilir. Bireysellik ve pragmatizme dayanır. Batının bu ahlak anlayışı, sahip oldukları Hıristiyan dini ile ilgilidir. Barış ve savaş ülkeleri düşüncesi bu ahlak anlayışının temelini oluşturur. Araçsal ahlak bir Pazar ahlakıdır. Pazarlıklar sonucu uygulamaya konulur.
Ataman'ın konuşması karşısına bir müzakere sunumu ile karşılık veren Prof. Dr. Birol Akgün ise konuşmasında şu noktalara değindi; "Bugünkü uluslar arası kurumlar batılılar tarafından oluşturulduğu için bu kurumlarda batılı ahlak anlayışı hakim.Soğuk savaşın bitmesinden sonra küreselleşen dünyaya batılı normlar hakim oldu. Bu yüzden bu normlara uyum sağlayamayan her türlü hareket dışlandı ve ötekileştirildi.
1990'lı yıllarda uluslar arası ilişkilerde geliştirilen "Koruma Sorumluluğu" adı altındaki düşünce her insan batılı anlamda özgürlük normlarından faydalanmalıdır görüşü kabul görmeye başladı. Bu durumdan faydalanamayan ülkelerin insanlarının, aynı haktan faydalanabilmesi adına gerekirse uluslar arası müdahaleler yapılabileceği kararı alındı.Bu karar Irak ve Libya'da uygulamaya koyuldu. Suriye ve Mısır'da ise ahlaken savunulamaz bir tutum olmasına rağmen müdahaleden kaçınıldı. Bu da batının sahip olduğu rasyonel realist ahlakçı ahlakın bir sonucudur.
Batı insanı 1990'lı yıllarda Doğu Avrupa'da meydana gelen özgürlük hareketleri karşısında duyduğu heyecanı, Ortadoğu ülkelerinde meydana gelen özgürlükçü hareketler karşısında duymamıştır."Oturuma Suriye iç savaşı karşısında Rusya ve Çin başlığı altında bir bildiri ile katılan Prof: Dr. Ramazan Gözen ise Suriye olaylarının bu kadar uzamasının temelinde Libya olayları sırasında batının ortaya koyduğu tavrı iyi okumak gerektiğinin yattığını belirtti.
Prof. Gözen, "Arap Baharı adı ile başlayan özgürlük hareketlerinin içsel hak istekleri olan halk ayaklanmalarıdır. Ancak Libya'da olay bu sınırların dışına taşındı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde Rusya ve Çin'in çekimser kalması ile Libya'da bir uçuşa yasak bölge oluşturulması kararı alındı. Ancak bu karardan sonra Avrupalı bazı ülkeler ve ABD bu ülkede çıkarlarını kaybetmemek için askeri müdahalede bulundular. Bu müdahale, Rusya ve Çin'e aldatıldıkları hissini verdi. Suriye'de de aynı ruh halini yaşamak istemeyen bu ikili Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulundan bir karar çıkmasını veto haklarını kullanarak engelliyorlar." dedi.
Gözen'in bildirisine karşı bir müzakere sunan Prof. Dr. Berdal Erol ise "İkinci Dünya Savaşından sonra uluslar arası ilişkiler daha ahlaki bir tutuma yönelmiştir. Mesela insan özgürlüğü ve haklarına aykırı uluslar arası anlaşmalar yapılamaz görüşü kabul edilmiştir. BM bu konuda bir hayli yol alınmasında önemli katkılarda bulunmuştur.BM Güvenlik Konseyinin yapılanması ahlaksız bir yapılanmadır. Bir daimi üyenin veto ettiği bir kararı denetleyecek bir üst kurulun bulunmaması büyük eksikliktir" şeklinde konuştu. Günün ikinci oturumunda, Müslüman Ülkelerde Siyaset ve Ahlak ilişkisi tartışıldı. Başkanlığını Prof. Dr. Mehmet S. Aydın'ın yaptığı oturuma, İran Siyasetinin Mezhepçilik tartışması konulu bildirisiyle Doç. Dr. Süleyman Elik, bu konuya karşı sunduğu müzakere ile Doç. Dr. Adem Çaylak, Suudi Arabistan ve Bağımlılık Tartışmaları konulu bildirisi ile Prof. Dr. Bilal Kuşpınar ve sunduğu müzakere ile Abdurrahman Arslan katıldılar. Günün son oturumunda ise Ekonomi Politikaları ve Ahlak konusu konuşuldu.
Başkanlığını Prof. Dr. Mehmet Bulut'un yaptığı OTURUMA, Prof. Dr. Mustafa Acar, Prof. Dr.Abdülkadir Buluş , Doç. Dr. Cem Somel ve Doç. Dr. Hüsnü Kapu katıldılar.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.