Karamanoğlu Mehmet bey Üniversitesi Tarih bölümü öğretim üyelerinden dostum doçent doktor Mustafa Durdu ziyaretime geldi. Elinde iki kitabı, dilinde güzel cümleleri, yüzünde gülümsemeleri ile  güzel bir gün geçirmemize vesile oldu.
İpsalalı Ahmet Paşa ve Kavala Kazası  kitaplarını imzalı takdim edip ağabey epeyce zamandır  uzun birlikteliğimiz ,görüşmemiz olmadı benim bugün vaktim müsait siz de uygunsanız  bizim köye doğru götüreyim dedi ve tarifi mümkün olmayan bir gün geçirdik. Dağ orman,kır bayır, kedi köpek, koyun kuzu, çiçek böcek,ve de göl manzaralı Çumra Apa civarı gezintimiz zihnimizin bir köşesinde eğleşe dursun. 
Kitapları kısaca tanıtıvereyim.

İPSALALI AHMET PAŞA
Yazılı tarihimize gir-e-meyen ya da satır aralarında kalmış ya da teferruatlı bilgi doküman bulunmayan üzerine çalışma yapılmamış bir çok kahramanlarımızdan biridir İpsalalı Ahmet Paşa (Ö.1819).
Osmanlı-Rus Harbi’ndeki özverili mücadelesi, Rusya’daki esaret ayları akabinde kendisine verilen önemli görevlerini de anlatan  bu kitapta çalışkan kardeşimiz Mustafa Durdu gayet ciddi bilimsel üslupla incelemiş,  Osmanlı arşivinden belgelerle desteklemiş salt bir biyografi çalışması olmaktan ziyade savaşın tarihini de ele aldığı bir eser olmuş. 
Ahmet Paşa’nın Sırp isyanının bastırılmasındaki rolü ile Kastamonu ve Erzurum’daki faaliyetleri de kitabın konusunu oluşturuyor kitapta bugün de gündemde olan Ukrayna Toprakları ile Moldova Romanya ve Bulgaristan’daki aşina olduğumuz pekçok şehir kasaba ismi ile de karşılaşacaksınız.

KAVALA KAZASI (1830-1845) 
Bugün Yunanistan sınırları içerisindeki KAVALA esasen tipik bir Türk şehridir.
 16. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı hakimiyetine giren Kavala 1. Balkan harbi ne kadar adalar denizinin kuzey sahillerinde önemli bir liman şehri olma vasfını korumuştur. Şehrin bugün dahi varlığını devam ettiren en önemli simgesi 1. Süleyman devrinde yaptırılan su kemerleridir Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa ile Şam Valisi Şerif Paşa’nın da nüfus kayıtlarının yer aldığı 1844 tarihli nüfus defterine göre şehrin %85’ini Müslümanların oluşturduğu, Kavalalı Mehmet Ali Paşa Medresesi’nin de önemli bir eğitim merkezi olduğunu da kitapta belgelerle görebiliyoruz.
Her iki kitabında Çizgi Kitabevi yayını olarak neşredilmesi  yayınevinin bilimsel çalışmaları desteklemeye devam ettiğini gösteriyor ki  bu da takdire şayandır.