AKİF DAİMA - Mehmet Nuri Yardım
Çocukluk yıllarımdan hatırlıyorum. Mehmed Âkif vefat yıldönümünde yine okullarda anılırdı ama baştan savma ve zevahir-i kurtarmak maksadıyla. Sonuç itibariyle “İstiklal Marşı”mızın şairiydi. Fakat egemen anlayış Âkif’i pek sevmiyordu. Şairimizin şahsiyeti, ahlakı ve fikirleri üzerinde değil de sadece millî marşımız üzerinde durulup geçiliyordu. Peki ya bu büyük marşı yazdıran ruh!
Son 20 yıldan beri Mehmed Âkif’in anma programları, çok derinlikli, geniş ve kuşatıcı yapılıyor. Artık merhum şairimiz bütün yönleri ile ele alınıyor: Şairliği, mütefekkirliği, Millî Mücadeledeki soylu duruşu, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad mecmualarındaki seçkin yürek yangını yazıları… İslam’a sıkı sıkıya bağlılığı, Müslümanlara “İttihad-ı İslam”ı devamlı hatırlatması…
Âkif ile komşuluğum eski, en az 30 yıllık… Doğduğu, sonra yerine başka bir binanın yapıldığı (Eski Sarınasuh Mahallesi, Balipaşa Caddesi) evine 20 adım mesafede oturuyorum. Şüphesiz bu yakınlık, beni Fatih’e bağlayan en önemli faktör. Komşuluk iyi ama asıl fikirlerine, ideallerine, heyecanına, dost ve aşina olmalı insan. Cenabı Allah bizi o kutlu samimiyetine yakın eylesin. Davet edildiğim okullarda öğrenciler hep sorar: “En çok sevdiğiniz edebiyatçı kim?” İlk başta nazlanırım ama ısrar üzerine, sırrımı açıklayıp “Mehmed Âkif” derim. Cevabım, talebelerin hoşuna gider, coşkuyla alkışlarlar. Çünkü onlar da en çok Âkif’i severler. Zira hepsi de “Âsım’ın Nesli”ndendir. Ve o feyizli, bereketli, nurlu yolun yolcularıdır.
Âkif’in bu kadar çok sevilmesinde emeği geçenlerin başında kıymetli ağabeyim, büyüğüm M. Ertuğrul Düzdağ gelir. Başta Safahat olmak üzere Âkif Külliyatı’nda o kadar çok himmeti, gayreti var ki… Âdeta ömrünü Âkif’e hasretti. Ne mutlu! Mehmed Âkif Ersoy Fikir ve Sanat Vakfı Başkanı Mehmet Cemal Çiftçigüzeli de mesaisinin çoğunu “Çanakkale” şairine adadı. Mısır’a, Azerbaycan’a, Balkanlar’a gitti, Türkiye’deki ediplerle birlikte birçok ülkede sempozyumlar düzenledi. Âkif’in Kahire’deki evini aradı buldu. Müze yapılması için uğraştı durdu. Bu emekler teşekkürü ve duayı hak ediyor.
Sanatkârımızın kıymetli torunu Selma Argon hanımefendi de yıllardır dedesinden bahsediyor. Yurtiçinde ve yurtdışında yüzlerce konferans verdi. Büyük Âkif’i anlatmaya devam ediyor. Fatih Bayhan kardeşimiz de şairimizin hatırasını yaşatmak adına Sebilürreşad dergisini yayımlamaya devam ediyor. Velhâsıl Âkif’in yeni nesiller tarafından hakkıyla tanınması için herkes çaba gösteriyor. Üniversite hocaları, vakıflar, dernekler, belediyeler, yazarlar, öğretmenler… Ben de naçizane mücahid münevverimiz hakkında bir kitap yazdım: İstiklal Marşı’nın Bülbülü Mehmed Âkif Ersoy. Akıl Fikir Yayınları arasında çıkan kitapta şairimizin farklı cepheleri üzerinde durdum. Kitabı, “Çanakkale, Millî Mücadele ve 15 Temmuz Şehitleri’mizin aziz hatırasına” adadım. Rahmetli Mehmed Niyazi ve diğer dostlarla birlikte, Âkif’in Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında buluştuğumuz günleri unutamıyorum. İstanbul’da “Mehmed Âkif” adını taşıyan yüzlerce çocuğumuzun ve gencimizin, şairin kabri başında ettiği muhteşem dua sahnesi unutulabilir mi? Âsım’ın Nesli görevdeydi.
Duran Boz ve Selim Somuncu, Safahat Şairi Mehmed Âkif Ersoy isimli kıymetli bir esere imza attılar. Burada sanatkârımızın hatıraları, portre yazıları var. “Safahat’a sosyolojik bakış ve izlekler” dikkat çekiyor. Kahramanmaraş Belediyesi Kültür Yayınları arasında okura ulaşan emek ürünü eser, 28 farklı araştırmacı, şair ve akademisyenden oluşan yazar kadrosuyla hazırlanmış bir “Mehmed Âkif’i anma ve anlama kitabı”dır. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı Hayrettin Güngör’ün takdim yazısı dikkat çekici. Hele çarpıcı başlığı: “Türkiye’nin En Güzel Adresi: Mehmed Âkif Ersoy” Boz ve Somuncu’nun önsözü, eserin önemini apaçık şekilde okura gösteriyor.
Beyoğlu, İstiklal Caddesi’nde bulunan ve Âkif’in son günlerini yaşadığı Mısır Apartmanı’ndaki mekânının müze-ev’e dönüştürülmesi gecikmiş ama güzel bir hizmet. Meraklılar, bu binayı ziyaret etmeli. Birçok yerde başlayan ‘Safahat Okumaları’ her yerde yapılmalı. Safahat’taki hikâyelerden yeni filmler ve tiyatro oyunları hazırlanmalı, bunlar televizyonlarda da ekrana getirilmelidir.
Dün Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğrencilere Âkif’i anlattım. Önceki gün de Bayrampaşa’da Uluslararası Kaptan Ahmet Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde öğretmen ve öğrencilerle aynı gaye ile buluştuk. İslam âleminin muhtelif ülkelerinden gelmiş öğrencilerimizin kendi dillerinden “İstiklal Marşı”nı seslendirmesi muhteşemdi. Âkif bugün milletimizin katıldığı görkemli törenlerle yâd ediliyor. Bu değişim bile, kültür dünyamızın geldiği yüksek noktayı göstermesi bakımından önemlidir. Mehmed Âkif’e rahmet ve mağfiret, ona sahip çıkanlara şükran ve minnet hisleriyle…
(Milat Gazetesi, 28 Aralık 2022)
YAZIYA YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.