Almanya'da Türk İşçileri ve Kültür Sorunları
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde geçtiğimiz Cumartesi günü, Almanya'daki gurbetçilerimizin sorunları konuşuldu.Türkiye Yazarlar Birliği Konya...
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde geçtiğimiz Cumartesi günü, Almanya'daki gurbetçilerimizin sorunları konuşuldu.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinde geçtiğimiz Cumartesi günü, Almanya'daki gurbetçilerimizin sorunları konuşuldu.Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin geleneksel Cumartesi Sohbetlerinin konusu Almanya'daki Türk İşçileri ve Kültür Sorunları oldu. TYB Konya Evinde Cumartesi saat 16,00'da başlayan etkinliğin konuğu TYB Genel Başkan Yardımcısı ve TYB Vakfı Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Ahmet Fidan'dı. Etkinliğe Konya Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, TYB Konya Şube Başkanı Bekir Şahin ve yönetim kurulu üyeleri ile seçkin bir topluluk katıldı.
30 Ekim 1961 yılında 7500 kişilik ilk kafilenin Almanya'ya doğru Sirkeci'den yola çıkmasıyla başlayan göç hadisesinin tarihten sosyolojiye birçok ilim dalının ilgi alanına girdiğini belirten Ahmet Fidan, Avrupa'daki Türk nüfusunun şu an itibari ile resmi rakamlara göre 4,5 milyon, gayriresmi rakamlara göre ise 6,5 milyon olduğunu ifade etti. Fidan konuşmasını şöyle sürdürdü. "Şu anda 300 milyonluk Avrupa'da 17 milyon Müslüman var. Bizzat Avrupalıların yaptıkları araştırma ve öngörülere göre 2030 yılında Müslümanların sayısı 30 milyonu bulacak. Avrupa nüfusu yaşlanıyor. Nüfuslarında ciddi oranda azalma var. Müslüman nüfusu ise artışta. Tarihe baktığımız zaman Avrupa'nın da Hindistan göçleri neticesinde şekillendiğini görürüz. 1928 yılında yayınlanan ve bir Alman akademisyen tarafından yazılan Kavimler Muhacereti adlı kitabın mutlaka okunması gerekir. Avrupa'yı iyi anlamamız lazım. Mesela Fransızca ile Farsça aynı kökten geliyor. Vaktiyle Hindistan'dan yola çıkanlar bugünkü Avrupa'yı oluşturdu. Avrupa'da konuşulan diller Hint-Avrupa Dil Ailesi'ne girer. Yani kökenleri itibari ile aynıdır."
Nüfus Mübadelesi Bir Hataydı
Cumhuriyet döneminde yapılan Nüfus Mübadelesinin yanlış olduğunu belirten Ahmet Fidan sözlerini şöyle sürdürdü: "Cumhuriyet döneminde bir nüfus mübadelesi yapıldı. Türkiye'deki 140 bin Rum Yunanistan'a, oradaki 480 bin Müslüman da Türkiye'ye geldi. Bu yanlış yapılmasaydı, şu anda Yunan parlamentosunda en az 125 milletvekili Türk olacaktı."
Almanya'nın işçi ithal etmesinin sebeplerini de anlatan Ahmet Fidan konuşmasını şöyle sürdürdü: "İkinci Dünya Savaşından sonra ciddi bir yıkımla karşılaşan Almanya, ilk olarak Portekiz ve İspanya'dan iş gücü talebinde bulundu. Bu ülkelerden gelen vasıfsız işçiler üç-beş yıl sonra memleketlerine kalifiye eleman olarak geri döndüler. Almanya daha sonra Yugoslavya ve İtalya'dan işçi istedi. Oralardan gelenler de birkaç yıl çalıştıktan sonra ülkelerine geri döndüler. Almanya bu sefer de Yunanistan ve Türkiye'ye müracaat etti. Yunanistan Almanya'ya birtakım şartlar ileri sürdü. Mesela her üç yüz Yunanlı için bir papaz, eğitimci ve sosyal yardımcı istedi. Bu şekilde Yunan hükümeti ile Alman hükümeti arasında protokol imzalandı. Türkiye'de ise o yıllar yani 1961'de Milli Birlik Konseyi vardı. Bu teklife memnun olan konsey hiçbir şartı öne sürmeden işçilerin gitmesini istedi. 30 Ekim 1961 yılında 7500 kişiden oluşan ilk kafile Sirkeci'den Almanya'ya hareket etti. Almanya'ya vardıklarında ilk karşılaştıkları hayal kırıklığı ve yalnızlıktı. Gidenler zaten tahsilsiz insanlardı. Buna rağmen birinci kuşak kendisini iyi korudu. Şu anda üçüncü kuşak kültürel yönden ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. Almanya başlangıçta Türklerin de diğer işçiler gibi birkaç yıl sonra geri gideceklerini düşünmüştür. Ama öyle olmadı. Şu anda Avrupa'daki 6,5 milyon Türk'ün bir kısmı işçi ama önemli bir kısmı patrondur, işverendir. Almanya'da ilk örgütlenen teşkilat Millî Görüş teşkilatıdır. 1974 yılından sonra ciddi bir teşkilatlanmaya girmiştir. Türkler cami etrafında örgütlendiler. Şu an itibari ile Avrupa'daki azınlıklar içinde en örgütlü olanlar Türklerdir."
Avrupa'da aslında bir birlikten söz edilemeyeceğini ifade eden Ahmet Fidan, Avrupa ayrışmanın eşiğindedir, dedi. Ahmet Fidan şöyle devam etti. "Avrupa ile İslam'ın ilk tanışması Endülüs Emevi Devleti ile olmuştur. Daha sonraları İtalyan limanlarına ticaret için gelen Müslümanlar da bu tanışıklığı pekiştirdiler. Müslüman olan Sicilya Krallığı, Haçlı Seferleri, Osmanlının Viyana'ya seyahati ve son olarak da bugünkü Türk işçileri Avrupa ile İslam'ı tanıştırmıştır. Şurası bir gerçektir ki Avrupa'nın istikbali yoktur. 1987 yılında Türkiye Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanının Brüksel'de resmen birliğe üyelik başvurusunda bulunmasından günümüze kadar AB'nin bizi kendilerine dahil etmemeleri Allah'ın bir lütfudur. Geçtiğimiz hükümet programlarında Avrupa'daki bizimkiler ile ilgili bir madde bile yoktu. Şimdi çok şükür ciddi işler yapıldı. Artık Avrupa'daki Türkler yalnız değil."
Etkinliğin sonunda TYB Konya Şubesi hatırası olarak konuşmacı Ahmet Fidan'a kitap hediye edildi. Kitap hediyesini TYB Konya Şubesi adında Prof. Dr. Muhittin Tuş takdim etti. Mustafa Durdu
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.