Araştırmacı Yazar Ahmet Çelik TYB’nin düzenlediği konferansta Konya’da Medfun Peygamberleri anlattı.
Araştırmacı Yazar Ahmet Çelik TYB’nin düzenlediği konferansta Konya’da Medfun Peygamberleri anlattı.
En çok Peygamber Konya’da
Türkiye Yazarlar...
Araştırmacı Yazar Ahmet Çelik TYB’nin düzenlediği konferansta Konya’da Medfun Peygamberleri anlattı.
En çok Peygamber Konya’da
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ve Selçuklu Belediyesinin işbirliği ile düzenlenen ‘Konya’da Medfun Olduğu Söylenilen Peygamberler’ konulu konferansa katılan araştırmacı yazar Ahmet Çelik Konya’da en az 14 Peygamberin bulunduğunu söyledi. Konya’nın Türkiye’de en çok peygamberi bağrında barındıran şehir olduğuna dikkat çeken Çelik, “Konya Kültür ve turizminde bu yönde düzenlemeler yapılmalıdır” şeklinde konuştu.
PEYGAMBERLİK EVRENSELDİR
Geniş katılımcı kitlesinin ilgiyle takip ettiği konferansında peygamber tanımlaması yapan Çelik, “Allah’ın emirlerini ve öğütlerini insanlara bildirmek üzere seçtiği elçi, anlamında olan ve Farsçadan Türkçeye geçen ‘peygamber’ kelimesinin Arapça karşılığı ‘Resul’ ve ‘Nebi’dir. Resul, yeni kitap ve şeriat ile insanlara gönderilen peygamber; Nebi ise, Allah’ın emir ve yasaklarını insanlara haber veren fakat yeni kitap ve şeraitle gönderilmeyen, kendinden önceki resule tabi olan, onların tebliğini ümmetlerine bildirmekle görevli olan peygamberlerdir. Her resul nebidir, fakat her nebi, resul değildir” dedi.
PEYGAMBERLERLİĞİN DİLİ YOKTUR
Peygamberliğin evrensel olduğuna ve şeraitlerinde bazı farklılıklar olsa da hepsinde iman, ibadet ve ahlak esaslarının ortak olduğuna işaret eden Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Peygamberlik Allah’ın uhdesindedir, O’nun dilemesiyle peygamber olunur. Şahsi, nüfuz, servet, bilgi ya da veraset yoluyla peygamberlik elde edilemez. Peygamberlik makamı devamlıdır ve tarihin her devrinde peygamberleri görmek mümkündür. Peygamber gelmeyen toplum yoktur. Yahudilerin iddia ettiği gibi sadece belli bir ırka peygamber gelmiş değildir. Peygamberlikte özel bir lisan seçilmemiş ve her peygamber, gönderildiği kavmin diliyle tebliğde bulunmuştur.”
BÜTÜN PEYGAMBERLERE İNANMAK ESASTIR
Kur’an-ı Kerim’de 25 peygamber isminin geçtiğine, bir kısım peygamberden ise zikredilmediğine vurgu yapan Çelik, bazı Hadis-i Şerif kaynaklarında 124 bin veya 224 bin nebi ile 315 resulün olduğu bildirilmiştir. 3 ismin peygamber olup olmadığı da ihtilaflıdır. Tarihte bazen peş peşe, bazen aynı zaman dilimi içinde peygamberler gönderilmiştir. Biz, adı bilinsin veya bilinmesin; Allah’ın gönderdiği peygamberlerin hepsine inanır ve tasdik ederiz” diye konuştu.
PEYGAMBERLERİNİ GÖNDERİLME GEREKÇELERİ
Önceki peygamberlerin talimat ve mesajının kaybolup gitmesi; getirdikleri mesajının daha da mükemmelleştirilmesi, bazı değişikler ve ilaveler yapılması; talimatı sadece belli bir kavim ve ya bölgeye mahsus iken başka milletlere şamil kılmak ya da bir peygambere yardımcı olmak için yeni bir peygamber gönderildiğini anlatan Çelik, “Son Nebi ve Resul Hz. Muhammed (SAV)’de bu sebeplerden hiç biri mevcut değildir. O’nun mesajına eklenecek ve çıkarılacak bir şey yoktur. O bütün insanlığa gönderildiği için ‘hateme’n-nebiyyin vel-mürselin’ olmuştur. O peygamberlerin sonuncusu olmuştur ve ondan sonra peygamber olmamıştır” dedi.
KABİRLERİ TESPİT ETMEK ZORDUR
Hz. Muhammed (SAV)’in kabrinden başka diğer peygamberlerin kabrinin nerede olduğunu tespit etmenin hayli zor olduğuna işaret eden Çelik bu konuda şunları söyledi:
“Hz. Âdem’in kabri Mekke’de Mina, Arafat veya Ebûkubeys dağında, Hz. Havva Cidde’dedir. Hz. Nuh’un kabri Mekke’de Mescid-i Harâm’da Mültezem ile Makam-ı İbrâhim ya da Kerek’, Cizre veya Necef’tedir. Hz. Hûd, Mekke’ye gitti ve orada vefat edip, Kâbe ile zemzem arasında Hicr’e defnedildi; bir rivayete göre de Şam’da Ümeyye Camii’ndedir. Semud kavmi helak edildikten sonra Mekke’ye göç ettiği nakledilen Hz. Salih’in vefat edinceye kadar Filistin’de Remle yakınlarında yaşadığı hakkında da rivayetler vardır. Hz. İbrâhim el-Halil kentinde Hz. Sâre’nin yanına defnedildi. Hz. Yusuf’un naşı mermer bir sandukaya yerleştirilip Nil kıyısına defnedildiyse de Hz. Musa, İsrailoğulları’nı Mısır’dan çıkarınca Hz. Yusuf’un naşını da beraberinde götürdü; bugün kabri Filistin’in el-Halîl şehrindedir. Hz. Şuayb Ürdün’de, Hz. Musa-Filistin’de kızıl kum tepesinin yanındadır. Hz. Harun'un mezarı Petra Vadisi'nin yakınında, Hor Dağı'nın üzerindedir. Hz. Davud Kudüs’te, şehit peygamber Hz. Yahya’nın kol ve kafatası kemikleri Topkapı Sarayı Müzesi Mukaddes Emanetler Dairesi’ndedir. Hz. Eyyup ve Hz. Yuşa Ürdün’dedir.”
Bazı peygamberler için makamın söz konusu olduğunun da altını çizen Çelik, Mekke ve Medine dışında Kudüs’te 6, Ürdün’de 4, Suriye’de 2 ve Irak’ta 4 peygamber mezar veya makamı olduğunu anlattı.
TÜKİYE’DE 28 PEYGAMBERİN VARLIĞI BİLİNİYOR
Türkiye’de de 28 peygamberin medfun veya makamının bulunduğunu kaydeden Çelik, “Diyarbakır’da 10, Şanlıurfa’da 13, Adıyaman ve Şırnak’ta 1’er, Tarsus’ta ise 3 peygamberin medfun olduğu rivayet edilir. Dolayısıyla bu şehirlerimiz “Medine-i Enbiya yani Peygamberler Şehri” olarak kabul edilmektedir. Bunlardan Hz. Şit ve Hz. Lokman Tarsus Ulu camiinde medfundur. Danyal’ın Tarsus’ta hem de İran’dadır. Diyarbakır merkezde Yunus ve Cercis, Eğil ilçesinde Zülkifl, Elyesa, Harun-ı Asafi, Danyal (Zülkifl oğlu), Nebi Hallak ve Nebi Harut, Ergani ilçesinde ise Enüş peygamber bulunuyor. Yunus’un Diyarbakır’la birlikte Musul’da da makamı vardır” dedi.
ESKİÇAĞLARDA KONYA
Konya’da Yerleşik şehir hayatının tarih öncesi (Prehistorik) çağda başladığını, Çatalhöyük’ün en eski ve en gelişmiş Neolitik devir yerleşim merkezi oluğunu kaydeden Çelik, “Alaaddin Tepesi de Çatalhüyük’e benzer neolitik izler taşımaktadır. 9 bin yıl önce kurulan Tepe milattan önce 2000 yıllarından beri düzenli olarak iskân görmüş höyüklerdendir. Bölgedeki kazılarda Frig, Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yerleşimlerine ait bulgular elde edilmiştir. Milattan önce 8. yüzyılda Frigler zamanında surlarla çevrilen Konya bir kale-kent hâline gelmiştir. Sonra Lidyalılar’ın egemenliğine giren Konya, milattan önce 4. yüzyılda Persler, 2. yüzyılda İskender, Selevkoslar ve Bergama Krallığının istilâsına uğramıştır. Milattan sonra 395’te de Roma hâkimiyetine giren Konya’da milattan önce 3 bin 500’lü yıllarda ilk ev mimarî ve ilk kutsal yapı kalıntılarına rastlanmaktadır. Hıristiyanlık devrinde ait Anadolu'daki en eski Hıristiyan yerleşimine ve en eski kiliselerin burada olduğu görülmektedir. Böyle uzun bir tarihi geçmişi olan, birçok medeniyetin kurulduğu şehre de birçok peygamberin gelmiş olması yadsınamaz” diye konuştu.
KAYNAKLARLA KONYA’DA PEYGAMBERLER
Bu konudaki araştırmalarda yazma kaynaklara başvurduklarını söyleyen Çelik Mevlana Müzesi İhtisas Kütüphanesi’nde Mecmûa-i Enbiyâ-i İzâm ve Evliyâ-i Kirâm ve Haza Mecmuau Enbiyai İzam ve Evliya-i Kiram Rahimehullah, Koyunoğlu Müzesi Kütüphanesi’nde Konya’da Medfun Evliya ve Enbiya Medfenleri, Ankara Milli Kütüphane’de Medine, Konya ve Haricinde Olan Enbiya-i İzam ve Evliya-yı Kiram'ın İsimleri, İstanbul İBB Atatürk Kitaplığı’nda Medine-i Konya Dâhilinde ve Haricindeki Enbiyânın ve Ehlullah-ı Kiramın Esami-i Şerifeleri, Kütahya Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesi’nde Medine-i Konya Dâhil ve Haricinde Günüde-i Hak-i Itırnak Olan adlı eserlerin Konya’da medfun peygamberleri işaret ettiğini anlattı.
Ord. Prof. Dr. A.Süheyl Ünver, Araştırmacı Selçuk Es, İbrahim Aczi Kendi ve Hasan Özender’in de ilgili eserlere dayanarak konuyla ilgili çalışmalara yaptığını vurgulayan Çelik, “Bu eserlerde en az 14 peygamber kabri veya makamı olduğu zikredilmektedir. Bazı isimlerde okuma farklılığı olduğunu da söyleyebiliriz. Bunlarla birlite sayı 24’ü bulmaktadır. Hasan Özönder, Konya Velileri adlı eserinde, Mevlana İhtisas kütüphanesindeki ‘Tûmar-ı Silsile-i Benî Âdem’ adlı yazma eserde şu bilgilerin mevcut olduğunu nakleder, (Medine-i Konya dâhilinde ve hâricinde medfun olan enbiya-yı izam ve evliya-yı kiram hazretlerinin esâmileridir ki erbâb-ı müşâhede ve ashâb-ı mükâşefe sahipleri olan eizze-i kirâmdan naklonup teyemmünen ve teberrüken esmâ-ı şerifleri zikrolunur: Çağdun aleyhisselam, İklis aleyhisselam, Mihrane aleyhisselam, Merrih aleyhisselam ve Üç peygamber Sarı Yakup kurbünde medfundur ve Hisarönü’nde bir peygamber medfundur. Ve Sultan Alaaddin Camii şerifinde Müraç peygamber medfundur. Ve Musalla kurbünde 4 peygamber medfundur ve Yeni Kal’a Kapusu haricinde Hamun ve Salih nam iki peygamber medfundur.)”
Selçuk Es’in tespitleri hakkında da bilgi veren Çelik sözlerini şöyle sürdürdü: “Es ‘Cağdun’un, Konya’da yatan ve ismi bilinen bir peygamber olduğu, kabrinin Musalla yakınında’ olduğu bilgisini vermektedir. Musalla Kabrinin, Selçuklulardan evvelde mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Musalla Kabristanı, Konya'nın en eski kabristandır. Roma döneninden itibaren oluşmaya başlamıştır. Kabristanda Selçuklular, Karamanoğulları ve Osmanlılar devrine ait çeşitli türbe ve mezarlar mevcuttur. Üç peygamber Sarı Yakup Mezarlığı yakınındadır. Mehmet Ali Uz bir bu peygamberin Eski Garaj Caddesi üzerinde Tolluoğlu Camii yanında, bugün park ve otobüs terminali haline getirilen kabristanda olduğunu ifade etmektedir. Bir peygamber Eski Garaj Caddesi’nde Büyük Otel’in bulunduğu Şehitler mevkiindedir. Bir peygamber Atatürk Anıtı’nın güney kısmı ile Ticaret Lisesi karşısı arasındaki Hisarönü yakınlarındadır. 3 peygamber Sultan Alaaddin Camii bahçesindedir. Hamun ve Şalih adlı iki peygamber bugün Zafer'deki Kibrit Apartmanı’ndan eskiden Doğumevi olan Konya İl Sağlık Müdürlüğüne kadar uzanan Yeni Kale Kapsı dışındaki kabristanda medfundur.”
EN ÇOK PEYGAMBER KONYA’DA
Şanlıurfa’da 13, Diyarbakır’da 10 peygamber bulunduğunu, Konya’da ise kuvvetli bulgularla en az 14 peygamber bulunduğunu ifade eden Çelik, “Bu bilgiler ışığında en ülkemizde en çok peygamberin Konya’da olduğunu söylemek mümkündür. Eksik olan, kabirlerinin günümüze kadar ulaşmamış olmasıdır. Zaten Konya’da pek çok tarihi eserin günümüze ulaşması mümkün olmamış, pek çok mezar da diğer tarihi miraslar gibi yok edilmiştir” şeklinde konuştu.
KÜLTÜRÜMÜZE KAZANDIRILMALIDIR
Konya’ya ‘Peygamberler Şehri’ kimliğinin kazandırılması gerektiğini söyleyen Çelik, “Konuya sadece turizm açısından bakmak da istemiyorum ama bu eksikliğin giderilerek Konya’nın Türkiye’de en çok peygamberin bulunduğu şehir olarak anılması, tanıtılması gerekiyor. Bu konuda bugüne kadar yapılmayan çalışmaların bundan sonra yapılması şehrimiz kadar ülkemiz için de önemlidir” dedi.
TEŞEKKÜR PLAKETİ
Programın sonunda TYB Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten, Ahmet Köseoğlu ile birlikte Araştırmacı Yazar Ahmet Çelik’e katılım belgesini takdim ederek teşekkür etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.