TYB Konya şubesinin 2013 yılı Etkinlik Takviminin 21 programında Hattat Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz'ü dinledik. Tarihi bir geri plan/arka plan yaşadık. İlk Hattat'ın Hz.Ali(r.a) olduğunu, hat yazısının önemini, derinliğini, estetiğini, ünlü hattatları ve ibretlik menkıbeleriyle farklı bir ruh seyahatine çıktık. Yeni Türk alfabesi(!) adı altında batının Latin alfabesinin dayatıldığı; bir milletin köklerinden acımasızca kopartılarak bir gecede cahil bırakıldığı acı hatıralarla dolu yakın geçmişimizi hatırladık. Bin yıldır kullandığımız Kur'ân alfabesinin temelini oluşturan medeniyetimizden adeta kazınırcasına kopartılıp dört bir yana savruluşumuzun backgroundunda bir buçuk saat boyunca kâbuslar yaşadık. Hat sanatının temelini oluşturan Kur'ân alfabesinin medeniyetimizi geri bıraktığı safsatalarıyla özgür bir milletin, emperyalist milletlerin dillerine dolayısıyla da ellerine nasıl modern köleler oluşumuzun tahayyüllerini yaşadık. Yakın bir zamana kadar hat sanatının ve hattatların nasıl horlandığını, nasıl dışlandığını, nasıl trajikomik bir dönemin yaşandığını damdan düşen bir sanatçıdan/her zaman saygı duyduğum ve saygıyla yâd edeceğim sevgili Hüseyin Öksüz hocamdan dinledikçe tüylerim diken diken oldu... Ancak bugün o acıyla hatırlanan küllerden bir sanatın yeniden doğuşunu ve rağbet görüşünü dünya çapında yapılan birçok yarışmalarda ödül alan sanatçılarımızın gün geçtikçe çoğalmasıyla ve sanatçıların özellikle gençlerden olmasıyla çok ileri seviyede bir ilginin gözle görülür hale geldiğini görmek bizi/bu iştiyakı gönlünde taşıyanları ziyadesiyle memnun etmektedir. Sevgili hocamız, Hocası Hattat Hamid Aytaç ve Prof. M. Uğur Derman ile yaşadığı bazı hatıralardan da tadımlık kesitler sundu. Bazı öğrencilerinin milletlerarası yarışmalarda üstün başarılara imza attıklarını söylerken gözlerinin içi gülüyordu. Konyamızda unutulmaya yüz tutmuş olan hat, tezhip, ebru, kalemişi gibi geleneksel sanatlarımızın son otuz yıl içerisinde yaşadığı yürek burkan gelişme serüveninden bugün ulaşılan yüz güldürücü seviyeye gelinebilmesi için kimlerin ne gibi fedakârlıklar yaparak bu ortamı hazırladıklarını, hangi badirelerden geçildiğini o zor ve çetin günleri yeniden yaşıyormuşcasına anlattı. Kendisinin yetişmesinde emeği bulunan hocaları ile yakın arkadaşlarının, ailesinin ve Konya'nın önemli kültür, sanat ve irfan erbâbının fotoğrafları eşliğinde, sanat ve eğitim hayatına tesir etmiş olan renkli simâları da salonu dolduran bizlere slayt eşliğinde tanıtan hocamız, bir sanatkârın yetişmesi için ne gibi zorluklar yaşadığının ve bu sanatın sabır, azim, irade ve çok çalışma ile meyvelerini verebileceğinin kotlarını ortaya koydu. Programın son bölümünde kendi el emeği ve göz nûru eserlerinden oluşan bazı örnekler de sunarak bizleri hat sanatının gizemli güzelliklerinde kısa bir seyahate çıkardı. Başta eski Tarım Bakanımız Prof.Dr. Sami Güçlü, Aydınlar Ocağı Konya Şube Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Hocaların Hocası Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, eski Millet vekillerinden Hüseyin Arı ve Konya'nın bazı önemli siyasi simaları ile akademisyen, yazar, sanatçı, gazeteci, bürokrat ve sanatseverlerinden oluşan izleyicilerin ilgiyle takip ettikleri konuşmasının ardından Hattat Yard. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz hocamıza, günün anısına Eski Tarım Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü bey programla ilgili duygularını aktardıktan sonra teşekkür ederek bir plaket takdim etti. Ardından da Hocaların hocası Prof. Dr. Saim Sakaoğlu son kitabı olan "Nasreddin Hoca Üzerine Yazılar" kitabını takdim etti. Bu tür kültürel programların hazırlanmasında emeği geçen başta TYB Konya Şubesi Başkanı M.Ali Köseoğlu ve Yönetim Kuruluna, programın düzenleyicisi ve bu hat sanatının gelecekteki büyük sanatkârlarından olacağını şimdiden aldığı ödüllerle ispatlayan Yard. Doç. Dr. Fatih Özkafa'ya teşekkür ediyoruz. Kaynak:Hakimiyetgazetesi