Bir serginin ardından
Zeki Oğuz, son kişisel sergisini geçen hafta TYB bahçesinde açmıştı. Serginin değerlendirmesini ise bu hafta yaptı.7 haziran Cumartesi günü TYB Konya...
Zeki Oğuz, son kişisel sergisini geçen hafta TYB bahçesinde açmıştı. Serginin değerlendirmesini ise bu hafta yaptı.
7 haziran Cumartesi günü TYB Konya Şubesinin bahçesinde ,şehrimizin önde gelen iki siyasetçisinin söyleşisi vardı.Prof. Dr. Sami Güçlü ile Doç. Dr. Adem Esen "Tanıdıkça Gönüllerdeki Yeri Büyüyen Adam Sabahattin Zaim"i anlattılar.
Söyleşi öncesi benimde bir fotoğraf sergim açıldı bahçede.Sergide yer alan fotoğraflar benim kişisel fotoğraf tarihimin bir yansımasıydı. Çok yeni fotoğrafların yanı sıra yirmi yıl öncesi çektiğim fotoğraflar da vardı.
1995 yılında açtığım ilk sergimden bu yana gezenlerin izlenimlerini öğrenebilmek için bir sergi defteri tutarım.Çok ilginç izlenimler,gözlemler ortaya çıkar sonuçta.
Bazı genç arkadaşların sergilerine giderim.Çoğu defter bulundurmazlar.Eğer sergi sahibi yakından tanıdığım biri olursa önermeden geçemem "sergi defterinin onun sanat tarihinde önemle bir arşiv" olduğunu.
TYB Konya Şubesi her yıl çok önemli etkinliklere imza atar.Bu imzanın arkasındaki isim ise şubenin değerli başkanı Ahmet Köseoğlu'dur. Sergi defterine şunları yazmış Köseoğlu:
"Kıymetli Zeki Oğuz ağabeyin her sergisini dikkatlice gezdiğimde her bir fotoğrafta, Zeki Abiyi görüyorum. Her bir karesi bizim olan bu fotoğraflar dolayısıyla Zeki ağabeyin ve bizlerin hal tercümeleridir. Kendisini kutluyorum."
Milletvekili Mustafa Kabakçı'yı tanıdığımda aynı zamanda kültüre, sanata çok önem veren, aynı zamanda iyi bir fotoğraf sanatçısı ile tanıştığımı anladım. Sergimin açılışında da bulunan değerli kültür-sanat dostu şunları yazmış deftere:
"Sergini keyif alarak gezdim. Güzellikleri görmek, görünür kılmak size ait bir özellik."
Her sergide kaçınılmaz aksaklıklar olur. Ben pek önem vermem ama Ahmet başkan serginin girişinde bir özgeçmişim bulunsun istedi. Dosyaların arasından bir özgeçmiş bulup birliğin emekçisi Şaban'a verdim. Özgeçmiş çok eski tarihli olunca halen yazı yazmaktan gurur duyduğum Memleket Gazetesinin adı da geçmemiş. Haliyle biraz gücenmiş Adem Alemdar. Adem gençtir ama biz yaşlıların unutkanlıklarını bağışlayacak kadar erdemlidir. İşte sergi defterine onun yazdıkları:
"Konya'da resim sanatıyla ilgilenen ve çektiği resimlere emeğin yanı sıra ruh da veren ender insanlardansınız. Kendini dağlara taşlara sizin kadar veren bir başkasını tanımadım. Sizi tanıdığıma da memnunum... Uzun yıllar gezi yazılarınızı okumak ve resimlerinizi izlemek arzusuyla en derin muhabbetlerimle."
Fotoğraf sanatçısı ve eğitimci dostum Mustafa Karaçelebi ise fotoğraf çeken bir Nasrettin Hoca ile süslemiş yazısının altını.
BİR KİTAP KAMPANYAMIZIN ARDINDAN
Çalı Kültür Sanat Dergisi olarak her yıl şehrimizdeki okullarla kitap kampanyası düzenler ve topladığımız kitapları köy,belde kütüphanelerine verirdik.Geçtiğimiz yılda Konya Lisesi öğrencileriyle böyle bir kampanya düzenlemiş,epeyce kitap toplamıştık.
Bazı belde ve köylere duyurduk kampanya sonucunu.Ne yazık ki topladığımız kitapları sahiplenen olmadı. Olsaydı kampanyanın önderliğini yapan eğitimci şair dostum Raşit Keskin ve kitapları toplayan öğrencilerle birlikte götürüp verecektik topladığımız kitapları.
Eğitimci arkadaşım Dr. Muammer Ulutürk Meram Kozağaç Esnaf ve Sanatkarlar Birliği İlköğretim Okulunun müdürü.Birkaç yıldır yoğun bir çalışma ile okulun yeniden yapılmasını sağladı.Sohbetlerimizde okulun kitap eksiğinden söze diyordu.Raşit hoca ile de görüşerek topladığımız kitapları bu okula verdik. Başta Raşit hoca olmak üzere kampanyada emeği geçen bütün öğrenci kardeşlerime teşekkür ederim.
DERGİLER
Bir mahalle baskısından sözedilir oldu aylardır.Bizim edebiyat dünyası özellikle edebiyat-sanat dergileri mahalle baskısının değil ama siyasetçi baskısının altında.Bizim siyasetçiler okumaz,okumadıkları içinde dergiler umurlarında olmaz.1969 yılından bu yana dergilerle
İç içeyim ama 1997 de Çalı'yı çıkarmaya başladığımda bu işin ne kadar zor,külfetli olduğunu anladım.Bunları yazarken Çalı ile birlikte artık yayın hayatında olmayan onlarca dergi geldi aklıma. Aykırısanat, Damar, Ardıçkuşu, Kıyı vb. Parti ayrımı gözetmeden bütün Konya milletvekillerine dergi göndermiştim. Mustafa Kabakçı dışında kimsenin umurunda olmadı.
TEK TÜRKİYE
Bizim Memleket'in l3 haziran günü verdiği haberden öğrendim.Özel Selçuklu Abdullah Aymaz İlköğretim Okulu öğrencileri yapılan bir anketle Tek Türkiye dizisini birinci seçmişler.O öğrenci kardeşlerimiz dizinin l2 haziran günü gösterilen bölümünde kimi sahnelerin bir İran yapımı olan Baran adlı film ile birebir benzeştiğini görselerdi yine aynı seçimi yaparlar mıydı acaba?
Memleket 16.06.2008
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.