Bir Yazarı Keşfetmenin Güzelliği

Bir Yazarı Keşfetmenin Güzelliği

Edebiyatın, kitapların yeni tanışıklıklar kurduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum. Bir kitabı okumak için onlarca sebebimiz olabilir. Bu onlarca sebepten...

A+A-

Edebiyatın, kitapların yeni tanışıklıklar kurduğunu söylememe gerek var mı bilmiyorum. Bir kitabı okumak için onlarca sebebimiz olabilir. Bu onlarca sebepten biri bazen yanında farklı bir tanışma anını getirebilir bize. Okuduğumuz yazar, içlerimizde bir yere, bir damarımıza öyle baskı uygular ki, o baskının hiç bitmemesini istersiniz. Yeni bir tanışma anıdır bu. Heyecan ve merak duygusuyla, o yazarı belki sadece bir kitabını evinizde ağırlarsınız. Hayatta zevk aldığınız ne varsa, bu tanışıklıkla beraber tekrar yaşamak istersiniz. Evet! Okumak bazen bu kadar sihirli bir dünyaya götürebilir bizi.

Dört yıldır okumamıştım!

Son üç gündür, bir kitapla yatıp kalkıyorum. Çok göz önünde olmayan, olmadığı için de takip edeni az bir yazardan söz ediyorum. Elimdeki kitabı, ne acıdır ki, 4 yıldır kitaplığımdaydı. Bir okurun, kendisiyle en uzun konuştuğu yerlerden biri kütüphanesinin önünde ayakta dikildiği ândır. O bir ândır ama bitmez! Yine öyle bir zamanda, elim, sırtında Yaralı Yazılar denen kitaba gitti. Yazarı İbrahim Demirci...

Dikkat arama var!

Lisede öğrenciydim. Hafta boyunca aldığım gazetelerden okuyamadığım yazıları keser, çantama doluşturur, onları otobüste, okulda, derste okurdum. Gereksiz malumatla dolu gazeteleri bu şekilde kesip, okumak daha cazip gelirdi bana. Bir gün çantam ağzına kadar böyle yazılarla doluyken okulda arama yapıldı. Çoklarımızın çantasından sigara, tespih, cep telefonu çıkarken benimkinden bir avuç dolusu gazete kâğıdı çıktı. Müdür yardımcısı zât, Yeni Şafak, Zaman gibi muhafazakar gazetelerden kesilen bu kağıtları görünce suçum hafifledi... Sınıf, aranmayı unutmuş, benim bir çöp eve dönmüş sırama bakıyordu. Müdür yardımcısı, eline kâğıtlardan birini alıp, "İbrahim Kardeş..." dedi. "Nelerden bahseder bu adam? Kestiğine göre bir şeyler anlatıyordur." diye devam etti. İtiraf etmeliyim ki, bu sorulara doğru düzgün cevaplar verememiştim o gün. Ben İbrahim Kardeş'i düzenli okumaya devam ettim. Sonraları Kitap Postası"nda karşıma çıktı. Ve bir gün geldi, Yeni Şafak"taki yazılarına son verildi. Kitap Postası kapanmıştı. Yakın zamanda www.dunyabizim.com'da oğluyla yapılan bir röportajı okudum. Ve son olarak Halep"ten bir ayrıntı ile sitemize katıldığını gördüm. İnşallah devamı gelir.

İbrahim Kardeş İbrahim Demirciydi işte insanlar!!!

Yıllarca İbrahim Kardeş adıyla yazan İbrahim Demirci'nin Yaralı Yazıları"nı okumamla zincire yeni ve sağlam bir halka atmış oldum.

Köşe yazılarından oluşan bu kitapta, Demirci'nin dil meseleleri, etimoloji üzerine yazdıkları, girdiği tartışmalar, dil katillerine olan müdahaleleri yer alıyor. Bizim camiada bu alanda çok fazla aydın çıkabileceğine inanmayız. Popüler değilse hele, itibar edilme şansını çoktan yitirmiştir bir yazar. Birçokları için İbrahim Demirci de öyledir. Konya'da yaşar, çok tanınmaz, dergilerde şiir, deneme yayımlar gibi çok derine inmeyen cümlelerle hakkında konuşur, konuyu değiştiririz. Aslında ne büyük yanılgı içindeyizdir. İnsan okuyunca anlıyor.

Akademizmi aşan bir yazar!

İbrahim Demirci, Türkoloji'den mezun olmuş ve bu alanda akademik kaygı güden bir isim. Onun Türk dili ve gramerine olan hâkimiyetini parmak ısırarak müşahede ettiğim bir kitap oldu, Yaralı Yazılar. Dilin, yazıda ve sözde kullanımı hakkında, toplum içinde ve yazılı basındaki ahvalini onun kadar üslubunca anlatan kaç yazarımız var? Yazma eylemi hakkında da, üzerinde titizlikle durulması gerenler, Yaralı Yazılar"da bir bir ortaya konuyor.

Kitapta onlarca başlık var. Yazıların ortak noktasının dil meseleleri olduğunu söylemem yeterli sanırım. Benim bu kitabı okurken, İbrahim Demirci hakkında düştüğüm bazı maddeler var.

İlki;

İbrahim Demirci'nin son derece iyi bir klasik Türk edebiyatı bilgisi var. Bunu en çok, bir konu hakkında klasik şiirden örnek verirken görüyoruz. Demirci'nin o dönem şairlerini yakından tanıdığı da ortada.

İkincisi,

İbrahim Demirci Müslüman bir yazar. Haliyle Müslüman camiadan yazar ve şairlerin neyi nasıl yazabileceklerini bilecek kadar, onları sıkı takip ediyor. İbrahim Demirci, yerli edebiyatçılarımızı tanıdığı kadar, sol camianın yazarlarını da tanıyor. Yaralı Yazılar'da bunu çok açık görmeniz mümkün. Bir konu üzerinde kendinizi söz sahibi kılmak istiyorsanız, okumaktan, tanımaktan başka çıkar yolunuz yok der gibidir, Demirci. Nedim Gürsel"in cahilliğini nasıl yüzüne haykırdığını okumanız gerekiyor, bu kitaptan.

Edebiyatı merkeze alan, içinde İslami bir duyarlık besleyen, ortalıkta şişinerek yürüyen adamların aslında ne kadar ucuz olduğunu bilmek isteyen, dilin bir medeniyeti kurmada taşıdığı yükün ağırlığıyla yüzleşmek isteyen, Müslüman sanatçıların ortaya koydukları edebiyat metinlerine bir ezilmişlik duygusuyla yaklaşmanın nasıl son bulacağını merak eden kim varsa okumalı İbrahim Demirci'yi. Eğer bir kelimenin kaynağını şimdiye kadar bir laboratuar ortamında araştırmadıysanız Demirci'yi okuyun. Onun Fars ve Arap dillerindeki kelime hâkimiyetinin Türkçe'yle nasıl buluştuğunu, karşılaştırmaları, dillerin birbirleri için olan önemini öğrenmekten kendinizi mahrum etmeyin.

Şimdi nerelerde, merak ediyorum!

İbrahim Demirci, şimdilerde nerede, neler yapıyor diye merak edenlerdenim. Neden böyle bir dil ustası, düzenli bir şekilde bir gazetede dergide yazmaz diye de düşünmekteyim. Sanırım, İbrahim Demirci'yi böyle bir yerde görene kadar Yaralı Yazıları okuyacağız. Unutmadan söyleyelim, kitap Hece Yayınları'nda çıktı. Döne döne okunacak bir kitap bu. Rafına mahkûm edilemeyecek kadar da önemli!

Dilek: İbrahim Demirci"yle site için bir söyleşi yapılmalı. Hatta mümkünse bir dunyabizim.com toplantısında ağırlanmalı.

www.dunyabizim.com

.
Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.