D. Mehmet DOĞAN

D. Mehmet DOĞAN

Yahya Kemal ve kendi köklerimiz üzerinde yükselmek

A+A-

Yahya Kemal’in vefatının 65. yıldönümü…

20. yüzyılda şiirimizin en büyüklerinden. Şiirle fikri mezcetmeyi onun kadar başaran azdır. Yahya Kemal, uydurma düşünürlerin ülkesinde gerçek fikir adamı. Sanat, edebiyat, fikir iç içe. Devletimizde, kültürümüzde, sanatımızda, şiirimizde devam esas meselesi idi. Bilhassa kaybolan şehir, Açık deniz şiirleriyle artık kaybedilmiş olan Rumeli’nin güçlü bir hatırlatıcısı oldu. Sentetik millet ve milliyetçiliği değil, milli varlığımızdan çıkan tabii milliyetçiliği savundu.

Tesirleri sağlığında büyüktü, her şeye rağmen günümüze ulaşan değerlerden.

Yahya Kemal “devrimler furyası”nda Türkiye’den uzaklaştırılmak için Avrupa ülkelerine elçi olarak gönderildi. Polonya’da, İspanya’da elçilik yaptı. İspanya elçiliğinden kendisi mi ayrıldı, yoksa görevden mi alındı?

Milliyet gazetesi onun Türkiye’ye geleceğini haber yaparken, “sabık Madrit elçisi iken açığa çıkan ve şimdi Paris’te bulunan” cümlesini kuruyor. (1.8.1933). Ağustostan itibaren gazetelerde Yahya Kemal’le ilgili haberlere yer veriliyor. Yakında şehrimize geleceği, Darülfünunda hocalık istediği belirtiliyor.

Cumhuriyet’in 20 aralık nüshasında uzun müddetten beri Pariste bulunan sabık Madrit elçimiz Yahya Kemal’in Romanya yoluyla, İstanbula geldiğini ve Ankara’ya gideceğini haber veriyor.

Yahya Kemal, elçilikten azledilmiş olmalı. Bunun sebebini bilmiyoruz. O da bir yıl kadar Avrupa ülkelerinde dolaşıyor. Sonunda Bükreş Elçisi Hamdullah Suphi Romanya’ya davet ediyor, beraber Türkiye’ye geliyorlar. Hamdullah Suphi Yahya Kemal’in Cumhurbaşkanı tarafından kabulünü sağlıyor. Neticede ara dönemde milletvekili yapılıyor.

Yahya Kemal’in Paris’te nelerle meşgul olduğu hakkında ilgi çekici bir habere 10 mart 1933 tarihli Vakit gazetesinde rastladım. Onlar da Adana’da yayınlanan Türk Sözü’nden almışlar.

 

Yahya Kemal

Paristeki gençlerimize bir hitabesi

Türk milletine öz olmuş seciyyeler: Biz Türkleşiyoruz

*

Sabık Madrit Sefiri, Şair Yahya Kemal Bey İstanbula gelmemiştir. Hâlâ Avrupadadır. Adanada çıkan Türk Sözü refikimizin Paristeki bir arkadaşı şair hakkında şu satırları yazma (silik)dır:

Yahya Kemal Bey, içinde yaşadığımız Fransadan, daha hususileşerek Paristen ve Parisin talebe mahallesi olan "Kartiye Laten”den bahsederek hitabesine başladı. Koyu ve manasız bir materyalismin bu muhiti nasıl ifsat ettiğini ve nasıl ruhsuzlaştırdığına işaret etti. "- Fransa ve Fransanın Kartiye Lateni ruhsuzlaşıyor!” dedi. Sonra; hars sahasında her gün biraz daha derinleşerek yapmakta olduğumuz inkılâpların kısa bir tarihini çizdi, nihayet; Türke, Türk milletine öz olmuş seciyyelere geçti ve:

"- Halbuki biz Türkler ruhlulaşacağız, çünkü biz Türkleşiyoruz!” dedi .

yahya-kemal-beyatli-1644726.jpg

Yahya Kemal Bey, memleketimizde daima bir "alafranga,” modasının mevcudiyetini acı acı kaydetti, fakat, bunun bizleri endişeye düşürmiyecek kadar ehemmiyetsiz olduğunu da söyledi.

"-Bu cereyana kapılanlar, arkalarında iz bırakmıyacak olan küçük, cılız ruhlardır!” dedi. Şair; tahsil hayatında yalnız kitapların dar çerçevesi içine saplanıp kalmanın tehlikeli olabileceğini ima etti ve muhitimizin bize en büyük bir ibret sahası olması lâzım geldiğini bildirdi: "- Garbin bize vereceği en büyük ders, Türklüğümüzdür; ben bu memlekete alafrangacı geldim, buradan alaturkacı döndüm!” diyen Yahya Kemal Beyi elimle, kalbimle, bütün mevcudiyetimle alkışladım!

Yahya Kemal, sözü, tarihimize sanat ve felsefemize intikal ettirerek, hulasaten şunları söyledi:

"-Ben; Fuzuliyi, Nedimi, Şeyh Galibi sevmeği bu memlekette öğrendim. Ben; Fuzuliyi, Nedimi, Şeyh Galibi bu memleketin kütüphanelerinde okudum. Tarihinizi ve mazinizi ihmal etmeyin çocuklar! Başkaları kadar bizim de felsefemiz, mimarimiz, şiirimiz, "leziz şiirimiz” var!”

Yahya Kemal Bey bu babayiğit fikirleri söylerken, içim nasıl geniş bir sevinç ve iftiharla doluyordu. "Ben bu sözleri; Bin atlı akınlarda ...” diye başlıyan şiirinden daha kabadayı, daha kudretli ve daha şairane buldum…

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.