"DEVLET İLE İNSAN ARASINDA HATIRALARLA YÖNETİM AHLAKI" KONFERANSI TYB KONYA ŞUBESİ'NDE GERÇEKLEŞTİ

"DEVLET İLE İNSAN ARASINDA HATIRALARLA YÖNETİM AHLAKI" KONFERANSI TYB KONYA ŞUBESİ'NDE GERÇEKLEŞTİ

"DEVLET İLE İNSAN ARASINDA HATIRALARLA YÖNETİM AHLAKI" KONFERANSI TYB KONYA ŞUBESİ'NDE GERÇEKLEŞTİ

A+A-

 

 

 

"DEVLET İLE İNSAN ARASINDA HATIRALARLA YÖNETİM AHLAKI" KONFERANSI TYB KONYA ŞUBESİ'NDE GERÇEKLEŞTİ
 

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin "Yazarın Aynası" program dizisi kapsamında, Prof. Dr. Ömer Dinçer'in "Devlet ile İnsan Arasında Hatıralarla Yönetim Ahlakı" adlı kitabının konferansı D. Mehmet Doğan Kütüphanesi'nde yapıldı. Prof. Dr. Ahmet Akman'ın düzenlediği konferansta konuşmacı olarak yer alan Prof. Dr. Ömer Dinçer, yönetim ahlakı üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Dinçer, hatıraları eşliğinde devlet ve insan arasındaki ilişkiye dair derinlemesine bir sunum gerçekleştirdi.
 
İSLAM'A OLAN BAĞLILIĞI KENDİSİ İÇİN BİR MİSYON
 
"Benim esas üniversitede uzmanlık alanım yönetim bilimi," diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Ömer Dinçer, "Bir şirkette, bir belediyede veya kamu kurumunda ve devlette yönetim ve organizasyon nasıl yapılır, oranın politikaları nasıl geliştirilir, bunları yapabilmek için neler hangi sebeplere tevessül etmek gerekir, bunlar benim uzmanlık çalışmalarım," ifadeleriyle alanındaki yetkinliğini vurgulayıp bu kamu ve üniversitedeki yaptığı çalışmalarını  anlattı . Uzun yıllar süren teorik çalışmalarının yanı sıra, "hem şirketlerde, hatta vakıflar ve derneklerde, belediyelerde ve kamu idaresinde çok sayıda organizasyon çalışmaları, yönetim kültürünün oluşturulması, değiştirilmesi ve yeni yönetim kültürü, kamu idaresinin yeniden yapılandırılması gibi konularda çalıştım," diyerek pratik deneyimlerini de aktardı. İmam Hatip Okulu mezuniyetinin ve İslam'a olan bağlılığının kendisi için bir misyon oluşturduğunu belirten Dinçer, "Ben Türkiye'de dindar insanların kamu idaresi ve yönetim bilimi ile alakalı sorunlarına cevap üretmeye çalışacağım," diyerek tüm okuma ve çalışmalarını bu amaca yönelttiğini vurguladı.
 
"İslam'ın temel konularını , değerlerini, zeminini, tarihini ve ilkelerini uzun uzun inceledim, çok zaman ayırdım" diyen Dinçer, bu birikime rağmen bazı çevrelerce sorgulanabildiğini de ifade etti. "Madem ki işletmeciyim, madem ki şirketlerle ilgileniyorum diye düşündüm ve İslam'ın klasik literatüründen, İslam'a dair dört mezhebin; Hanefi, Şafii, Hanbeli, Maliki üstüne bir de Zahiri mezhebinin borçlanma hukukunu, şirketleşme hukukunu, ticaret hukukunu temel eserlerinden okudum" diyerek İslam hukukundaki derinlemesine incelemelerini aktardı. Bu çalışmaların temelinde, "Çünkü  kendime Müslümanların derdine bir çözüm üretir miyim diye misyon biçmiştim." düşüncesinin yattığını söyledi.
 
Siyasetnamelere Yönetim Bilimi Perspektifiyle Eleştirel Bakış

Prof. Dr. Ömer Dinçer, “…bir yönetim bilimci gözüyle siyasetnameleri okudum…" diyerek İslam dünyasının etkili siyasetnamelerine yönetim bilimi perspektifiyle yaklaştığını vurguladı. “Tek bir kitabında 60, toplamda ise 120 siyasetnamedeki bu İslam dünyasının dişe dokunur bütün siyasetnameleri anlamına geliyor…” ifadesiyle çalışmasının kapsamını çizen Dinçer, bu derinlemesine analizle, temel sorulara yanıt aradığını belirtti.
Bu soruları aktaran Prof. Dr. Dinçer, ilk olarak "Bu siyasetnameler acaba yaptıkları tavsiyelerde İslam'ın temel ilke ve değerlerine uygun tavsiyeler midir?" sorusunu yönelttiğini ifade etti.
İkinci olarak, "Acaba bu yapılan tavsiyeler dönemin sorunlarına cevap üreten tavsiyeler miydi?" sorusuyla metinlerin bağlamsal geçerliliğini sorguladığını dile getirdi.
Üçüncü olarak, "Acaba bu tavsiyeler kendi içinde tutarlı tavsiyeler miydi?" sorusuyla içsel bütünlüğü araştırdığını aktardı.
Son olarak ise "Acaba bu tavsiyeler günümüzün çağdaş devletlerinde de uygulanabilecek kullanılabilecek tavsiyeler miydi?" sorusuyla klasik metinlerin modern dünyadaki karşılığını merak ettiğini vurguladı.
Bu siyasetnamelere de kısmen bir  eleştirel yaklaşımda da bulunan  Prof. Dr. Dinçer, klasik siyasetname literatürünün hem İslami prensiplerle uyumunu hem de farklı zamanlardaki ve günümüzdeki geçerliliğini çok yönlü bir şekilde incelediği vurguladı.
 


Peygamber Efendimizin Yönetim Anlayışı ve Biatın Mahiyeti


"Peygamberimizin uygulamalarından çıkarttığım benim dört tane temel yönetim kuralı var," sözleriyle konuşmasını sürdüren Dinçer, bu kuralları açıklarken öncelikle biat kavramının yanlış anlaşıldığına dikkat çekti. Yaygın algının aksine, Akabe'de gerçekleşen biatın sadece Müslüman olmak anlamına gelmediğini belirten Dinçer, "Biat etti denildiğinde biz şunu anlıyoruz sizinle hep beraber genelde bir algı olarak: Onlar Müslüman oldular, Peygamber Efendimiz de rahat edeceği yere Medine'ye hicret etti zannediyoruz. Hayır, öyle olmadı," ifadeleriyle bu yanılgıyı düzeltti.
Medinelilerin Peygamber Efendimize inandıktan sonra kendisini Medine'ye davet ettiklerini ve Efendimizin de güvenlik şartı koştuğunu aktaran Dinçer, "Peygamber Efendimiz Medine'ye 'Eğer siz benim güvenliğimi sağlarsanız ve bana sahip çıkıp koruyacaksanız gelirim.' dedi. Onlar 'Biz sizi koruyacağız ama sen de bizi terk etmeyeceksin.' dediler," sözleriyle bu karşılıklı ahitleşmeyi vurguladı. Biatın, bir Müslümanla yönetici arasında tek taraflı bir itaat değil, "İkisinin birbirine karşılıklı söz vermeleridir," şeklinde tanımlayan Prof. Dr. Dinçer, günümüzdeki siyasi vaatlerin de bu biatın bir parçası olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. "O yüzden bugün bir belediye başkanının, bir devlet başkanlığına aday olan kişinin siyasi propaganda esnasında verdiği her söz biatın parçasıdır. O biatına, verdiği söze uyarsa ancak itaatiniz vaki olabilir," çıkarımını yapan Dinçer, yöneticilerin vaatlerinin dikkatle incelenmesi ve seçmenlerin de bu vaatlerin gerçekliğini analiz etmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu.

 

İstişarenin Önemi ve Uygulanışı


Prof. Dr. Dinçer, Peygamber Efendimizin Medine'deki yönetim anlayışında istişarenin merkezi bir yer tuttuğunu belirterek, bu konudaki yaygın yanlış anlamalara da değindi. "İnsanlar istişare ve şura dediklerinde sadece Peygamber Efendimizin Uhud Savaşı'nda sahabesiyle istişare ettiğini zannediyorlar," diyen Dinçer, istişarenin sadece belirli olaylara özgü olmadığını vurguladı. İstişarenin kimlerle yapılacağının konunun etkilediği kişilere göre belirlenmesi gerektiğinin altını çizen Dinçer, "Eğer devlet yönetiyorsanız veya bir toplumu yönetiyorsanız alacağınız karar kimleri etkileyecekse onlarla istişare edersiniz. İstişarenin temel mantığı budur," şeklinde konuştu. Peygamber Efendimizin hayatı boyunca Medine'yi ilgilendiren yaklaşık 30 konuda istişare yaptığını ve çıkan kararlara uyduğunu belirten Dinçer, HudeybiyeAnlaşması'ndaki istisnai durumu ve Uhud Savaşı sonrası yaşananları örnek vererek istişarenin önemini ve Cenab-ı Hakk'ın bu konudaki ikazlarını hatırlattı. "Öyle değil mi? 
İstişarede yanlışlık yok. Sen insanların fikrini dinlemeye devam et diyor. Sonucun belirleyicisi Allah çünkü," ifadeleriyle istişarenin sürecin bir parçası olduğunu ve nihai sonucun Allah'ın takdirinde olduğunu dile getirdi. Dinçer, Peygamber Efendimizin istişarelerini sadece Evs ve Hazreç kabileleriyle sınırlı tutmadığını da sözlerine ekledi.
 
Program Sonunda Katılım Beratı ve Sırçalı Medrese Kapısı Maketi Takdim Edildi.


Yoğun ilgi gören konferansın sonunda dinleyiciler, Prof. Dr. Ömer Dinçer'e yönetim ahlakı ve siyaset üzerine merak ettikleri soruları yöneltti. Soru cevap bölümünün ardından TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Konya eski Milletvekili Ahmet Sorgun , program düzenleyicisi Ahmet Akman  programa katılıp verdiği konferanstan dolayı Prof. Dr. Ömer Dinçer'e teşekkürlerini ileterek Sırçalı Medrese Kapısı plaketi ve katılım beratı  takdim etti. Aynı zamanda Karatay Prof. Dr. Ömer Dinçer Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi okul müdiresi ve öğretmenleri de programa katılarak Prof. Dr. Ömer Dinçer'e çiçek takdim etti ve okula olan desteklerinden dolayı minnetlerini ifade ettiler.

 

ekran-goruntusu-2025-04-21-121746.png32d449f3-cbce-42fc-9a8a-62ed52b605c1-001.jpg​​​​​​​6e63b0ff-c183-4ebb-a6ab-210af7507ff1.jpg​​​​​​​8eef6cf5-f6ef-4227-89cd-c292df70c69c.jpg​​​​​​​​​​​​​​

my-snapshot-34.jpgmy-snapshot-32.jpg613c9d75-39b5-464e-97f4-089c171e88f5.jpgmy-snapshot-49.jpg​​​​​​​10c51dcd-8e3b-4336-b904-3cdc4d9a0ce7.jpg​​​​​​​878663d5-2a40-4f4f-9a46-04b1a77c27fd.jpg​​​​​​​affaab2f-e9b5-42f1-a9eb-594ee3b162e7.jpg​​​​​​​f9bd46cd-b0ad-485f-9117-7393511397f7.jpg

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.