DOSTÇA Vefa Duyarlılığı

DOSTÇA Vefa Duyarlılığı

Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesi güzel işler yapıyor, takdir ve tebrik edilmesi gereken programlara imza atıyor. İki haftadır katıldığım etkinliklerden...

A+A-

Türkiye Yazarlar Birliği Konya şubesi güzel işler yapıyor, takdir ve tebrik edilmesi gereken programlara imza atıyor. İki haftadır katıldığım etkinliklerden ne kadar mutluluk duyduğumu, ne kadar memnun ve mesrur olduğumu anlatmam çok zor.
7 Mart cumartesi günü düzenlenen "Şairlerin Filistin'i" isimli programda, değerli şairlerimizin Filistin ile ilgili yazmış oldukları birbirinden güzel şiirlerini kendilerinden dinlemek, bizleri oldukça duygulandırdı. Gazze'nin 22 gün boyunca gece gündüz durmadan bombalandığı, evlerin, okulların, camilerin, hastanelerin yerle bir edildiği ve kadın, erkek, yaşlı, çocuk denmeden bütün Filistinli Müslümanların katliama tâbi tutulduğu, Gazze'nin kan gölüne döndüğü o vahşet günlerini hatırladık, kardeşlerimizin acılarını yeniden yaşadık.

Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde

Götür Müslüman'a selam diyordu.

Dayanamıyorum bu ayrılığa

Kucaklasın beni İslâm diyordu.

diye seslenen merhum M. Akif İnan'ın şiiri ile başlayan programda, şiirini göz yaşları ile okurken salonu bütünüyle duygu seline boğan Adem Turan şöyle nida ediyordu:

Hey vampirler, şeytanın kızları, ahtapotlar!

Kahrolası bu savaş tam sizin için,

Bu tanklar, parçalanmış gövdeler, buldozerler,

Yetmezse eğer bunca kan, sahiden yetmezse,

Üstüne bir duble yıllanmış çamur için.

Ya Ahmet Efe'nin şiirine ne demeli? Ahmet Efe bütün içtenliği ve bütün samimiyeti ile Rab'bimize yönelmiş niyaz ediyor, kalbî ve hasbî olan, yüreğinden gelen bu niyazını bizlerle paylaşıyor:

Yâ Rabbi! Bu ne çirkin bir vahşet ki cihânın

Gözlerinin önünde vicdâna kan ağlatır!..

Yâ Rabbi! Bu ne büyük bir zillet ki vicdânın

Katline fermân edip, hicrâna kan ağlatır!..

Yâ Rabbi! Bunca derdin bir devâsı yok mudur?

Yârelerim sızlıyor, hiç şifâsı yok mudur?

Yâ Rabbi! Bu ümmetin Mustafâ'sı yok mudur?

Üç buçuk soysuz çıkıp devrâna kan ağlatır!..

...

Ve daha çok sayıda değerli şairlerimiz, tarihin engin derinliklerinden günümüze kadar, Siyonist Yahudinin yaptıkları zulümleri gözlerimizin önüne serdiler. Filistin'e ve Filistin'li kardeşlerimize bir vefaydı o program... Filistin'i, Gazze'yi, Kudüs'ü, Ramallah'ı unutmamamızı sağlayan bir vefa... Verilen şanlı mücadeleye ve binlerce Şehidimize bir vefaydı...

15 mart pazar akşamı da, yine Yazarlar Birliği Konya Şubesi tarafından düzenlenen "Vefa Gecesi" programına katıldım. Bu defa da Konya'mızın Kültür ve Sanatına hizmet etmiş, yıllarını bu uğurda harcamış kıymetli İlim ve Kültür insanlarımıza vefa gösteriliyor, onların ve hizmetlerinin unutulmayacağı vurgulanıyordu.

Başta kendisi ile yıllarca Aşıklar Bayramını icra etmiş olduğumuz çok değerli Feyzi Halıcı ağabeyimiz olmak üzere, yine kendileri ile yakın çalışma ve tanışma imkânı bulduğum Mehmet Emin Eminoğlu, Mehmet Ali Uz, Saim Sakaoğlu, Selâhaddin Hidayetoğlu, Seyit Küçükbezirci, Hasan Özönder, Hüseyin Öksüz, Haşim Karpuz, Rıdvan Bülbül ve Yusuf Küçükdağ gibi çok değerli, yıllarını Konya'ya ve Konya'nın tarih, sanat ve kültürüne adamış olan mümtaz simaları hatırlandı, onlara plaketler takdim edildi, kendilerinin unutulmadığı tescil edilmiş oldu. Bir kez daha kendilerine hayırlı, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.

"Vefa'yı bu kadar yıl sonra şimdi buldum, Vefa'nın bir semt adı olmadığını yeni anladım" gibi sözlerinden anlaşılıyor ki; bu değerli insanlarımızın ömürlerinin tamamını adadıkları Konya ve Konyalılarca unutulduklarını düşündükleri bir anda düzenlenen bu "Vefa gecesi" kendileri için ne kadar anlamlı, ne kadar keyif verici bir gece olmuştur.

Programda, Selâhaddin Hidayetoğlu hocam adına, kadim dostum ve kıymetli sanatçımız Ahmet Çalışır'a takdim ettiğim plaket ve teşekkür belgesini sunarken söylemiş olduğum şu sözleri yazımda da tekrar zikretmek istiyorum.

Vefasızlığın zirveye ulaştığı günümüzde, Yazarlar Birliği Konya şubesinin düzenlemiş olduğu bu vefa gecesi programını oldukça anlamlı buluyorum ve önemsiyorum. Kendisi ile çok hukukumuz olan, uzun bir süre hayırlı faaliyetler yaptığımız değerli hocam Selâhaddin Hidayetoğlu'na da hürmetlerimi arz ediyor, sağlık ve afiyetler diliyorum.

Hakikaten toplumumuza örnek olması gereken yönetici, lider, önder vasfına haiz insanlarımızın bile vefasızlığı huy ve alışkanlık haline getirdiği bir dönemde düzenlenen bu vefa programları beni oldukça duygulandırdı, aynı zamanda sevindirdi. İncelen ruhum ve kabaran gönlüm vefaya ne kadar hasret kaldığımızın göstergesi oldu.

Bu unutulmaz, hoş, keyifli ve katılımcıları memnun eden programları düzenleyen, daha da önemlisi vefa duyarlılığı gösteren Yazarlar Birliği Konya şubesi başkanı Ahmet Köseoğlu kardeşime ve programlarda katkısı ve emeği bulunan değerli dost Ali Işık hocama ve diğer emeği geçenlere şükranlarımı sunuyorum.

Şunu da unutmamak gerekiyor. Vefa gösteren vefa görür, vefasızlık gösteren de tabi ki vefasızlık... Hz. Mevlâna'da şöyle sesleniyor asırlar öncesinden... "Vefa sultanı emrediyor, vefasızlık etmeyin."

Mutlu yarınlar efendim...

Merhaba 17.03.2009

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.