Hüzeyme Yeşim KOÇAK ile Ufuk Mülakatı
Mustafa ŞAHİN: Bize kendinizi, çalışmalarınızı ve eserlerinizi tanıtır mısınız?
Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Tabii memnuniyetle.Tabii memnuniyetle.
Tunçbilek-Kütahya...
Mustafa ŞAHİN: Bize kendinizi, çalışmalarınızı ve eserlerinizi tanıtır mısınız?
Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Tabii memnuniyetle.
Tabii memnuniyetle.Tunçbilek-Kütahya doğumluyum.
Mahallî gazetelerde, ilk kararlı deneyişlerimle yazı hayatım başladı. Bir müddet köşe yazarlığım devam etti.
Uzun bir aradan sonra, yazı hayatına dönüşüm yarışmalar kanalıyla oldu.
Türk Edebiyatı Dergisi ve Vakfı'nın açtığı, "Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması'nda", 1997, 2000, 2001 yılında ödül;
Türk Edebiyatı Dergisi ve Vakfı'nın açtığı, "Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması'nda", 1997, 2000, 2001 yılında ödül;
Türk Edebiyatı Dergisi ve Vakfı'nın açtığı, "Ömer Seyfettin Hikâye Yarışması'nda", 1997, 2000, 2001 yılında ödül;
2002'de Beyan Yayınları'nın açtığı "İlk Romanlar Yarışması'nda" "Sinderella'nın Pabucu" isimli romanıyla derece aldım.
Bazı öykülerim, "Türkiye'nin En Güzel Hikâyeleri" isimli Urduca ; "Turkish Delight" adlı İngilizce ve "Ben Öğretmenim Çocuklar" isimli Türkçe antolojide yer aldı.
DenizKültür ve Sesli Yapım tarafından yapımcılığı üstlenen "Sesli Edebiyat/Öyküler Sesleniyor" isimli öykü seçkisine dâhil oldum.
ve Sesli Yapım tarafından yapımcılığı üstlenen "Sesli Edebiyat/Öyküler Sesleniyor" isimli öykü seçkisine dâhil oldum.Edebiyat Otağı, Yedi İklim, Berceste, Barem, Gözyaşı, Bilgi Yolu, Sarmaşık, Edebdağ, Müsvedde gibi bazı dergilerde;
www.edebiyatufku.com 'dan başka www.40ikindi.com, www.edebistan.com, www.turkedebiyatimiz.com, www.sanatalemi.net gibi kültür-sanat-edebiyat sitelerinde çeşitli yazılarım yayınlandı.
Halen bir bölge gazetesinde köşe yazarlığını sürdürüyorum.
ESERLERİM
Öykü:
Saklı Değerler(2003), Asude Yayınları
Muhabbet Buyursun Gelsin(2005), Romantik Kitap
Bekleyen(2006), Akçağ
Havva Hanım'ın Gamzesi(2007), Romantik Kitap
Roman:
:Çoban Aşkın Çocuğuydu(2006), Akçağ
Deneme:
:Bırakın Güzel Konuşsun(2004), NKM Yayınları
Bana Gönülden Çalıp Söyle(2006), Romantik Kitap
Ey Ruh(um) Geldinse Masaya Vur( 2007), Romantik Kitap
Ötede(2008), Romantik Kitap
Edibâne Süz(ül)üşler(2008), Romantik Kitap
Mustafa ŞAHİN: Yazmaya ne zaman başladınız?
Yazmaya ne zaman başladınız?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Ciddi anlamda, 20 yaşında başladım. Dönemin Kalem, Konevi gibi genç yerel dergilerinde ve gazetelerinde yazılarım yayınlandı. Bu süreç 5-6 sene sürdü.
Ciddi anlamda, 20 yaşında başladım. Dönemin Kalem, Konevi gibi genç yerel dergilerinde ve gazetelerinde yazılarım yayınlandı. Bu süreç 5-6 sene sürdü.Mustafa ŞAHİN: Yazmanızda etkili olan birileri oldu mu?
Yazmanızda etkili olan birileri oldu mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Başlangıçta; babamın, amcamın teşvikleri ve meslekî gücünü çok beğendiğim edebiyat öğretmenim Esma Canıaz'ın hakkımdaki bazı cümleleri, tespit ve telkinleri yol gösterici oldu.
Başlangıçta; babamın, amcamın teşvikleri ve meslekî gücünü çok beğendiğim edebiyat öğretmenim Esma Canıaz'ın hakkımdaki bazı cümleleri, tespit ve telkinleri yol gösterici oldu.Mustafa ŞAHİN: İlk yazınızı hatırlıyor musunuz, bu yazıdan bize biraz söz edebilir misiniz?
İlk yazınızı hatırlıyor musunuz, bu yazıdan bize biraz söz edebilir misiniz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: İlkokulda, anneme dair yazdığım bir kompozisyondu. Öğretmenim Aynur Ünay heyecanlanmış ve "Öğretmenler Odası'na" okumaya koşmuştu.
İlkokulda, anneme dair yazdığım bir kompozisyondu. Öğretmenim Aynur Ünay heyecanlanmış ve "Öğretmenler Odası'na" okumaya koşmuştu.Mustafa ŞAHİN: Yayınlanan ilk yazınızı hatırlıyor musunuz, bu yazıdan bize biraz söz edebilir misiniz?
Yayınlanan ilk yazınızı hatırlıyor musunuz, bu yazıdan bize biraz söz edebilir misiniz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: İlk yazım ortaokul sıralarında Diyanet Dergisi'nde, çocuk köşesinde yayınlandı. Bir hikâyeydi, nereden esinlendiysem çiftlikte geçiyordu. Annesini kaybetmiş, kardeşlerinin bakımını üstlenen, "Hale" ismindeki genç bir kızı ve yaşantısını anlatıyordu.
İlk yazım ortaokul sıralarında Diyanet Dergisi'nde, çocuk köşesinde yayınlandı. Bir hikâyeydi, nereden esinlendiysem çiftlikte geçiyordu. Annesini kaybetmiş, kardeşlerinin bakımını üstlenen, "Hale" ismindeki genç bir kızı ve yaşantısını anlatıyordu.Mustafa ŞAHİN: Yazmaktan vazgeçmeyi düşündüğünüz oldu mu?
Yazmaktan vazgeçmeyi düşündüğünüz oldu mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: "Düşündüm" değil, vazgeçmiştim de... Fakat uzun seneler, örtbas edemediğim bir ukdeyle, sızıyla yaşadım. Sonra anladım ki kısmetinizde varsa o sizi bırakmıyor; bir şekilde yazarlık fışkırıyor.
"Düşündüm" değil, vazgeçmiştim de... Fakat uzun seneler, örtbas edemediğim bir ukdeyle, sızıyla yaşadım. Sonra anladım ki kısmetinizde varsa o sizi bırakmıyor; bir şekilde yazarlık fışkırıyor.Mustafa ŞAHİN: Yazmaya ilk başladığınızda kendisine hayran olduğunuz yazarlar var mıydı?
Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Çok... Ancak o zaman zevkiniz tam seçilmiyor, yeterince belirmiyordu. Herhalde şahsiyetiniz ve hayatınızla beraber, tercihleriniz de süzülüp, yerleşiyor.
Çok... Ancak o zaman zevkiniz tam seçilmiyor, yeterince belirmiyordu. Herhalde şahsiyetiniz ve hayatınızla beraber, tercihleriniz de süzülüp, yerleşiyor.Mustafa ŞAHİN: Bu yazarlara hayranlığınız devam ediyor mu?
Bu yazarlara hayranlığınız devam ediyor mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: İşaret ettiğim sebeplerle; hepsine aynı derecede ve biçimde devam ettiğini söyleyemem. Söz gelimi üçüncü sınıf, Batılı bir polisiye yazarını bile beğeniyordum. Şimdi elbette ki bu hayranlıklar söz konusu değil. Üstelik, güzelliklerine yenice uyandığınız şah yazarlar var.
İşaret ettiğim sebeplerle; hepsine aynı derecede ve biçimde devam ettiğini söyleyemem. Söz gelimi üçüncü sınıf, Batılı bir polisiye yazarını bile beğeniyordum. Şimdi elbette ki bu hayranlıklar söz konusu değil. Üstelik, güzelliklerine yenice uyandığınız şah yazarlar var.Ayrıca hayranlık kavramı, zamanla değişik mânâlar kazanıyor. Gençlikte, her şey hamken, yazı, yazar ve hayata bakış açınız daha farklı. İçine girmediğiniz meselelere karşı, fazla yüceltici bir tavır geliştiriyorsunuz. Belki bir tür putlaştırma dahi, imkânlı hâle geliyor.
Bir nebze yol aldıktan, kısmen olgunlaştıktan sonra hayranlıklarınız makûl ve ölçülü bir seviyeye çekiliyor. Emeğin, ustaların, tezyin edilmiş nadide, mükellef bir edebiyatın gönül tahtındaki yerini her zaman muhafaza etmekle birlikte; mübalâğalı, aşırılaştırılmış sevdalar yaşamıyorsunuz.
Ufuk açılıyor, sanatın bütününe, kâinattaki göstergelere hayranlığa dönüşüyor. Okumalar çoğalıp; hayranlık, Müessire, Biricik'e yöneliyor. Sadece yazı ve yazardaki değil, âlemdeki alfabe ve kelimelerin cazibesine kapılıyorsunuz.
Mustafa ŞAHİN: Şu anda kendisine hayran olduğunuz yazarlar var mı, kimler?
Şu anda kendisine hayran olduğunuz yazarlar var mı, kimler?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Bir kısmını sayabilirim: Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Peyami Safa, Cengiz Aytmatov, Cemil Meriç, Arif Nihat Asya, Samiha Ayverdi, Nazan Bekiroğlu, Sevinç Çokum, Mustafa Kutlu, Emine Işınsu, Tarık Buğra, İsmet Özel, Nihal Atsız, Ebubekir Eroğlu, Emre Miyasoğlu, Nihat Genç.
Bir kısmını sayabilirim: Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Peyami Safa, Cengiz Aytmatov, Cemil Meriç, Arif Nihat Asya, Samiha Ayverdi, Nazan Bekiroğlu, Sevinç Çokum, Mustafa Kutlu, Emine Işınsu, Tarık Buğra, İsmet Özel, Nihal Atsız, Ebubekir Eroğlu, Emre Miyasoğlu, Nihat Genç.Mustafa ŞAHİN: Yazmaktan başka resim, müzik gibi uğraşılarınız var mı, varsa neler?
Yazmaktan başka resim, müzik gibi uğraşılarınız var mı, varsa neler?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: "Yazı hayatım" oldukça kıskanç. Başka rakip(!) tanımıyor. Hevesler, uzun bir süreye dayanmıyor.
"Yazı hayatım" oldukça kıskanç. Başka rakip(!) tanımıyor. Hevesler, uzun bir süreye dayanmıyor.Mustafa ŞAHİN: Çalışmalarınızı yaptığınız ortamı tarif eder misiniz?
Çalışmalarınızı yaptığınız ortamı tarif eder misiniz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Rahat, asûde bir oda... Isınmak, atmosfer oluşturmak, yazı kokusunu duymak için sevdiğim eserlere, bazı edebî hediyelere bakarım; kitaplarıma göz atarım. Gerginsem, bitişikteki balkona çıkıp, semayı seyretmek ferahlatır. Mekân değiştirerek, yeryüzünden ve gökyüzünden b(akışı) anlamaya çalışırım.
Rahat, asûde bir oda... Isınmak, atmosfer oluşturmak, yazı kokusunu duymak için sevdiğim eserlere, bazı edebî hediyelere bakarım; kitaplarıma göz atarım. Gerginsem, bitişikteki balkona çıkıp, semayı seyretmek ferahlatır. Mekân değiştirerek, yeryüzünden ve gökyüzünden b(akışı) anlamaya çalışırım.Mimar olan eşimle birlikte birimiz yazar, diğerimiz çizer olarak; hoş ve keyif verici bir sanat faaliyetine girişiriz.
Mustafa ŞAHİN: Müzik dinler misiniz, dinliyorsanız ne tür?
Müzik dinler misiniz, dinliyorsanız ne tür?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Tasavvuf müziğini severim. Sanat ve Halk müziğinden de ayrı düşemem.
Tasavvuf müziğini severim. Sanat ve Halk müziğinden de ayrı düşemem.Mustafa ŞAHİN: Çalışmalarınızı yaparken müzik dinler misiniz dinliyorsanız ne tür?
Çalışmalarınızı yaparken müzik dinler misiniz dinliyorsanız ne tür?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Arada sırada dinliyorum; zira yazacaklarınızı unutup, şarkının derdine(!) düşebilirsiniz. Yorumlayabileceğim, hayalhaneme katkıda bulunup, kalemimi neşeyle titretecek sözsüz, enstrümantal parçaları seviyorum.
Arada sırada dinliyorum; zira yazacaklarınızı unutup, şarkının derdine(!) düşebilirsiniz. Yorumlayabileceğim, hayalhaneme katkıda bulunup, kalemimi neşeyle titretecek sözsüz, enstrümantal parçaları seviyorum.Mustafa ŞAHİN: Haberleri takip ediyor musunuz, çalışmalarınızda gündemin etkileri oluyor mu?
Haberleri takip ediyor musunuz, çalışmalarınızda gündemin etkileri oluyor mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Haberdar olmaya ama "gündeliğin" baskısı, iktidarı altında kalmamaya çalışıyorum. Düşünüyorum, malzeme devşiriyorum. Sonuçta konumuz insan. Tam dalış, gönlünüzü berbat ve ifsat edip; zihninizin toplanmasını, aslî eylemlerinizi engelleyebilir.
Haberdar olmaya ama "gündeliğin" baskısı, iktidarı altında kalmamaya çalışıyorum. Düşünüyorum, malzeme devşiriyorum. Sonuçta konumuz insan. Tam dalış, gönlünüzü berbat ve ifsat edip; zihninizin toplanmasını, aslî eylemlerinizi engelleyebilir.Mustafa ŞAHİN: Magazin haberlerini takip ediyor musunuz, çalışmalarınızda magazin gündeminin etkileri oluyor mu?
Magazin haberlerini takip ediyor musunuz, çalışmalarınızda magazin gündeminin etkileri oluyor mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Takip değil, ancak tesadüf ediyorum. Esasen magazinleşmiş hayat ve kişilerden, insanlık karikatürlerinden ne kadar isteseniz de, kopmanız mümkün değil.
Takip değil, ancak tesadüf ediyorum. Esasen magazinleşmiş hayat ve kişilerden, insanlık karikatürlerinden ne kadar isteseniz de, kopmanız mümkün değil.Mustafa ŞAHİN: Bir çalışmanın bittiğine nasıl karar veriyorsunuz?
Bir çalışmanın bittiğine nasıl karar veriyorsunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Tasarladıklarınızı yazıya ne derece döktüğünüze bakıyorsunuz. Sonra bir çeşit, yazı sizi ikna ediyor, içinizde bir kanaat oluşuyor. Bakıyorsunuz, çalışmadan uzaklaşmaya; heyecan ve coşkunuzu kaybetmeye başlamışsınız.
Tasarladıklarınızı yazıya ne derece döktüğünüze bakıyorsunuz. Sonra bir çeşit, yazı sizi ikna ediyor, içinizde bir kanaat oluşuyor. Bakıyorsunuz, çalışmadan uzaklaşmaya; heyecan ve coşkunuzu kaybetmeye başlamışsınız.Bir yandan yeni keşiflerin, inşa sırlarının çağrısı, büyüsü sarıyor. Kusur ve hatadan münezzeh olamayacağınızı bilerek, aksi takdirde hep emekleyeceğinizi düşünerek bir kenara bırakıyorsunuz.
Mustafa ŞAHİN: Çalışmalarınızı yayınlamadan önce görüşünü veya tavsiyelerini aldığınız kimse var mı?
Çalışmalarınızı yayınlamadan önce görüşünü veya tavsiyelerini aldığınız kimse var mı?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Eşimin fikrini alırım ekseriyetle. Onun dışında bir istisna olarak; henüz yayınlanmamış yeni romanımı, değerli bir akademisyenimizin lütfederek okuması ve görüşlerini bildirmesiydi.
Eşimin fikrini alırım ekseriyetle. Onun dışında bir istisna olarak; henüz yayınlanmamış yeni romanımı, değerli bir akademisyenimizin lütfederek okuması ve görüşlerini bildirmesiydi.Mustafa ŞAHİN: Bir çalışmayı bitirmeden başka çalışmaya geçtiğiniz oluyor mu?
Bir çalışmayı bitirmeden başka çalışmaya geçtiğiniz oluyor mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Her zaman değil... İkinci çalışma daha acil veya içinizdeki akışa uygunsa, eğlenceli ve zevkli hale geliyor. Bazen de etkisini yitirdiği için, bitirilmesi zorlaşıyor. Bunun yanı sıra, tamamlanmış gözükse, hatta yayınlansa da daimî yarım kalmış hissini taşıdığınız çalışmalarınız var...
Her zaman değil... İkinci çalışma daha acil veya içinizdeki akışa uygunsa, eğlenceli ve zevkli hale geliyor. Bazen de etkisini yitirdiği için, bitirilmesi zorlaşıyor. Bunun yanı sıra, tamamlanmış gözükse, hatta yayınlansa da daimî yarım kalmış hissini taşıdığınız çalışmalarınız var...Mecburen paralel götürülmesi icap eden çalışmalarınız da bulunuyor.
Mustafa ŞAHİN: Yarım çalışmalar sizde ne gibi bir etki yapıyor?
Yarım çalışmalar sizde ne gibi bir etki yapıyor?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Demlenmesi, havalanması(!) dışında bir muradım yoksa, umumiyetle, huzursuzluk verici. Dolayısıyla mümkün mertebe tamamlamaya çalışıyorum.
Demlenmesi, havalanması(!) dışında bir muradım yoksa, umumiyetle, huzursuzluk verici. Dolayısıyla mümkün mertebe tamamlamaya çalışıyorum.Mustafa ŞAHİN: Çalışmalarınıza olumlu yorumlar aldığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çalışmalarınıza olumlu yorumlar aldığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Ulaş(ıl)mak ve anlaş(ıl)mak duygusu güzel. Ancak beklenti içine girmemeli. Hoşunuza giden tepkiler alamadığınız zaman mutlaka kötü yazıyorsunuz demek değil yahut tam aksi.
Ulaş(ıl)mak ve anlaş(ıl)mak duygusu güzel. Ancak beklenti içine girmemeli. Hoşunuza giden tepkiler alamadığınız zaman mutlaka kötü yazıyorsunuz demek değil yahut tam aksi.Mustafa ŞAHİN: Çalışmalarınıza olumsuz yorumlar aldığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çalışmalarınıza olumsuz yorumlar aldığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Doğru taraflar var mıdır, uyarı iyi niyetli midir diye düşünüyorum. Fakat temelde -müspet olsun ya da menfî- fazla takılmamaya; pek beceremesem de soğukkanlı olmaya çalışıyorum. Yeni tasarılar için zihninizin salim olması gerek.
Doğru taraflar var mıdır, uyarı iyi niyetli midir diye düşünüyorum. Fakat temelde -müspet olsun ya da menfî- fazla takılmamaya; pek beceremesem de soğukkanlı olmaya çalışıyorum. Yeni tasarılar için zihninizin salim olması gerek.Bir de; çalışmalarınızın istikbalini ve istikbaldeki çalışmalarınızı; dolayısıyla gelecekteki durumu, konumunuzu bilemezsiniz. Bazen başarı dediğiniz şey, katlanarak gelir, görecelidir. Neticede; ilerisine gerisine bakmadan, oyalanmadan, hedefe cehtle yürümek lâzım.
Mustafa ŞAHİN: Yazdığınız zamanlar kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Yazdığınız zamanlar kendinizi nasıl hissediyorsunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Dinamik, güçlü, verimli, sevecen; sırasında dünyayı üstlenmeye (!) hazır, cengâver(!)
Dinamik, güçlü, verimli, sevecen; sırasında dünyayı üstlenmeye (!) hazır, cengâver(!)Mustafa ŞAHİN: Yazmadığınız zamanlar kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Yazmadığınız zamanlar kendinizi nasıl hissediyorsunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Bir eksiklik, yarım kalmışlık duygusuyla sıkıntılı; birikimini dışa veremediği için kaygılı. Eğer keyfiyet, elinizde olmayan sebeplerden kaynaklanmışsa özlemli. Ama yazmadığınız uzun zaman dilimini, her şeyin olabilirliğini ve faniliği hatırlayarak da takdire karşı idrak gayreti içinde, hürmetli.
Bir eksiklik, yarım kalmışlık duygusuyla sıkıntılı; birikimini dışa veremediği için kaygılı. Eğer keyfiyet, elinizde olmayan sebeplerden kaynaklanmışsa özlemli. Ama yazmadığınız uzun zaman dilimini, her şeyin olabilirliğini ve faniliği hatırlayarak da takdire karşı idrak gayreti içinde, hürmetli.Mustafa ŞAHİN: Kendi yazılarınızı okuyor musunuz?
Kendi yazılarınızı okuyor musunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Geri dönüşlerim oluyor tabii. Bu zaman zaman; insanın aldığı yolu ve hatalarını görmesi için lüzumlu. Daima gözden kaçmış hatalar olsa da. Çünkü bazen yanlışı da, kafanızdaki doğruyla okuyorsunuz.
Geri dönüşlerim oluyor tabii. Bu zaman zaman; insanın aldığı yolu ve hatalarını görmesi için lüzumlu. Daima gözden kaçmış hatalar olsa da. Çünkü bazen yanlışı da, kafanızdaki doğruyla okuyorsunuz.Mustafa ŞAHİN: Keşke yazmamış olsaydım dediğiniz çalışmanız oldu mu?
Keşke yazmamış olsaydım dediğiniz çalışmanız oldu mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Keşke değilse de; daha özenli ve değişik bir açıdan yazsaydım dediğim; tazelemek istediğim yazılarım oldu. Yine arkaya baktığınızda yazdıklarınızı yeni bir gözle ele almak isteyebiliyorsunuz.
Keşke değilse de; daha özenli ve değişik bir açıdan yazsaydım dediğim; tazelemek istediğim yazılarım oldu. Yine arkaya baktığınızda yazdıklarınızı yeni bir gözle ele almak isteyebiliyorsunuz.Diğer taraftan, geçmişteki şartlarınıza ve kişiliğinize de saygı duyuyor ve gerideki halinizi kabulleniyorsunuz. Çünkü içinde samimiyet, gençlik ve saffet vardı. Ayrıca kulsunuz ve her zaman için "mükemmellikten" uzaksınız. Sizin ancak çabanız olabilir.
Mustafa ŞAHİN: Kendiniz için yazdığınız, zaman zaman okuduğunuz ve kendinizi hatırladığınız bir çalışmanız var mı?
Kendiniz için yazdığınız, zaman zaman okuduğunuz ve kendinizi hatırladığınız bir çalışmanız var mı?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Hayır, yok. Ama her yazdığında, yazar kelime ve cümlelerinin bir köşesine ilişmiştir, en azından seçtikleriyle yazıya kalbini ve ruhunu taşımıştır diye düşünüyorum.
Hayır, yok. Ama her yazdığında, yazar kelime ve cümlelerinin bir köşesine ilişmiştir, en azından seçtikleriyle yazıya kalbini ve ruhunu taşımıştır diye düşünüyorum.Yazar, yazdıklarının - iki anlamda da- arkasındadır. İşaretleri dikkatle takip eden, yazarın özel okumasını da yapabilir.
Mustafa ŞAHİN: Müstear kullandığınız oldu mu?
Müstear kullandığınız oldu mu?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Geçmişte birkaç isim oldu. Uzun zamandır ise, "Yeşim" müsteardır. Bir sevdiğimin adıydı. Birlikte yaşayalım, dünyayı elele geçelim istemiştim. Aynı zamanda bana geçiciliği hatırlatan bir ölümsüzdü.
Geçmişte birkaç isim oldu. Uzun zamandır ise, "Yeşim" müsteardır. Bir sevdiğimin adıydı. Birlikte yaşayalım, dünyayı elele geçelim istemiştim. Aynı zamanda bana geçiciliği hatırlatan bir ölümsüzdü.Mustafa ŞAHİN: Müstear kullanma konusundaki düşünceleriniz neler?
Müstear kullanma konusundaki düşünceleriniz neler?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Benim kullanma sebeplerimden bir tanesi de, perdeli ismin arkasındaki, hürriyet ve açılma duygusuydu.
Benim kullanma sebeplerimden bir tanesi de, perdeli ismin arkasındaki, hürriyet ve açılma duygusuydu.Mustafa ŞAHİN: Ne tür kitaplar okursunuz?
Ne tür kitaplar okursunuz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Kitabın ya da yazarın ilgimi çekmesini tercih ettiğimden, kitap seçimi farklılık gösterebiliyor. Yazar ağırlıklı tercihlerim de var.
Deneme türünü seviyor; roman ve hikâyeyi de derin bir alâkayla okuyorum. Bir kitabı okurken ötekini özlemek ve berikinin çağrısına uymak gibi bir huyum var. Bir bakıma daimî açım.
Konular da o yüzden hep değişiyor. Hatırat, inceleme araştırma, biyografi, nehir söyleşiler, zenginliği barındıran çeşnili antolojiler; psikolojik, dinî, felsefî eserler, isim cisimsizler; hâsılı göz kırpıp, yüzüme gülenler, karizmatikler(!)...
Mustafa ŞAHİN: Mutlaka okunmalı dediğiniz olmazsa olmaz eserler var mı?
Mutlaka okunmalı dediğiniz olmazsa olmaz eserler var mı?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Kutsal Kitabımız başta; İlahî Kaynak'tan beslenen Mevlâna, Yunus vb. seçkinlerin gönül açıcı, ziyalı, bereketli, şifalı eserleri...
"Kirlenmek güzeldir" denilen, maddî-manevî lekelenmeye özendirilen, hatta dayatılan kara bir çağda yaşıyoruz. Arınmaya, iman ışığına her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Ruhumuzun temellerini hatırlatması, isli mecruh kalbimize rehberlik etmesi bakımından bu nevîden eserler bilhassa önemli.
Mustafa ŞAHİN: Tekrar tekrar okuduğunuz eserler var mı?
Tekrar tekrar okuduğunuz eserler var mı?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Dönüş yapılması gerekli eserler ziyade. Fakat yenilerini okumak lüzumu, dilediğiniz kadar hızlı davranamamanız, sizi istediğiniz hamleyi yapmaktan alıkoyuyor. Ancak yudumluyor, kana kana içemiyorsunuz.
Dönüş yapılması gerekli eserler ziyade. Fakat yenilerini okumak lüzumu, dilediğiniz kadar hızlı davranamamanız, sizi istediğiniz hamleyi yapmaktan alıkoyuyor. Ancak yudumluyor, kana kana içemiyorsunuz.Mustafa ŞAHİN: Sizce mutlaka okunmalı mı, neden?
Sizce mutlaka okunmalı mı, neden?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Mutlaka okunmalı. Çünkü bazı eserleri, vaktiyle okurken muhtemelen kâfi derecede anlamamış, değerlendirememiş oluyorsunuz. Okudukça yeni katmanlar açılıyor, metin mânâlanıyor; müktesebatınız ve iç derinliğiniz arttıkça, idrak seviyesi ve yorumlama kabiliyeti de artıyor sanıyorum.
Mutlaka okunmalı. Çünkü bazı eserleri, vaktiyle okurken muhtemelen kâfi derecede anlamamış, değerlendirememiş oluyorsunuz. Okudukça yeni katmanlar açılıyor, metin mânâlanıyor; müktesebatınız ve iç derinliğiniz arttıkça, idrak seviyesi ve yorumlama kabiliyeti de artıyor sanıyorum.Eser; değişik veçheleriyle önünüze geliyor; yepyeni köprüler, kelimelerle âşıkane ilişkiler kuruluyor; ilmekler atılıyor. Size üçüncü dördüncü gözler, duyular eklenmesine; umumî bir canlanmaya vesile oluyor.
Hâlbuki bilirsiniz bazı kitaplar, zıt bir etkiyle uyuşturur, eksiltir veya köpük gibidir, baloncuklarla oynamaya değmez.
Mustafa ŞAHİN: Sizce yazmak için okumak şart mı, neden?
Sizce yazmak için okumak şart mı, neden?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Kesinlikle şart. Çağı anlamak anlamlandırmak; mazi ve âtiyi bağlamak, kelimelerle kuşanmak, medeniyetinizi kültürünüzü taşımak, donanmak ve ille de insanî özü yüklenmek için...
Kesinlikle şart. Çağı anlamak anlamlandırmak; mazi ve âtiyi bağlamak, kelimelerle kuşanmak, medeniyetinizi kültürünüzü taşımak, donanmak ve ille de insanî özü yüklenmek için...Mustafa ŞAHİN: Sizce insan neden yazar?
Sizce insan neden yazar?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Ses, söz, saz, iz olmak için... Ruhî duyuş, doyuş ve doğuşlar yüzünden; başka deyişle bu yöndeki kafa çalışmasını ve hâsılayı sevdiğinden... Kendindeki yazarı, sanatkârı ve ötesini keşfetmek, bilmek, görmek ve izlemek sebebinden. "Uzun Hikâye'ye" bir çizik atmak azminden. Gerçekten ad kazanmak ve adını hak etmek istediğinden...
Ses, söz, saz, iz olmak için... Ruhî duyuş, doyuş ve doğuşlar yüzünden; başka deyişle bu yöndeki kafa çalışmasını ve hâsılayı sevdiğinden... Kendindeki yazarı, sanatkârı ve ötesini keşfetmek, bilmek, görmek ve izlemek sebebinden. "Uzun Hikâye'ye" bir çizik atmak azminden. Gerçekten ad kazanmak ve adını hak etmek istediğinden...Mustafa ŞAHİN: Bunlar içerisinde sizin yazma sebebiniz nedir?
Bunlar içerisinde sizin yazma sebebiniz nedir?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Tamamı. İnsan birini çekip alamaz. O kadar girift ve esrarlı bir yapıdayız ki, hiç tahmin etmediğimiz nedenlerle, bunların bileşimi bile düşünce ve hareketlerimizde rol oynayabilir.
Tamamı. İnsan birini çekip alamaz. O kadar girift ve esrarlı bir yapıdayız ki, hiç tahmin etmediğimiz nedenlerle, bunların bileşimi bile düşünce ve hareketlerimizde rol oynayabilir.Çoğu defa, kendimiz karşısında tarafsız ve âdil değilizdir. Binaenaleyh sebeplerimizi allayıp pullayabiliriz. İsterseniz en son, kimindeki yazarlık kumaşı, bulunmaz(!) Hint kumaşıdır diyelim.
Mustafa ŞAHİN: Gelenek ve yenilik arasında yeriniz neresidir?
Gelenek ve yenilik arasında yeriniz neresidir?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Gelenekten hız ve ilham aldığımı söyleyebilirim. Ki bazı merkezî değerler her dem taze ve yenidir. Ömür, takat, cüsse yetmese de; mümkün olsa geçmişe ve geleceğe devasa kollarımı açmak isterim. Hayali bile cihan değerdir.
Gelenekten hız ve ilham aldığımı söyleyebilirim. Ki bazı merkezî değerler her dem taze ve yenidir. Ömür, takat, cüsse yetmese de; mümkün olsa geçmişe ve geleceğe devasa kollarımı açmak isterim. Hayali bile cihan değerdir.Mustafa ŞAHİN: Yazmaya yeni başlayanlara ne tavsiye edersiniz?
Yazmaya yeni başlayanlara ne tavsiye edersiniz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Yaptıkları işi önemsemeleri; "çıkış noktalarına" dikkat etmeleri. Sırf maddî menfaat için yazmak, manevî cihetini ihmal etmek; sanatı, hayatı fazla ciddiye almamaktan da kaynaklanıyor sanıyorum.
Yaptıkları işi önemsemeleri; "çıkış noktalarına" dikkat etmeleri. Sırf maddî menfaat için yazmak, manevî cihetini ihmal etmek; sanatı, hayatı fazla ciddiye almamaktan da kaynaklanıyor sanıyorum.Yazıyla birlikte, insanî boyut; edeb, mükemmellik, derununuzdaki güzel(lik) gibi kılavuz ve ideal kavramlar ihmal edilmemelidir. Daha doğrusu bunlar, topyekûn hayatımızın içinde erimeli ve dünyamıza aksetmeli, işle(til)melidir.
Mustafa ŞAHİN: Başınızdan geçen unutamadığınız ve bizlerle paylaşmak istediğiniz bir anınız var mı?
Başınızdan geçen unutamadığınız ve bizlerle paylaşmak istediğiniz bir anınız var mı?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Duygusal bir örnek vereyim:
Duygusal bir örnek vereyim:Bazı insanları kolay seversiniz; bazılarını tersine.
Boş sevgi denemelerinizle sizi yoran; akrabadan bir hanımdı yine de.
Kaderimiz çakışmıştı lâkin yıldızlarımız barışmamıştı.
Kanserliydi, yardımıma muhtaçtı.
Nekes, bitap düştüğümüz bir hastane gecesinde
Şakalaşmak istedim, haylazlığın karşı konmaz tesiriyle.
Ortama direndim. Tahammülsüzdüm mutsuzluğa, hüzne.
"Beni seven dilini çıkarsın!" dedim, ele güne, hakir fakirlere.
Ölse yapmazdı bilirdim. Zaten kahırlıydım, içliydim.
Ama.. Ürkek mahcup dilini, bana doğru uzattı.
Ziyankâr, zehretmiş, göçmüş senelerden sonra içim yandı.
Gözlerime inanamadım.
Fakat "Üveydi", sahteydi, can(dan) değildi; kanmadım.
Az sonra, küçük yaramaz kız sesiyle tekrar bağırdım.
Boşuna göz boyamasındı; külyutmazdım, onu sınadım.
"Beni seven,beni sevEN SEVEN?!+++++++"
Bir daha uzattı muhabbeti, sevgi(li) diliyle.
Sıkışmış yüzüğünü, parmağından çıkaramayacak kadar doluydum, can verdiğinde.
İNCİTİRİM diye.
Yüz bin kere tebrik(!) edilmeliydik, bu gelimli gidimli hayali hoş sahnede...
Olur şey değil; birbirimizi sevmeye başladık öldüğünde.
"Anne" oldu bir öyküm(d)e
Muhabbet (diliyle) girdi düşlerime
Mustafa ŞAHİN: Size ulaşmak isteyenlere iletişim bilgilerinizi vermek ister misiniz?
Size ulaşmak isteyenlere iletişim bilgilerinizi vermek ister misiniz?Hüzeyme Yeşim KOÇAK: İnternet adresimi verebilirim şöyle huyesim@gmail.com
İnternet adresimi verebilirim şöyle huyesim@gmail.comMustafa ŞAHİN: Mülakatımıza katıldığınız için Edebiyat Ufku okuyucuları adına size çok teşekkür ederim.
Mülakatımıza katıldığınız için Edebiyat Ufku okuyucuları adına size çok teşekkür ederim.Hüzeyme Yeşim KOÇAK: Bende size çok teşekkür ederim.
Bende size çok teşekkür ederim.Mustafa Şahin tarafından yayına hazırlanmış olan bu mülakat Edebiyat Ufku Sitesi adına internet üzerinden ve telefon görüşmeleri ile yapılmıştır
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.