İstiklal Marşı Derneği Genel Başkanı Şair-Yazar İsmet Özel, Konevi Kültür Merkezi'nde "İstiklale İlave Olmak Yahut İstiklale İlave Etmek" konulu konferans verdi. Özel, İstiklal Marşı Derneği olarak, 1921 yılında kabul edilen İstiklal Marşı'nın bütün siyasi iktidarlar tarafından ihmal edildiği, rafa kaldırıldığı, görmezlikten geldiği fikrinde olduklarını belirtti. "Melodi olarak söylenen 2 kıtası dışında bir türlü söylenmeyişi, doğması muhtemel gelişmeler kasıtlı bir şekilde engellemek iradesinin olduğunu bize gösterir" diyen İsmet Özel, "Anayasamızda İstiklal Marşı milli marşımız olduğu yazılıdır. Ancak, toplumun hiçbir kesiminde İstiklal Marşının bize bir hedef gösterdiği fikri canlı değildir" dedi.
MÜSLÜMANLARDA KABAHATLİYMİŞ DUYGUSU HAKİM
İnsanların şimdi Müslüman görünümünde olmaktan dolayı kabahatliymiş duygusuna sahip olduklarını belirten Özel, Bu yüzden de bir şekilde ortaya çıkmış olan kadınların örtünmesi hadisesi, Türkiye'de tesettür anlamını kaybetmiş hale dönüştü. Yani bi anlaşılmaz toplumsal maraz gibi karşımıza çıktı. Bunun İstiklal Marşı ile ciddi bir bağlantısı var. Yani insanların İslami şahsiyete, toplum hayatının yükselmesi itibariyle muhtaç oldukları fikri hiçbir şekilde Türkiye'de gündeme getirilmiyor" diye konuştu. "Bir takım tuzaklara maddi avantaj sebebiyle yakalanan insanlar topluluğu ile iç içeyiz" diyen Özel, "Türkiye'de insanlar Cumhuriyetin ilanından bugüne kadar 'önder Türk toplumunun yükselmesi ideali vardır' görüşünü hiçbir zaman bir kart olarak öne sürmedi. Eğer biz istiklale ilave olmayı bir kez bile düşünebilseydik, bunun sağlayacağı yol bütün toplumun her bakımdan yükselmesine gidecekti Ama bu olmadı. İstiklalin durağan bir şey olmadığını, dinamik bir şey olduğunu aklımıza getirdik mi? Yani haklı olanın kaynağının nerede olduğu ifade edilebildi mi bunlar olmadı" diye konuştu.
ALDATAN DEĞİL ALDANILAN HATALIDIR
Konuşmasında "Biz birçok bakımdan yalana, hileye maruz bırakılmış bir toplumuz. Burada bizim yalana hileye maruz bırakılmamız sebebiyle müspet bir tarafımız yok" ifadelerini kullanan Özel, "Eğer biz bütün bir toplum olarak aldatılmışsak, oyalanmışsak, istemediğimiz bir yöne sevk edilmişsek burada kabahatli olan bizi aldatanlar, bize oyun kuranlar bizi sevk edenler değildir. Aldanışımızdan, hileye maruz bırakılmışlığımızdan, güdülüşümüzden biz sorumluyuz. Dolandıran hiç kabahati yoktur; bütün kabahat dolandırılana aittir. Dolandırıcılık varsa Türkiye Cumhuriyeti kurulduğu günden bu yana yalan söylenmiş ve değer verilmişse yalan söyleyenin kabahati yoktur. Hata yalanı yalan bildiği halde kabul edenlerindir" ifadesini kullandı.
OLTAYA TAKILAN SOLUCANI CAZİP BULDUK
Balık oltaya takılan solucana talip olmaması durumunda canından olmayacağını ifade eden İsmet Özel, "80 yılı aşan cumhuriyet tarihi boyunca, oltaya takılan solucanı cazip bularak yaşadık. Bunun tuzak olduğu hiçbir zaman aklımıza gelmedi. Yaşadığımız toplumunda bunların itibar alanları olmadığı konusunda bir şuur olması gerekiyordu. Bize doğru söyleyenleri küçümsedik; yalan söyleyenlerin emrine girdik. O yüzden bu duruma geldik" ifadelerine yer verdi.
"Hapsedildiğimiz hücrenin demir parmaklıklarına aşık olmayalım. Bir yerde olduğumuz fark edelim" ifadesini kullanan Özel, " Böyle olmadığını sanabilirsiniz. Kendinizi hapsedildiğiniz hücrenin demir parmakları âşık iseniz, kendinizi hapsedilmiş saymayacaksınız. Dünyaya geldiğimizi, bu topraklar için bu toprağa düştüğümüzü, bu dünyada geçirdiğimiz zamanın nasıl sarf edildiğine dair bir hesabın mutlaka ve mutlaka sorulacağını aklımızdan çıkarmamız lazım" diyerek sözlerini tamamladı.

Hakimiyet 19.05 2008