KADİR GECESİ
KADİR GECESİ
Belki bu gecedir, belki başka bir gecedir, Kadir Gecesi. Kur'an'ın övdüğü bir gecedir Kadir Gecesi.
Kur'an gelmeseydi, kâinat ve varlık, her türlü yaradılış, sırrı çözülemez bir tılsım, bir büyü gibi kalırdı. O, yaradılış bilgisinin ders kitabı olarak bir Kadir gecesinde indi. İşte kadir gecesi, kâinata anlamını getiren gecedir.
Kadir Gecesi, bir "ağırlık merkezi gecesi"dır. Allah, kutsal sözlerinin bütün ağırlığını bu geceye koydu. Bu gece, Kur'an, kutsal ağırlığıyla ve bir bütün halinde dünya göğünün üzerine indi. Dünya ufkunu, vahyin yedi renkli kuşağı, eleğimsağması, bereket getiren bahar yağmuru bulutları gibi, bir merhamet gibi, bu gece örttü.
Her gündüzün ağırlığı gecede, bütün gecelerin ağırlığı kadir gecesinde. İşte bunun için, kadir gecesi, hayatın ve hilkatin ağırlık merkezi gecesidir.
Orucun şifa saçan ellerinde müslümanın kalbi onarıla onarıla, ramazan hilâli büyüdükçe nefsin hilâli küçüle küçüle, öyle bir geceye gelinir ki, nefs, başına, dünya kirlerini yıkayıp alıp götüren sıcak suların döküldüğü bir ölüye yaklaşır. Onu yıkayan meleklerin dünyamıza indiği gecedir Kadir Gecesi.
En ağır hastaların bile hafifledikleri, öteye geçen mü'minlerin bir kuş hafifliğiyle geçtikleri, yoksul sofralarının gökten gelme bir bereketle birdenbire zenginleştiği bir gecedir Kadir Gecesi.
Gecelerin de bir imamı vardır. Gecelerin imamı, en büyük imam Kur'an-ı Kerim'i kalbinde taşıyan Kadir Gecesi'dir.
İyi gözlerden gizli, fakat gönüllere aşikâr Kadir Gecesi! Zamanın kalbinde en doğru ve şaşmaz bir saat gibi çınlayıp giderken, yurdumun üstüne, vahyin geçmez izini ve yıpranmaz eserini, ölmez sesini bir kere daha işle!
Pas tutmaz güneşi bir daha getir, ey Kadir Gecesi.
Seni bulmak için bilen gönül, çöllere bile düşmek gerekseydi, düşerdi. Kutuplarda buzların altında, bin yıl, kalıp almak gerekseydi, alırdı. Fakat sen, kendin geliyorsun. Seni bulmak için arınmış bir kalble aramak yetiyor. En saf bir merhamet gibi kendin geliyorsun.
Allah'tan bir bağış gibi, Peygamber'den bir armağan gibi, Kur'an'dan bir nefes gibi, sahabeden bir ses gibi, şehitlerden bir hatıra gibi, imamlardan bir ilim gibi geliyorsun.
Müslümanların hükümranlığını dünyaya ilân için geliyorsun. Putları karanlığa boğmak için geliyorsun. Velîlerden bir müjde, bir mektup gibi geliyorsun. Okuyan için ne kutlu bir barış ve kurtuluş mektubatısın sen.
Bu son yıllarda ramazan, kadir gecesi ve bayramlar, âdeta, kendi genel varoluş ödevlerinin dışında bir misyon daha yüklenmiş bulunuyorlar. Ramazan ve kadir gecesi, bir yandan bayramlar, öte yandan noel denen hıristiyanlık bayramının kutlanması gibi bir kültür dejenerassansını iki hilâlin kıskacı için ağlıyorlar ve müslümanı ak ve kara arasında açıkça seçme durumuna getiriyorlar. Bu bir mucize ve hikmettir. Seçin bakalım ey müslümanlar, bir yanda Kadir Gecesi, bir yandan noel gecesi.
Seçin bakalım ey mü'minler, bir yanda ramazan bayramı, bir yanda hıristiyan yılbaşısı.
İşte kaderin eliyle bu duruma geldiniz, şimdi seçin bakalım.
Kadir Gecesi, işte böyle önemli bir değerlendiriş gecesi, bir karar gecesi ve bir hüküm gecesidir.
Belki bu gecedir, belki başka bir gece Kadir Gecesi.
Kur'an'ın öğdüğü bir gecedir Kadir Gecesi.
Çünkü: Kur'an'ın indiği gecedir Kadir Gecesi.
Babıâli'de Sabah, 1967
Samanyolunda Ziyafet/Sezai Karakoç
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.