Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nin 2010 yılı etkinlik takvimine bağlı olarak gerçekleştirdiği programları devam ediyor. Hafta sonunda gerçekleşen programda SÜ Mevlana Araştırmaları Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler 'Mevlana'nın Konya'ya Gelişi'ni anlattı. Programın açılışını yapan TYB Konya Şubesi Başkan Yardımcısı M. Ali Köseoğlu, Konya'da Mevlana'nın, hakkında en çok program düzenlenen şahsiyet olduğunu belirterek, "TYB olarak hemen her yıl biz de Mevlana'nın konu edindiği bir ya da birkaç programa imza atıyoruz. Nuri Şimşekler hocamızın anlatacakları da ya bildiklerimizi tazeleme fırsatı sunacak ya da bilmediğimiz noktaların aydınlanmasına vesile olacak" dedi.

TÜM TOPLUMLAR MEVLANA'YI BENİMSİYORLAR
Mevlana'nın nerede doğduğu konusunda çeşitli rivayetlerin olduğunu söyleyen Şimşekler, buna rağmen Mevlana'nın 1207 yılında Belh'te doğduğunu söyleyebileceklerini kaydetti. Mesnevi eserinin Mevlana'nın en büyük ve sağlam eseri olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler, "Mevlana'ya ait olup olmadığını bilmediğimiz rubailer de yer almaktadır. Bunun nedeni ise yazılan rubailerin Mevlana'nın görüşü ile uyuşmamasıdır. Mevlana'nın şiirin metaforuna aykırı şeyler söylediği söylense de önemli olan onun mesajlarını doğru anlamak gerekir. Mevlana dünya hitap ediyor" diye konuştu.

'AŞK, ERMENİ'Yİ BİLE TÜRK YAPAR'
Mevlana'nın doğduğu yer gibi hangi ırktan olduğunun da büyük bir meçhul olduğuna vurgu yapan Şimşekler, tüm milletlerin bu büyük değeri sahiplendiğini kaydetti. Şimşekler, "Her ne kadar tarihte haksız olarak "barbar ve yağmacı" olarak adlandırılsak da fethettiğimizde Rumların da bu topraklarda dillerine, dinlerine ve kültürlerine sadık kalmalarına izin verdiğimiz Türk illerinin en batısı olan Anadolu. Başkenti Konya'da Mevlana'nın kiliselerine gidip sohbet ettiği ve çok ince latifelerle onlara İslam'ı sevdirerek öğretmeye çalıştığı papazların bulunduğu ve Türk'ün, Ermeni'nin, Acem'in, Arab'ın, Hintli'nin bir arada yaşayabildiği bir beldedir. Günümüzde "Hepimiz Ermeni'yiz" sloganına cevap olabilecek Mevlana'nın 750 yıl önce söylediği, "Aşk öyle güzeldir ki, Ermeni'yi bile Türk yapıverir" beytinin sokaklarda çınladığı bir yurttu" dedi.

MEVLANA'NIN BİZİM SAHİP ÇIKMAMIZA İHTİYACI YOK
Mevlana'nın görüşlerinin, sözlerinin tüm dünyaya mal olduğunu ve bu yüzden tüm milletlerin bir şekilde bu büyük değeri sahiplenmeye çalıştığını belirterek şunları kaydetti: Biz sürekli olarak Mevlana'dan bahsediyoruz. Başka değerlerimiz yok mu? Sorusunu duyuyoruz. Ancak bundan şu anlaşılmasın Mevlana ile ilgili hiçbir şey yapmayalım. Mevlana'nın bizim sahip çıkmamıza ihtiyacı yoktur. Ancak bizim Mevlana'nın öğretilerine ve mesajlarına ihtiyacımız var. Bu yüzden böyle bir değere gerektiği gibi sahip çıkmalıyız. Yoksa bizim yerimize sahip çıkacak birileri bulunur. Biz Mevlana'yı dünyaya İngilizce ile yayamadığımız, anlatamadığımız için yabancılar Mevlana'yı istedikleri gibi anlatıyorlar. Biz bırakın anlatmayı Divan Edebiyatı'na bile almamışız. Böylece yabancı ülkelerin ekmeğine yağ sürmüş oluyoruz.

MEVLANA MOĞOL AJANI MI?
Şimşekler, Mevlana'ya gerektiği sahip çıkılamadığından ona Moğol ajanı diyenler olduğunu belirterek, bu iddianın da temelsiz olduğunu ileri sürdü. Şimşekler, "Moğolların Anadolu ve Konya'ya saldırısı Mevlana'nın olgunluk dönemlerine rastlar. Yani Mevlana bu dönemlerde, bildiği doğruları çekinmeden söyleyen ve hatta halka yapılan eziyetlerden dolayı dönemin Selçuklu Sultan ve devlet ileri gelenlerini bile azarlayan özelliğe sahiptir. Moğolların Konya'yı kuşatmalarında da Moğol askerleri karşısında dirençsiz kalan milletine belki de Anadolu Fatihi Alparslan'ı hatırlatarak, "Biz binlerce arslanken iki-üç çıplak ve yarı canlının elinde niçin bu derece aciz kaldık" diyerek onları harekete geçirmeye çalışır" diye kaydetti. Dönemin güçlü insanlarının Moğolların karşısında el pençe dururken Mevlana'nın onlara boyun eğmediğinin altını çizen Şimşekler, Selçuklu sultan adaylarının birleşmeleri için de gayret eden Mevlana'nın sohbetlerine katılan Moğolların Konya'yı yakıp yıkmaktan vazgeçtiklerini de belirtti.

Yrd. Doç. Dr. Nuri Şimşekler'in TYB'de yaptığı konuşmanın tam metni için tıklayın...