MEVLÂNA KONYA’NIN SİCİL BELGESİDİR.
MEVLÂNA KONYA’NIN SİCİL BELGESİDİR.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi 30. yıl etkinleri devam ediyor. Karatay Belediyesi iş birliği ile Ali Ulvi Kurucu Gençlik Merkezinde yapılan ve Prof. Dr. Nuri Şimşekler’in düzenlediği, Mevlâna ailesinin Konya’yı teşriflerinin 796. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen “Konya’dan Dünya’ya Mevlâna İzleri” panelinde Konya’nın tanınmış postnîşînlerden ve dünyanın bir çok ülkesinde Hz. Mevlâna’yı Semâ mukabelesi ile tanıtan ve anlatan Mustafa Holat, Fahri Özçakıl ve Nadir Karnıbüyükler konuştu. Uluslararası Mevlânâ Vakfı Başkanı Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşaktan torunu Esin Çelebi hanımefendi de programda hazır bulundu
MEVLÂNA KONYA’NIN SİCİL BELGESİDİR.
Açılışta Mevlâna ve eserlerinin dünyaya nasıl yayıldığı, tercümeleri, ve gördüğü ilgi hakkında genel bir bilgi veren Prof. Dr. Nuri Şimşekler “Günümüzde batıda ve özellikle Amerika’da Mevlâna, fikirleri ve Mevlevîlik kültürünün gördüğü ilgi tahminlerden oldukça yüksektir.” Dedi. Şimşekler’in açılış konuşmasından sonra panele geçildi.
Kültür ve Turizm Bakanlığında uzun yıllar görev yapan Potnişîn Mustafa Holat’ın konuşması ile başlayan panelde Holat dede; annesinin kendisine 6 aylık hamileyken Hz. Pir’in rüyasına gelip Semâ yaptırdığını, Mevleviliğe başlama sebebinin anne karnından geldiğini anlattı. Süleyman Hayati Loras dede ile yaşadığı anılarını da anlatan Holat dede, “Her gün evinde misafirler olurdu, misafirsiz bir günü geçmezdi” dedi. Babasının Kapu Camii civarında de terzi olduğunu, sıkıntıda olduğu zamanlar diğer esnafların hemen halinden anladığı ve kendi aralarında yardım için para toplayıp destek olduklarını anlatan Holat dede Hz. Mevlâna ahlakı ve Mevleviliği düstur edinen Konya esnafı ahlakı hakkında örnekler verdi.
Panel yöneticisi Prof. Dr. Nuri Şimşekler Holat dedenin Konya hassasiyeti üzerine Konya’nın yetiştirmiş olduğu ilk Başbakan Ord. Prof. Dr. Sadi Irmak’ın sözlerinden örnek vererek “Nereye gitsem Konyalı’yım deyince hazır sempati, muhabbet ve saygıyla karşılanıyorum. Bu bana değil Hz. Mevlâna’ya olan saygıdandır diyor, bundan dolayı hepimiz için Konya’dan gelmiş olmak, Hz. Mevlâna’nın makamından gelmek demektir. Konya Mevlâna’nın sicil belgesidir.” dedi.
Prof. Dr. Şimşekler “Gençliğimin ilk dönemlerinde, ham olduğum zamanlar yurtdışına Semâ için gidilmesinin gereksiz olduğunu düşünüyordum, insanlar gelip Konya’da izlemeli diye söylüyordum. Ama kendi ülkelerinde Semâ seyredip etkilenerek Mevlâna’yı araştırmaya başladıklarını ve eğer takdir edilmişse Mevlâna’dan Mevla’ya ulaşabildiklerini görüp şahit olunca bu düşüncemin yanlış olduğunun farkına vardım.” Dedi
İkinci konuşmacı olan Kültür ve Turizm bakanlığı Postnişîni Fahri Özçakıl “Mevlâna Celâleddin Rumi hazretlerini biz bir hayat biçimi olarak gördük, bundan da son derece memnunuz.” dedi. Yüzlerce ülkede Hz. Mevlâna ile ilgili etkinlikte bulunduklarını belirten Özçakıl “Asıl amacımız Hz. Mevlâna’yı tanıtabilmek, sadece Semâ ile değil, Mevlevîlik kültürüyle de onun bize vermiş olduğu İslam'ın estetik güzelliğini oradaki insanlara aktarabilmeyi görev sayıyoruz. Semâ’dan önce bir bilgilendirme yapılması çok önemli, yabancılar özellikle Dönen Dervişler diye tabir ediyor. Bunun altyapısına indikleri zaman bu işin manevi olduğunu ve İslam'ın estetik bir güzelliğini, tasavvufun bir farklı boyutunu, Allah'a ulaşmak yolu ile yapılmış olan bir ritüel olduğu düşüncesiyle insanın gönlüne hitap ettiğini anlıyorlar” dedi.
Yine uzun yıllar ülkemizde ve yurt dışında Mevlâna’nın fikirleri ve kültürünü Semâ ile anlatmaya çalışan Uluslararası Mevlâna Vakfı Postnişîni Nadir Karnıbüyükler ise gerek Konya’ya gelerek kendilerini bulan gerekse yurt dışındaki Semâ etkinliklerinde tanıştığı ve hayatlarına dokunduğu yabancılardan bahsederek “Bu dostların bir çoğu Hz. Mevlâna’yı ve Onun İslam merkezli fikirlerini tanıdıktan sonra Müslümanlığı seçmekteler, bu da Hz. Mevlâna’mızın dinimize yapmış olduğu en büyük hizmetlerdendir. dedi.
TYB Konya Şubesi Üyesi akademisyen, yazar-şair ve Karaman eski belediye başkanı Dr. Kâmil Uğurlu, program sonunda katkılar sunmak üzere kürsüye davet edildi. Dr. Uğurlu “Burada yapılan konuşmalar şunu gösteriyor değerli dostlar. Mutlaka vakit geçirmeden bir Mevlâna Akademisi kurulmalıdır. Mevlâna Akademisi Mevlâna ve Mevlevilik konularında doğru ve güncel bilgiler üreterek hem ülkemize hem dünyaya sunmalıdır.” Diyerek yapılan panelin çok anlamlı olduğunun altını çizdi.
Programa katılan Hz. Mevlâna’nın 22. Kuşak torunu ve Uluslararası Mevlâna Vakfı Başkan Vekili Esin Çelebi Bayru da yurt dışından ve özellikle Amerika’dan çok davet aldıklarını ve modern dünya insanlarının Hz. Mevlâna’nın fikirlerine çok önem verdiğini ve bir çok güncel sorunlarına Hz. Mevlâna’nın beyit ve şiirlerinden çözüm bulduklarına şahit olduğunu dile getirdi.
Katılım beratı ve kitap takdiminden önce konuşmasını gerçekleştiren TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu “Ne kadar yurt dışına gittiysek her yerde Mevlâna bizi karşıladı, oranın da ev sahibiymiş sadece Konya'nın değil. Gittiğiniz yerde ‘Konya, Mevlâna’ dediniz mi sizin kim olduğunuzun hiçbir önemi yok, Hz. Pir’in etkisi, hatırı sizin gereğinden çok fazla ilgi ve alaka görmenizi sağlıyor. Biz de Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi olarak 25 yıldır yılda en az üç programı Mevlâna ve Mevlevilik üzerine yapmak için çalışıyoruz, her yıl Uluslararası Mevlâna şiir Şöleni’ni de aksatmadan yapmaya çalışıyoruz, geçtiğimiz yıllarda Konya ve Mevlâna konulu çok anlamlı programlar yaptık yapmaya devam edeceğiz.” Dedi.
Program sonuna Katılımcılara günün anısına katılım beratları ve TYB Konya Şubesi yayınlarından son ikisi olan “Cumhuriyetin 100. Yılında” ve “40 Ambar” kitapları takdim edildi.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.