Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin bu haftaki konuğu Kanada'da öğretim üyesi olan Prof. Dr. Bilal Kuşpınar oldu. Prof. Dr. Bilal Kuşpınar Kanada'dan Türkiye'ye Bakış konulu bir konuşma yaptı. Geçtiğimiz Cumartesi günü TYB Konya Evinde gerçekleşen programa, Konya Milletvekili Halil Ürün, Niğde Belediye Başkanı Faruk Akdoğan, Ak Parti Niğde İl Başkanı Yaşar Ataç, Sosyal Hizmetler İl Müdürü İzzet Güneş, Selçuklu Araştırmaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, YÖK Başkanı Danışmanı Prof. Dr. Şaban Çalış, TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve birçok akademisyen, gazeteci ve yazar katıldı.
Prof. Dr. Bilal Kuşpınar ilk olarak Kanada'nın sosyal ve siyasal durumu hakkında bilgiler verdi. Yirmi bir yıldır yurt dışında bulunduğunu ifade eden Kuşpınar, Kanada'nın kimliğini tespit etmenin zor olduğunu yaklaşık kırka yakın etnik topluluğun yaşadığı bir ülke olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Bilal Kuşpınar sözlerine şöyle devam etti: Kanada'nın nüfusu yaklaşık 34 milyon, yüz ölçümü ise 9 milyon 100 bin kilometrekaredir. Yaş ortalamasının 40 yaş olduğu Kanada'da 13 eyalet bulunur. Kanada'da şu an itibari ile yaklaşık 50 bin civarında Türk bulunuyor. Kanada'daki Müslümanların sayısı ise yaklaşık 780 bin civarındadır. Müslümanların dini kültürlerini korumak için açtığı kendi okulları var. Ülkede 500 bin civarında Budist bulunuyor. Kanada'nın iki adet resmi dili bulunmakta. İngilizce ve Fransızca.
Kanada'da çoğunluğun İngiliz ve Fransızlardan oluştuğunu ifade eden Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, ülkenin tam bir mozaik olduğunu belirtti. Kuşpınar sözlerini şöyle sürdürdü: Kanada'ya gelen göçmenlerin buraya geliş sebepleri ya ekonomik ya da iltica yolu iledir. Kanada bir fırsatlar ülkesi olduğu kadar kültürel açıdan da zengin bir ülkedir. Kanada'da yaşayan yerlilerin (Eskimo, Kızılderili) vergiden muaftır. Onların birçok imtiyazı vardır.
Kanada'da lise kitaplarında Osmanlı'nın adı bir yerde geçer. O da Kanada'nın Osmanlıların Hindistan deniz yollarını kontrol altına alması ile birlikte denizlere açılan Avrupalıların Kanada'yı keşfetmeleridir.
Türklerin Kanada'ya gelmeleri Birinci Dünya Savaşı sonrasında ve özellikle 1960 yılından itibaren gerçekleşmiştir. Türklerin Kanada'ya yoğun olarak gelmeleri ise 1986 yılından itibaren başlar. Zaten bu tarihten sonra da Kanada Türkiye'ye vize uygulamaya başlamıştır. Buradaki Türklerin yüzde yetmişi okumuyor. Sadece para kazanmayı ön plana almışlar. Kanada'da her ilde bir Türk derneği var. Bunlar Toronto'daki Türk Dernekleri Federasyonuna bağlıdır.
Kanadalılar Türkiye'yi fazla tanımıyor ancak elit kesim Türkiye'nin AB'ye girmesini ciddi olarak tartışıyor. Yapılan Türk günleri ile halk da Türkiye'yi tanımaya başlamıştır. Özellikle basında çıkan Türkiye'nin turistik değerleri ile ilgili yazılar bunda etkili olmuştur. Üniversitelerde Türkoloji ile ilgili bölümlerin açıldı ve iki yıl önce Osmanlıca dersleri verilmeye başladı.
Kanada'da Türkçe olarak yayınlanan Bizim Anadolu ve Kanada Türk adlı gazetelerin bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Bilal Kuşpınar, Kanada'da güçlü bir Türk lobisinin bulunmadığını belirtti. Bölgede özellikle Ermeni lobisinin etkili olduğunu ifade eden Kuşpınar, lobicilikte güçlü olmak gerektiğini belirtti. Program, tyb plaketi takdimi ile sona erdi.