Sadreddin Konevî yeterince tanınmıyor.
TYB Konya Şubesi, 735. Vefat yıldönümünde Sadreddin Konevi'yi bir programla andı. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Dilaver...
TYB Konya Şubesi, 735. Vefat yıldönümünde Sadreddin Konevi'yi bir programla andı. Selçuk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Dilaver Gürer'in İlim ve Kültür Tarihinde Sadreddin Konevi başlıklı konuşmasından önce TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu, Sadreddin Konevi'nin Konya'da ve Türkiye'de yeterince tanınmadığını hatırlatarak Konevi çalışmalarının gerekliliğine dikkat çekti.
Prof. Gürer, konuşmasında Sadreddin Konevi'nin düşünce tarihinin önemli köşe taşlarından biri olduğunu vurguladı. İnsanlık düşünce tarihinin aslında bir bütün olduğunu, Yunan, Hint, İslâm gibi sınıflandırmaların anlama kolaylığı sağladığını belirtti.
İbnü'l-Arabî ile Sadreddin Konevi arasındaki bağın çok güçlü olduğunu, bu ikisinin bir paranın iki yüzü kadar birbirlerine yakın olduklarını belirten Prof. Gürer, onların düşünüş biçimlerinin Mevlana ile birlikte Osmanlı'ya da zemin oluşturduğunu vurguladı.
Sadreddin Konevi'nin melikler gibi yaşayıp zahidler gibi ölmeye, Mevlana'nın ise zahidler gibi yaşayıp melikler gibi ölmeye talib olduğunu ve bu talebin bir bakıma gerçekleştiğini söyleyen Dilaver Gürer, kelam, felsefe ve tasavvufu bilim disiplini içinde birleştirmiş olan Sadreddin Konevi'nin eserleri ve tesirleri üzerinde yeterince çalışılmamış olduğuna dikkat çekerek, daha kapsamlı ve ayrıntılı çalışmalar ortaya kondukça, onun geçmişimiz ve hatta bugünümüz üzerinde ne kadar etkili olduğunu daha iyi görebileceğimizi belirtti.
İbnü'l-Arabî'nin ve Konevî'nin bazı eserleri ve şerhleri hakkında bilgiler veren Dilaver Gürer'e konuşmasından sonra TYB Başkan Vekili Dr. İbrahim Demirci Selçuklu motifli plaket ve TYB Yayınları takdim etti.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.