Tarihi ile barışık ve tarihine kavuşmak için olağanüstü istekli gördük Bursa'yı. Tarihi yutan çarpık yapıların temizlendiği, Osmanlı'ya, değerlerine hürmet ve muhabbetin öne çıktığı bir Bursa karşıladı bizi.
Türkiye'yi ve coğrafyamızı sürükleyebilecek şehirlerdir Konya, İstanbul, Bursa. Bu şehirlerimize Şam ve Bosna'yı da eklersek yanlış yapmış olmayız.
Kültür-sanat, ekonomi ve siyaset alanında model arayışlarını bu şehirlerde görebiliriz. Türkiye'nin son yıllarına ağırlık koyan ve önümüzdeki süreci de belirlemesi beklenen hareketin Konya'dan çıkmış olması, içerden ve dışarıdan bilinen faktörlerin devreye girmesi ile görece başarısız olan ancak, dikkatle incelenmesi gereken ekonomik çıkışın yine Konya'dan olması şaşırtıcı olmamalı. Zira andığımız şehirler bir nevi toplanma merkezleridir. Kendilerine bakılarak hiza alınan şehirlerdir.
Birkaç defa kısa ve derinlemesine olmayan gezilerle uğradığımız Bursa'ya bu defa Abdüssettar Yarar, Ahmet Köseoğlu ve Adem Alemdar'dan oluşan dost grubu ile yollandık. Girişte belirttiğimiz önemli şehirlerden Bursa.
Tarihi ile barışık ve tarihine kavuşmak için olağanüstü istekli gördük Bursa'yı. Tarihi yutan çarpık yapıların temizlendiği, Osmanlı'ya, değerlerine hürmet ve muhabbetin öne çıktığı bir Bursa karşıladı bizi. Gezimizin ana amaçlarından olan Seyyid Usül Tekkesi'nin açılışına katıldığımızda bu hürmet ve muhabbet ete kemiğe büründü. Osmangazi Belediye Başkanı 3 yıl içinde 70 trilyonun üzerinde bir harcamayı tarihi eserlerin onarımı için sarfettiklerin ifade ediyordu ki sadece bu rakam bizleri yapılanlar konusunda fikir sahibi yapmaya yeter. Seyyid Usül onarılıp yazarlar Birliği Bursa Şubesi'nin faaliyetine çalışan tahsisi ile veriliyordu. Mehmet Doğan önderliğindeki Yazarlar Birliği Merkez Heyeti'nin yüzündeki memnuniyet görülmeye değerdi.
Gezide dost heyetine yine bir dost mihmandarlık etti; Bursa İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Ali Altuntaş. Ali Beyi Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden tanıyoruz. Çumra'dan ve Soğucak'tan hemşehrim olmakla birlikte uzun yıllardır tanıdığım Ali Altuntaş'ı Bursa'yı aşan hizmetlerin kurgusu içinde görmekten son derece mutlu olduk. Köy Hizmetleri Dönemi'nde başlayan doğal arıtma projesi Bursa'nın 24 köyüne şamil olmuş. Yoğun kirlilik yaşanan Tuz Gölü, Beyşehir Gölleri için de proje umut olabilecek durumda. Dahası Ali Bey konu ile danışmanlık hizmeti verebileceklerini da açıklıkla ortaya koyuyor. Konyalı bir tur firmasının Osmanlı Başşehirleri Gezisi fikri de Çanakkale-Edirne-İstanbul-Bursa gezileri ile tüm öğrencilerin tarihi şuuru ile şuurlandırılması fikri de kendisine ait. Belki de Türkiye'de bozulmadan kalan tek Osmanlı Köyü, Cumalıkızık'ta 50'yi aşan evi restore projesi, Bursa'ya gelen misafirlerin şehri ve tarihini sembolize eden bibloların hazırlanması, bir nevi MiniaBursa hazırlanması da onun eseri. Ne diyelim Allah kolaylık ve muvaffakiyet versin.
Ali Emirim'in ismini aldığı Emir Sultan'da, Ulu Cami'de onarımı süren Yeşil Türbe'de, Saat Kulesi'nde, Osmanlı'nın kurucusu büyük hünkarların ve şehzadelerin türbelerinde cihan devletine olan hayranlık ve özlemimiz hakim oluyor.
Emir Sultan'ın yedeğindeki mezarlık Osmanlı coğrafyasının, özellikle de Balkanlar'ın buluşmasına sahne olmuş. Manastır'dan gelme, Bosna'dan gelen, Priştinalı... Rahmetlik ve İnşallah cennetlik insanlar. Konya Sille'den gelme Pars Tuğlaları'nın sahipleri Erdönmez Ailesi'nin mensuplarının kabri başında Fatiha okuyor, fotoğraf çekiniyoruz. Bir fotoğrafımız da Milli Mücadele Şehitleri'nin kabri başında... Konya Bozkır'dan Hüseyin oğlu Mehmet... Soy ağacımda yer alan Hüseyin oğlu Mehmetler, Şükrü oğlu Aliler, kimi Yemen'de kimi Çanakkale'de kalmış...
Adım başı duygu seline kapılıyoruz Bursa'da. Gerçekten Osmanlı'nın kokusu sinmiş şehre. Kuruluş ve yükseliş dönemi eserlerinde süslemeler itibari ile Bizans'ın, yapılar itibari ile Selçuklu'nun izlerini görmek mümkün. Nasıl ki Bursa'nın Osmanlı Başşehri olduğunu hissediyor yaşıyoruz, Konya'nın da Selçuklu Payitahtı olduğunu yaşamak yaşatmak arzusundayız. Bu talebimizi yüksek sesle ifade ediyoruz. Türkiye'nin en büyük yarası terörün yaşandığı bölgede Selahattin-i Eyyubilerlerle, Sultan Alaaaddinler, Kılıçaslanlar aynı güç, aynı yürek olup Haçlı'yı gömmemişler miydi? Şimdi de istiyoruz ki o ruh hatırlatılsın. Kılıçaslanlar, Alaaddinler Konya'nın gözbebeğine yerleşsin. İçeriden-dışarıdan gelenler onlara karşı ihtiramımızı ve vefamızı görsünler ve kim olduklarını ne yaptıklarını, ne için yaşadıklarını bilsin. Çok şey mi istiyoruz?
200'den fazla Osmanlı evinin bozulmadan ayakta kaldığı bir cennet parçası Cumalıkızık. Son dönemlerde televizyon dizilerinin ilgisine mazhar olmuş. Kimi evler turizmin hizmetine açılmış. Nefis kahvaltılar veriliyor. Düşünüyoruz ki Sille neden Cumalıkızık Modeli'ni uygulamasın.
Bursa yoğun göç alan şehirlerimizden. Tarihi merkezde restorasyonlar memnuniyet verici olurken, Yeşil Bursa imajını zedeleyen yapılaşmalar yok değil. Trafik yoğunluğu da dikkat çekecek yer yer rahatsız edecek kadar fazla. Toplu taşıma için hafif metro tercih edilmiş. Maalesef Konya bu konuda 89'dan öteye geçemedi. Başladı arkasını getiremedi. Bursa hafif metrosunun şehir içi geçişini sağlayan köprüyü parçalara bölsek kaç 10 alt üst geçit eder, bakmak gerek.
Bursa ile ilgili ayıp yakıştırmanın, bu şehrin maneviyatı ve büyüklüğüne karşı yapılan bir hakaret olduğunu bir defa daha tespit ediyoruz.
Mümkün olan en kısa zamanda Bursa-İstanbul-Edirne-Çanakkale'yi içine alan özellikle çocukların da olduğu bir seyahatin faydasına işaret ediyor, gönlümüz Bursa'da kalıyor, sevdiğimiz şehre Konya'ya dönüyoruz.