Bu neye kulak verin!

Fransız yönetmen Jacques Deschamps'ın çektiği 'Dinle Neyden', bugün sinemalarda. Filmin olay örgüsü ana kavşağını Mısır'da çıkacak bir harbe otursa...

Fransız yönetmen Jacques Deschamps'ın çektiği 'Dinle Neyden', bugün sinemalarda. Filmin olay örgüsü ana kavşağını Mısır'da çıkacak bir harbe otursa da filmde geri kalan tüm yollar Mevlevilik kavramından geçiyor.



Filmdeki olayları Mevlevihane defterlerini tutmakla görevli genç bir dervişin ağzından dinleriz: Vakti zamanında Fransızlarla istihbaratı sağlayan Mevlevi dedesi, hasta olmasına rağmen 1789 Fransız-Osmanlı Savaşı gerçekleşmesin diye gayret göstermektedir. Dede efendi, aslında yıllar yılı devlete hizmet etmiş Tosyalı Nuri Paşa'dır ve ömrünün son demlerinde Mevlevîhane'de inzivayı tercih etmiştir. Böyle değerli bir insana padişah III. Selim de vefa göstererek bir tabip gönderir. Tabip efendi, başta bu görevi çok istemese de hem Dede'nin zatından hem de padişahın kız kardeşi Beyhan Sultan'ın yanında yarenlik eden Gülnihal Kalfa ile tanışmasından sebep, zamanla memnun bile olur ve hastasının iyileşmesine özel ihtimam gösterir. Bu arada Dede, Fransızlarla yoğun diplomasi trafiğine devam eder.

'Dinle Neyden'in neden yabancı bir yönetmene çektirildiğini bilemiyoruz; ama benzer konulu filmlerden çok daha başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle sanat yönetmenliği açısından iyi iş çıkartan bir film. Gerek kostümler, aksesuarlar gerekse mekânlar açısından o dönemin özelliklerini çok iyi yansıtıyor. Bilgisayar efekti kullanılan sahnelerde bile bu gözünüze batmıyor. Senaryo ise uzun yıllar bir filmin jeneriğinde adını görmediğimiz Ayşe Şasa ile İsmail Eren'e ait. Filmin oyuncu kadrosuna gelirsek, öncelikle Dede karakterini canlandıran Emin Olcay'ı beyazperdede görünce hiç de şaşırmayacağınızı söyleyebiliriz. Ahu Türkpençe'nin ise beyazperdede küçümsenmeyecek bir rolde olduğu ilk film. Yan rollerde bile büyük ve ünlü isimler var. Beyhan Sultan rolünde Lale Mansur ve kalfa rolünde de Burhan Öçal'a rastlıyoruz.

Öte yandan, danışmanlık görevini üstlenen Kültür Bakanlığı Tarihi Türk Müziği Topluluğu Müdürü Ö. Tuğrul İnançer, filmde sema ekibiyle birlikte Mevlevi şeyhi rolüyle de yer almış. Prof. Dr. Mehmet İpşirli de filmin diğer danışman ismi. Düşük temposuyla dikkat çeken filmin tek anlamsız kaçan yanı ise nasıl başladığı, geliştiği ve devam ettiği belli olmayan Gülnihal Kalfa ile tabip efendinin sevdası. Sanırız savaşın ve hastalığın konuşulduğu ortama az da olsa renk katsın diye hikâyenin içine serpiştirilmiş.

Film adını, Mesnevî'nin ilk beytinden alıyor: "Bişnev in ney çün hikâyet mîküned / Ez cüdâyîhâ şikâyet mîküned. (Dinle neyden çün hikâyet etmede / Ayrılıklardan şikâyet etmede.) Ney gibi hikâye anlatma vazifesini bir dervişin üzerine aldığı filmin öyküsünü dinlemek ve huzurlu bir iklimde 1-2 saat de olsa yol almak isterseniz bu sese kulak verin.

Zaman 10.10.2008

Haberler Haberleri

TYB KONYA ŞUBESİNDE MİTAT ENÇ ANLATILDI
"YAZARLARIMIZ OKULLARDA" PROJESİ TAMAMLANDI
TYB KONYA’DA UZLUK AİLESİ VE MEVLÂNA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARI KONUŞULDU
Bakan Tunç: Hukuk dili dil bilinciyle şekillenmelidir
TYB KONYA’DA MESNEVÎHANLIK GELENEĞİ VE MESNEVÎ OKUMALARI PANELİ YAPILDI