Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin Cumhuriyetin 100. Yılı münasebetiyle tertip ettiği ve Selçuklu Belediyesi’nin “Fikrin Varsa Adres Belli” projesi kapsamında desteklediği kültürel etkinliklerinin yedincisinde bu hafta “Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Mimarisi ve Planlaması” konuşuldu. Prof. Dr. Ahmet Alkan, Prof. Dr. Çağlar Meşhur ve Y. Mim. Feyza Yarar’ın katılıp Y. Mim. Mihrimah Şenalp’in düzenleyici olduğu panel Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.
Son yüzyıllık gelişmeleri dört aşama açıklayan Prof. Dr. Alkan “Son yüzyılın kentleşme sürecine dört önemli aşamada bakabiliriz : 1923-1950 kuruluş dönemi.
1950-1980 sanayileşme, göç ve hızlı kentleşme aşaması.
1980-2000 kalkınmada yeni dönem ve çözüm arayışları ve
2000 sonrası yoğun yapılaşma ve kentsel dönüşüm evresi. Avrupa'nın 18. yy. da yaşamaya başladığı sanayileşme/şehirleşme süreci Türkiye’de 20.yy’lın ilk yarısında hız kazanır. Cumhuriyetin ilk yıllarında yabancı mimar ve şehir plancıları ülkeye davet edilirler. Önemli kamu yapılarının ve şehir planlarının hazırlanmasında roller üstlenirler Bu isimlerden bazıları mimarlık ve planlama eğitimi veren kurumlarda, eğitimi yeniden düzenlerler. Sanayi-i Nefise’de modern mimarlığın altyapısını hazırlar. 1933 yılında Belediyelerin kentleşme sorunları karşısında yetersiz kalan finans ihtiyacını karşılamak amacıyla, İLBANK (Belediyeler Bankası) kurulur. Artan konut açığını karşılamak üzere toplu konut uygulamaları başlar…” dedi.
Planlama üzerinde duran Prof. Dr. Meşhur “Türkiye'deki planlama tarihini değerlendirdiğimizde, merkezi ve yerel arasındaki gerilimin tarihi olarak adlandırılabilir. İncelememde hem planların hem de planlamanın iki ana odak noktasına dikkat edeceğim. Bu iki odak noktası, merkezi ve yerel ilişkiler ile evrilen mülkiyet sisteminin yönetim biçimi ve sonuçlarıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nin mülkiyet sistemi, toprağın kullanım hakkını öne çıkaran ve alım satım değeri yerine kullanım hakkını temel alan bir sistem olarak tanımlanabilir. Bu sistem, bir bakıma bir vakıf sistemini devralmıştır, ancak içinde bazı sorunlar bulunmaktadır. Bu çerçevede, plan ve planlama kavramları arasındaki farkı vurgulayarak sunuma başlamayı tercih ederim. Plan, istenilen sonuçla ilgilidir, planlama ise bu sonucu gerçekleştirmek için kullanılan araçları ve stratejileri tanımlar. Dolayısıyla bu iki kavram aynı şey değildir ve Türkiye'deki planlama sistemi açısından eleştirilen konulardan biridir. Plan yapmak, plan yapmak kadar kolay bir iş değildir. Uzun devreli gelişme planları, mekansız stratejik planlar gibi bir takım suçlu isimler de koymuşuz ama biliyoruz ki Türkiye birçok açıdan iyi çizilmiş ve arşivlere konulmuş planların olduğu bir ülke..” dedi.
Y. Mim. Yarar “Hocalarımdan farklı olarak, ben biraz daha Konya'ya odaklandım ve Konya ölçeğini incelemeye çalıştım. Ahmet Hocam ve Çağlar Hocam, bu yüzyıldaki mimarlık ve planlama değişiminin tarihsel sürecinden bahsettiler ve ekonomik, hukuki, psikolojik perspektiflerle ele aldılar. Ben, bunları kısaca özetleyerek, Konya'ya odaklanacağım.” dedi ve Cumhuriyetin başından günümüze Konya’da yapılan ikonik mimari yapı fotoğrafları ile sunumunu gerçekleştirdi.
Programın sonunda katılımcılara plaketlerini ve katılım belgelerini TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, Karaman Belediyesi ve TOKİ eski Başkanı Prof. Dr. Kâmil Uğurlu, Konya Mimarlar Odası Başkanı Ahmet Övet ve TYB Konya Şube Yönetim Kurulu Üyesi Salih Sedat Ersöz takdim etti.