Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 2023 yılı Konferanslar dizisi hafta sonunda dijital platformlar üzerinden canlı programla başladı. Prof. Dr. Hayri Erten yönetiminde icra edilen konferansa Ankara’dan katılan Prof. Dr. Mehmet Görmez “Depremin Düşündürdükleri”ni anlattı. Depremzedelerin naz makamında olduğuna vurgu yapan Görmez, “Benim, bir vesile ile söylediğim bu sözümü çarpıtanlar oldu. Yavrusunu, ciğerparesini, annesini, babasını kaybeden, yuvası, harabeye dönen bir insan Allah’ın nazlı kulu değil de kim Allah’ın nazlı kuludur?” diye sordu.
6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin sosyolojik ve İslâmi açıdan değerlendirmesinin yapan Prof. Dr. Görmez “Tabii ki insanoğlunun ‘küçük kıyamet’ gibi gördüğü bu ve benzeri sahneler karşısında ürpermemesi mümkün değil. Her boyutuyla bizleri düşüncelere gark eden, üç farklı bölgede birbirinden biraz farklı üç yıkımla karşı karşıya geldik” dedi.
MANEVİYATIMIZA YABANCI BİR PSİKOLOJİ
İLE BURALARDAKİ DURUMU ANLAYAMAYIZ
Deprem enkazından kurtarılmayı bekleyen insanlardaki sabra ve metanete hayran kaldığını söyleyerek konuşmasına başlayan Görmez, “Psikologlarla konuştuğumuz zaman bunu ‘şok’ kelimesi ile ifade ediyorlar ama ben öyle düşünmüyorum. Ben bu toprakların maneviyatına yabancı bir psikoloji ile buralardaki durumu anlayabileceğimiz kanaatinde değilim. Bu insanlardaki yüksek sabır ve metaneti, o anda da dahi Allah'a olan güvenini kaybetmemesini, Allah'a iltica etmesini bu şekilde anlamak mümkün değil. İnsanlarımızdaki bu sabır, rıza, tevekkül ve Allah'a iltica karşısında gerçekten hayran kaldım. Yanımıza götürdüğümüz yardımları ilk yardımları vermek istediğimizde pek çok yerde bizim şu karşımızdaki ateşin etrafında oturmuş komşularımız bizden daha muhtaçtır, lütfen önce onlara verin gibi sahnelere şahit olduk” diye konuştu.
AFETLERİ ANLAMADA ÇEŞİTLİLİK VARDIR
Görmez, afetlere bakış açılarında da çeşitlilik olduğuna dikkat çekerek “İslâm geleneğinde afetleri anlama ve okuma biçimlerimiz bazen çok dar, bazen de çok geniş olmuştur. Vaizlerimiz ve fakihlerimiz durumu daha çok ilahi ceza, ilahi ikazlar üzerinden okuyup değerlendirmişlerdir. Dolayısıyla her birisi farklı bir bakış açısıyla meseleye bakmıştır” dedi.
AFETLER SADECE ŞEHİRLERİ YIKMAZ
Afetlerin toplumsal götürülerinden de bahseden Prof. Dr. Mehmet Görmez sözlerini “Afetler aynı zamanda kalpleri, yürekleri, duyguları, inanç dünyalarımızı, kültür dünyamızı alt üst eder. Sormadığımız, soramadığımız, sormakta zorlandığımız nice soruları gündeme getirir. İlahi rahmeti yeniden ele almak zorunda kalırız. İlahi adaleti, ilahi lütfu, ilahi kudreti; bu çerçevede afetleri nasıl temellendirmemiz gerektiği üzerinde sorulara cevap vermek zorunda kalırız” diyerek sürdürdü.
MAZLUM İLE ALLAH ARASINDA PERDE KALKAR
Bir dersinde depremzedelerin naz makamı olduğunu söylediği ve bazı çevrelerce yanlış anlaşıldığını belirten Görmez “Depremzedelerin makamı naz makamıdır. Zira onlar Allah’ın nazlı kullarıdır. Gerçekten eğer bugün yavrusunu, ciğerparesini, annesini, babasını kaybeden evi yıkılan, harabeye dönen sokakta tek başına kalan bir insan Allah’ın nazlı kulu değil de kim Allah’ın nazlı kuludur? Allah Resulü (sav) ‘Beni kırık kalplerde arayın’ buyuruyor. Dolayısıyla oralara şefkat merhamet taşımak gerekiyor, o kırık gönüllere dokunmak gerekiyor. Dokunmak için de gitmek gerekiyor. Avuç avuç sevgi rahmet ve muhabbet taşımamız gerekiyor” diyerek konuşmasını tamamladı.