Yazılacak çok şeyimiz var etkinliklerimizin birini daha icra ettik geçtiğimiz cumartesi.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin "Kayseri'ye Gidiyoruz" programı çerçevesinde günü birlik bir etkinlikle Kayseri'ye "Ceee!" dedik.
Güneşi üzerimize doğdurmadan yola koyulduk ve saat 10.00 gibi Kayseri Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet İlhan ve bir yönetim kurulu üyesiyle birlikte bizi karşıladılar. Daha sonra da Kayseri Belediyesi Eğitim Dairesi Başkanı Refik Tuzcuoğlu bizimle birlikte oldular.
Bildiğimiz gibi Refik Tuzcuoğlu daha önce bir dönem Meram Belediye Başkanlığı da yapmıştı. Refik Bey Kayseri'den evli olunca, belediyecilik deneyimlerini hanımın memleketine yönlendirmiş ve Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin Kayseri'deki büyük projelerine başkanlık yapıyor.
Kayak merkezleri, konaklama ve tatil turizmiyle ilgili büyük yatırımlara başkanlık yapmanın yanı sıra bizdeki KOMEK türü meslek edindirme kurslarına benzer KAYMEK Sanat ve Meslek Edindirme Kursları'nın sorumluluğunu almış. "Huzur Çınarı Projesi"yle de "Yerel Yönetimler ve Aile" konulu yarışmada jüri özel ödülüne layık görülmüş.
Erciyes dağının eteklerinde yaptığımız bir kahvaltının ardından 2200 metreden son sistem gondollarla(teleferik) bulut dalgalarını da katman katman aşağılarda bırakarak 2800 metreye yükseldik. Erciyes'in zirvelerinde her saniye değişen doğa cümbüşüyle yarım saat kadar birlikte olduk. Fotoğrafladık, fotoğraflandık. Çoğumuz tedbirsiz gittiği için de çok üşüdük.
Kayseri Belediyesi'nin şehre katkısıyla Konya Belediyesi'nin katkıları karşılaştırıldığı zaman Belediyecilik açısından Kayseri bir adım öne geçmiş izlenimi veriyor. Caddelerin ferahlığı, yeşil dokunun canlılığı, son sistem tramvaylarla yolculuk ve trafiğin rahatlığı size bir "ohh!" dedirtiyor.
Tramvay hattının yeşil çimlerle kaplı oluşu; tramvayla yolculuğu daha bir zevkli kılıyor. Adeta yeşil bir zemin üzerinde kayıp gidiyorsunuz. Klimalar çalışıyor, sıkışıklık yok, bir dakika sonra diğer tramvay geliyor, her türlü emniyet tedbirleri alınmış. Tramvay yolu bizdeki gibi demir barikatlarla bölünmemiş ama hiç kimse karşıdan karşıya rayların üzerinden geçmeye kalkmıyor. Herkes istisnasız yaya geçitlerini, alt ve üst geçitleri kullanıyor.
Kayseri'nin doğuya doğru gelişen tek şehir olduğunu öğreniyoruz. Saat 15.00'e kadar bizimle bizzat ilgilenen Refik Bey bir toplantıya katılmak üzere izin istiyor. TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ilgilerinden dolayı teşekkür ederek günün anısına bazı kitaplar takdim ediyor.
Akşam saatlerinde Kayserili Yazarlarla bir araya geliyoruz. Şehrin tarihi ve şehirdeki tarihle ilgili konuşmalar yapılıyor. Selçuklu'nun Konya'sı ve Kayseri'si hakkında detaylı bilgiler öğreniyoruz. Prof.Dr. Mikail Bayram'ın verdiği bilgiler Kayserili yazarları "Keşke önceden bir planlama yapsaydık da bu konuşmaları yerel bir canlı televizyon programından yapsaydınız ve bütün Kayserililer, Kayserili işadamları da dinleseydi" dedirtiyor.
Bir saate yakın bir sohbetin ardından veda vakti geliyor.
Günün anısına TYB Konya Şubesi Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu, TYB Kayseri Şube Başkanı Ahmet İlhan'a çeşitli kitaplar takdim ediyor ve rüya gibi bir günün ardından ayrılıyoruz.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesinin "Kayseri'ye Gidiyoruz" programı çerçevesinde günü birlik bir etkinlikle Kayseri'ye "Ceee!" dedik.
Güneşi üzerimize doğdurmadan yola koyulduk ve saat 10.00 gibi Kayseri Yazarlar Birliği Başkanı Ahmet İlhan ve bir yönetim kurulu üyesiyle birlikte bizi karşıladılar. Daha sonra da Kayseri Belediyesi Eğitim Dairesi Başkanı Refik Tuzcuoğlu bizimle birlikte oldular.
Bildiğimiz gibi Refik Tuzcuoğlu daha önce bir dönem Meram Belediye Başkanlığı da yapmıştı. Refik Bey Kayseri'den evli olunca, belediyecilik deneyimlerini hanımın memleketine yönlendirmiş ve Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin Kayseri'deki büyük projelerine başkanlık yapıyor.
Kayak merkezleri, konaklama ve tatil turizmiyle ilgili büyük yatırımlara başkanlık yapmanın yanı sıra bizdeki KOMEK türü meslek edindirme kurslarına benzer KAYMEK Sanat ve Meslek Edindirme Kursları'nın sorumluluğunu almış. "Huzur Çınarı Projesi"yle de "Yerel Yönetimler ve Aile" konulu yarışmada jüri özel ödülüne layık görülmüş.
Erciyes dağının eteklerinde yaptığımız bir kahvaltının ardından 2200 metreden son sistem gondollarla(teleferik) bulut dalgalarını da katman katman aşağılarda bırakarak 2800 metreye yükseldik. Erciyes'in zirvelerinde her saniye değişen doğa cümbüşüyle yarım saat kadar birlikte olduk. Fotoğrafladık, fotoğraflandık. Çoğumuz tedbirsiz gittiği için de çok üşüdük.
Kayseri Belediyesi'nin şehre katkısıyla Konya Belediyesi'nin katkıları karşılaştırıldığı zaman Belediyecilik açısından Kayseri bir adım öne geçmiş izlenimi veriyor. Caddelerin ferahlığı, yeşil dokunun canlılığı, son sistem tramvaylarla yolculuk ve trafiğin rahatlığı size bir "ohh!" dedirtiyor.
Tramvay hattının yeşil çimlerle kaplı oluşu; tramvayla yolculuğu daha bir zevkli kılıyor. Adeta yeşil bir zemin üzerinde kayıp gidiyorsunuz. Klimalar çalışıyor, sıkışıklık yok, bir dakika sonra diğer tramvay geliyor, her türlü emniyet tedbirleri alınmış. Tramvay yolu bizdeki gibi demir barikatlarla bölünmemiş ama hiç kimse karşıdan karşıya rayların üzerinden geçmeye kalkmıyor. Herkes istisnasız yaya geçitlerini, alt ve üst geçitleri kullanıyor.
Kayseri'nin doğuya doğru gelişen tek şehir olduğunu öğreniyoruz. Saat 15.00'e kadar bizimle bizzat ilgilenen Refik Bey bir toplantıya katılmak üzere izin istiyor. TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu ilgilerinden dolayı teşekkür ederek günün anısına bazı kitaplar takdim ediyor.
Akşam saatlerinde Kayserili Yazarlarla bir araya geliyoruz. Şehrin tarihi ve şehirdeki tarihle ilgili konuşmalar yapılıyor. Selçuklu'nun Konya'sı ve Kayseri'si hakkında detaylı bilgiler öğreniyoruz. Prof.Dr. Mikail Bayram'ın verdiği bilgiler Kayserili yazarları "Keşke önceden bir planlama yapsaydık da bu konuşmaları yerel bir canlı televizyon programından yapsaydınız ve bütün Kayserililer, Kayserili işadamları da dinleseydi" dedirtiyor.
Bir saate yakın bir sohbetin ardından veda vakti geliyor.
Günün anısına TYB Konya Şubesi Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu, TYB Kayseri Şube Başkanı Ahmet İlhan'a çeşitli kitaplar takdim ediyor ve rüya gibi bir günün ardından ayrılıyoruz.