Türkiye Yazarlar Birliği'nin 2008 yılı programının son konuşmacısı, Konya'mızın güzide ilim adamı Dr. Hasan Özönder idi.
Alaaddin Keykubat'ta hocayı dinlerken, düşüncelere dalmamak mümkün değildi.
Şöyle ki, şu koca şehirde belirli bir takvim dahilinde, kültür çalışmaları yapan iki kuruluş var: Aydınlar Ocağı ve Türkiye Yazarlar Birliği.
Bu iki gönüllü kuruluşumuza, Valilik makamı ve Büyükşehir ne kadar yardımcı oluyorlar acaba?
Ünlü AB'de, gönüllü kuruluşların ne kadar önemli olduğunu, devletlularımızın bildiği ve gördüğünü zannediyoruz.
Hal böyleyken, TYB'nin veya Aydınlar Ocağı'nın, belirli bir takvim dahilinde işleyen programlarında, Sayın Valimizi veya sayın Büyükşehir Belediye Başkanımızı bugüne kadar göremedik.
Kıymetli okuyucular, bu ıstırap içinde sizler için şu notları aldık:
"Ord. Prof. Dr. Süheyl ÜNVER hocamız tıp doktorluğunun yanında tezhip, minyatür ve tezyinat konusunda bir otoriterdir.
Öyle ki, bugün Türkiye'mizde tezhip, minyatür ve tezyinat konusunda kim varsa, ya hocasıdır, yahut hocanın hocasıdır.
17 Şubat 1898 İstanbul doğumlu olan Ord. Prof. Dr. Süheyl Ünver hocanın vefat tarihi de 17 Şubat 1986'dır.
Kültürümüze dair ne varsa, ilgi alanına giren merhum hocam, bir sohbetinde "55 bin yazma eser incelemiş olduğunu" belirterek, bilhassa ciltlerin kitapla arasındaki boş sahifeler manasına gelen ZAHRİYE'lerdeki özel bilgi notlarına önem verir ve "Ah, O Zahriyeler" derdi.
Ben fiş, zarf ve not tutmayı kıymetli hocamdan öğrendim.
Bütün sohbetlerinde not tutmanın öneminden bahsetmiştir.
Kendilerini her gördüğümde okuyordu, yazıyordu veya ders veriyordu. Yani çalışıyordu. Mesela, oturup pencereden dışarı baktığını hiç görmedim.
Devrin HAYAT mecmuası isabetli bir teşhisle 1977'de kıymetli hocamı, "Son İstanbul Efendisi" olarak tanıtmıştı.
Hocam, ressamdı. Ünlü ressam Üsküdarlı Ali Rıza'dan ders almıştı.
Kitap sanatlarının hepsine vakıftı.
İstanbul'un bütün mezarlarını gezmiş ve mezar taşı süsleri üzerine çalışmıştır. Bugün bu sayede binlerce motif elimizdedir.
Hocam her zaman mütevazı idi. Konyalı ünlü hattatımız Hüseyin Kutlu'nun başarılı çalışmalarını duyunca "Böyle değerli bir sanatkâra biz gideriz" dediğinde 80 yaşındaydı.
Devamlı olarak "Mütevazı olanı, Rahmeti Rahman Büyütür..." derdi.
Kıymetli okuyucular, 17 Şubat 1986 tarihinde aramızdan ayrılan bu nadide ilim adamımızı Fatihalarla hatırlıyoruz.
Not: Sevgili Büyükşehir'in kıymetli Kültür Dairesi'ne, "Süheyl Ünver'in Konya Defterleri" diye çok önemli bir birikimi bu vesileyle hatırlatıyoruz.
Merhaba 02.11.2008