Konya'nın son dönem mânevi dinamiklerinden biri olan Fahri Kulu hoca efendi, vefatının 60. yıldönümünde anıldı. MEBKAM, Konya Aydınlar Ocağı, Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi ve Konya İl Müftülüğünün ortaklaşa düzenlediği bir programda âlim, arif ve şair Fahri Kulu hoca efendiye hem büyük bir vefa örneği gösterildi hem de onun örnek hayatı dile getirildi.
Vefasızlığın zirveye ulaştığı günümüzde böylesine örnek alınması gereken ve kıymet ifade eden mânevi değerlerimizi hatırlayarak onlara gereken vefanın gösterilmesi ve yeni nesillerimize tanıtılması takdire şayan bir davranıştır. Bu sebeple yukarıda adı geçen kuruluşlarımızın yetkililerini kutluyor ve kendilerinden bundan sonra da vefa duygusuna dayalı programlar beklediğimizi ifade ediyoruz.
Programın açış konuşmasını yapan Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü konuşmasında, "milletleri ayakta tutan değerlerin başında vefa gelir, biz bu gece buraya vefa borcumuzu ödemeye geldik" ifadeleriyle vefa duygusuna ne derece bağlı kalınması gerektiğini vurgulamış oldu.
Düzenlenen panelin başkanlığını yapan çok değerli Mehmet Ali Uz ağabeyim de aynı duyguları terennüm ederek yaptığı konuşmasında, "Bizim Fahri Kulu gibi değerli insanlara vefa borcumuz var, bu gibi ilim ve irfan sahibi insanları hatırlamak çok güzel bir duygudur" diyordu.
Mehmet Ali Uz'un anlattığı şu anekdot, Fahri Kulu hoca efendinin ilminin derinliğini anlatan sadece bir örnektir.
Zamanın Diyanet İşleri Başkanı Ahmet Hamdi Akseki hoca bir gün Konya'ya gelerek, Konya'da faaliyet yapan Islah-ı Medaris'i ziyaret eder. Medresede hocalarla görüşen Ahmet Hamdi Akseki, bir ara şöyle der: "Yahu arkadaşlar son zamanlarda ben tasavvuf ilmine merak sardım. Tasavvufla ilgili çok sayıda kitaplar okudum, inceledim. İbn-i Arabi'nin eserlerini de okudum ama bazı yerlerini anlayamadım. Aranızda anlayamadığım yerleri bana izah edecek birisi var mı?" Medrese hocaları hep bir ağızdan Fahri Kulu hoca efendiyi işaret ederler. Bunun üzerine Ahmet Hamdi Akseki ile Fahri Kulu hoca efendi bir evde buluşurlar ve karşılıklı soru cevap başlar. Akseki hoca sorar, Fahri Kulu hoca efendi cevaplar. Sohbet bu minvalde saatlerce devam eder. Sohbetin sonunda Fahri Kulu hoca efendi müsaade alır, gider. Hoca efendinin ayrılmasının ardından Akseki hoca gözlerinden yaşlar akıtarak şöyle der: "Yahu arkadaşlar bu nasıl bir ilim, bu ilmi edinen insan nasıl bir insan. Ben Fahri hocayı dinledikten sonra ömrümü boşa geçirdiğimi anladım."
Büyük İslâm âlimlerinden biri olan Ahmet Hamdi Akseki, Fahri Kulu hoca efendi ile ilgili bunları söylüyorsa hoca efendinin ilimdeki, irfandaki ve tasavvuftaki derinliğini varın siz anlayın. Böylesine ilmi derinliği olan ve hayatının her safhası örnek alınması gereken Fahri Kulu hoca efendiye gösterilen bu vefa duygusu inanın bütün övgülerin üzerindedir.
Panelden önce konuşan Konya İl Müftüsü Şükrü Özbuğday hocamızda, Fahri Kulu hoca efendi hakkında şunları dile getirdi: "Fahri Kulu hoca efendi, ilmi ve kültürel değerlere sahip olan Konya'nın bugüne ışık tutan mânevi değerlerinden birisidir. Fahri Kulu birçok insana yol göstermiş ve çok sayıda insanın yetişmesini sağlamıştır. Hacı Veyiszade hocamızda Fahri Kulu efendiden bilgi ve feyz almıştır. 60 yıl sonra da olsa Fahri Kulu'yu anmak ve onun anlayışını genç nesillere aktarmak büyük bir hizmettir."
Panelde konuşan Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, Konya'nın o dönemlerde bir ilim merkezi olduğunu dile getirerek, Fahri Kulu efendinin büyük bir âlim olarak yetişmesinde babasının da bir ilim adamı olduğunun etkisi olduğunu belirtmiş ve Fahri efendinin 20 yıl süren çileli eğitim hayatından sonra yüksek mertebeye ulaştığını dile getirmiştir.
Edebiyatçı ve yazar Ali Işık kardeşim de, panelde yaptığı konuşmada Fahri Kulu hoca efendinin şairlik yönü üzerinde durdu ve hoca efendinin klasik edebiyatın temsilcisi olduğunu söyledi. Ali Işık; hoca efendinin, o dönemlerde Konya'da yaşanan ve uzun süren kuraklıkla ilgili bir şiir yazdığını ve şiirin tamamlanmasından sonra yağmurların başladığını ve kuraklığın sona erdiğini anlattı.
Ali Işık; hoca efendinin, İmam Busuri'nin yazdığı kaside-i bürde'yi şerh eden şiirler yazdığını anlattı ve bu şiirleri dinleyicilerle paylaştı.
Daha sonra da hoca efendinin torunları dedeleriyle ilgili hatıralar anlattılar ve onun yaşam tarzının genç nesillere örnek olması gerektiğini belirttiler.
Böylece, Konyalılar tarafından fazlaca tanınmayan ama Konya'yı ayakta tutan mânevi direklerden birisi olan ve Konya'mızın en büyük mânevi değerlerinden Hacı Veyiszade hocamızın yetişmesinde büyük katkısı olan Fahri Kulu hoca efendi anılmış, hatırlanılmış ve örnek hayatından kesitler sunulmuştur.
Vefa duygusunun ne yüce bir değer olduğu bu programla bir kere daha görülmüştür. Düzenleyenlere, konuşmacılara, emeği geçenlere ve katılımcılara şükran borçluyuz.
Mutlu yarınlar efendim.
Tıklayın http://www.merhabahaber.com/yazar/Salih_Sedat_Ersoz/3730/Fahri_Kulu_Hoca_Efendiye_Vefa.html