TYB Konya şubemizin geleneksel hale getirdiği "Yazılacak Çok ŞeyimizVar" adlı gezilerden birini daha bu sene Gaziantep iline yaptık. 20 Haziran günü Cuma namazından sonra saat öğlen 2'de Konya'nın tanınmış yazar ve fotoğraf sanatçıları TYB Konya Şube Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu nezaretinde otobüsümüze binip ver elini Gaziantep deyip yola koyulduk. Yine TYB Konya Şubesinin Şanlıurfa, Mardin gezimizde "Şu Silleden gece geçtim" türküsü misali gece geçtiğimiz Antep'i çok özlüyordum. Bundan dolayı hem yüce Rabbime şükrediyorum beni bu yazarlar ve Konya'nın kalburüstü insanları ile hemhal ettiği için hem de Konya'mızın TYB idarecilerinin bu tür gezileri düzenleyip bizlere ülkemizin birçok kentindeki tarihi ve turistik yerleri gezdirdikleri için.
Gurubumuza Cumartesi öğleden sonra verilen serbestlikte eski Gaziantep in merkezdeki tarihi yerlerini sevgili Sadık Gökçe muhterem eşi Anuş Gökçe ve değerli yazar kardeşimiz Hüzeyme Yeşim Koçak Hanım ile gezerken Antep Şehitliği yazan bir mekân görüp içeri girdik. Benim yaşlarımda muhterem bir beyefendi gelenlere yardımcı oluyordu. İşte tam aradığım dedim bu Karacaoğlan'ın şiirlerinde geçen yerleri ona sordum. Oku şiiri dedi, hemen hafızamda yazılı olan şiiri okumaya başladım.
Kılcan derler şu köylerin sırası,
Rasaf söker benim göğsüm yarası.
Bakıda'nın çoktur kaşı karası,
Eğdirmiş serpuşun telli görünür.
Bakıda'dan indik kol kola düze,
Melekköy gark olmuş güle, nergise.
Arkık'ta uğradım bir güzel kıza,
Terlemiş yanağı, ballı görünür.
O zatı muhterem şöyle yüzüme baktı. "Hoş geldiniz gardaşım Karacaoğlan buraya Çukurovadan Kilis tarafından gelmiş bu senin bahsettiğin yerler ve köyler oralarda halen bazı isim değişiklikleri olsa da var bizim gençlik oraları bilemez" dedi. Cevabımı almıştım artık içim rahattı. Eh ben yine Karacaoğlan'ın güzel dörtlüklerini size aktarayım yazımın gezi bölümüne geçeyim. Ancak şu merakıma mucip sorunun da yükü altındaydım. Bize tahsis edilen üstü açık otobüs ile şehir gezsi yaparken cadde kenarında bir dükkânın levhası dikkatimi çekti Rasaf muhasebe bürosu. Ohh demek ki Rasaf bu yörede halen kullanılan bir isim idi.
Gaziantep ilinin bu kadar yeşil bir görünüme sahip olacağını hiç tahmin etmemiştim o kadar doğal ağaçlar ile süslü düzenlenmiş su göletleri ile dizayn edilmiş gerek şehir merkezinde gerek şehir kenarlarında o kadar büyüleyici parkları var üstelik buralarda açılan lokantalarda halka sunulan Gaziantep mutfağının harika yemekleri hiçbir park sorunu yaşamadan rahatça ailece piknik yapan Antepliler görmek bizlere de huzur verdi.
Gerek bizim ilimizin yetiştirmiş olduğu diğer illerde görev yapan üst düzey bürokratlarımız gerekse Antep'in idaresinde söz sahibi başkanlar ve diğer görevliler bizim ekibimizi sanki kırk yıllık bir dostlarıymış gibi karşılayıp bağırlarına bastılar birbirimizle kucaklaşırken sadece el sıkışma değil kardeşten ileri bir içtenlikte birbirimize sarılıyorduk.
20 Haziran Cuma namazı sonrası saat 14:30'da Gaziantep yolculuğuna çıktık bu gezide yanımızda siyasiler AKP İl Başkanımız Sayın Ahmet Sorgun, Başkan Yardımcıları kültür dostu Mustafa Erkuş, Mustafa Dündar, ayrıca yine bu ekibin şoför ve danışmanlığını yapan Mustafa Özcan ve TYB Konya Şubesine çok emek vermiş olan sevgili Ahmet Köseoğlu başkan da bizimle beraberdi yolculukta. Güzel ve neşeli bir yolculuktan sonra Gaziantep in girişinde Dedeman Otel'in önünde bir kısa duraklama yaptık çünkü bizi davet eden geçen yıl Niğde gezimizde tanıştığımız ama sadece tanışmanın dışında sıkı fıkı dostluk kurduğumuz kültür insanı kültür dostu Gaziantep İl Milli Eğitim Müdürü hemşerimiz Celalettin Ekinci gelecekti. Sevgili Halil İbrahim Tongur kendisi ile irtibatlaşıyordu. Kısa sürede gurubumuza katıldı yola revan olup iki gece yatacağımız Gaziantep Şahinbey Otelcilik Turizm Meslek Lisesi Uygulamalı Otelindeydik. Hemen bir sıcak yorgunluk çorbası ikram edildi. TYB başkanımız M. Ali Köseoğlu bana, "Ağabey sen buradakileri şiir okuyarak dinlendir ben de gurubun otel odalarını ayarlayayım" dedi. Artık gurup dinleniyordu ki o anda içerimden gelen hevesle yazdığım birkaç dörtlüğü okumaya başladım. Okuduğum şiir, dinleyenler tarafından büyük ilgi gördü.
Ben bu geziye katılanların isimlerini tek tek yazmayacağım çünkü zaten uzun yazılarımla okurlarımı sıkıyorum ama her gezide her yerde onlarla olmaktan onur duyduğum sevdiğim Konya kültürüne gönül vermiş dostlarımın birçoğu oradaydık. Cumartesi günü otelimizde yaptığımız sabah kahvaltısından sonra saat 10'da ilk gezi yerimiz Zeugma Mozaik Müzesiydi. Buranın da müdürü Konyalı Çumra Alibeyhüyüklü hemşerimiz Yusuf Altın kardeşimizdi. Müzede gerek özel gözlüklerle izlediğimiz 12 dakikalık üç boyutlu film gerek zengin bir içeriğe sahip olan müzede müdür ve diğer görevlilerin uzun anlatımı ile severek ve hayranlıkla gezdiğimiz müze ve en önemli görüntü olan Çingene kızı figürü bizleri büyülüyordu.
Gezimiz esnasında bize rehberlik yapan görevlilerin anlattıkları ilgimi çekmişti. Diyordu ki rehber, "1600 kişilik nüfusa sahip ilimizde gelişmiş sanayimiz sayesinde iş sorunu yok bunun yanında okuyan gencimizde az çünkü daha ilköğretimi bitirirken iş sahibi olur gençlerimiz dedi. Bundan dolayı birde Irak ve Suriye'ye yakın oluşu ekonomisini canlı tutuyormuş şehrin evlerin değeri 1 trilyonun üzerinde ev kiraları da bin bin beşyüz lira civarlarındaymış. Tramvayları iki hatta işliyormuş ancak şehrin eski yerleşimi malum cadde ve sokakları dar ama ya yeni kurulmuş olan yerlerinde ileriye dönük bir yol ve ulaşım temeli atılmayınca şimdiden trafik çekilmez bir hal almış bu güzel ilde. Öğle yemeği için analar ve babalar parkı olarak yapılmış çalan müziğin ritmine göre havuzundaki fıskiyelerden sular fışkıran Konya İl Başkanı Ahmet Sorgun ve diğer siyasilerinde eşlik ettiği Şehit Kamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu'nun katılımı ile öğle yemeği yedik. Başkan bey çok mütevazı dost ve kültür canlısı biri. Arkadaşlarımızın teşviki ile ona da hemen anında bir dörtlük okuyuverince Başkan hem mutlu oldu hem de şaşkınlığını gizlemedi. İşte onun dörtlüğü:
Teşekkürler Başkan Rıdvan Fadıloğlu'na
Rabbim set koymasın onun hizmet yoluna
Değer verilir arıların ilk oğul balına
Size de Konya ilim yuvanızdan selam getirdik
Park deyince aklıma hep Gaziantep gelecek doğal güzellikleri ile harika parklara sahipler karşı karşıya yapılmış olan bu parkların ikisi de çok güzellerdi. Hemşeri dedik ya, bir can dostumuz daha vardı gezi boyunca bizi hiç yalnız bırakmadı sağ olsun. Gaziantep Dedeman oteli müdürü sevgili Ahmet Emin Ok da bizden biri idi zaten bir çoğumuzu Konya'dan tanıyordu kardeşimiz. Şehit Kamil Belediye Başkanı Fadıloğlu, bizlere yaptığı hizmetlerini kısaca tanıttı. Bazı yakınımızda olan hizmetleri görme fırsatı bulduk Başkan Fadıloğlu'na hizmetlerinden ve bize gösterdiği ilgiden dolayı başkanımız M. Ali Köseoğlu teşekkür etti.
Yemek sonrası valilik binası önüne arabamızı bıraktık. Akşam saat 19'a kadar şehrin tarihi yerlerini meşhur bakırcılar çarşısını Yuşa Aleyhisselam'ın türbesini tarihi camilerini ilginç bir yer olan, Antep savunmasını yapan şehit ve gazilerimizin çok işine yaradığı anlatılan, şimdi restoran çay ocağı gibi hizmetler verilen mağara hanı gezdik ve birer kahve içtik. Akşam olmadan otobüsümüzün yanındaydık, doğruca akşam yemeği için göletlerin ve çamların süslediği, Tabiat Parkını ve Biyolojik Göleti gezdik. Parkın ve göletin ihtişamından ve güzelliğinden oldukça etkilenen TYB heyeti serin esen üşüten bir akşam yemeğinde de Şehitkamil Kaymakamı Mehmet Aydın ile beraber oldu. Ve günün yorgunluğunu atmak için yemek sonrası hemen otelin yolunu tuttuk. Sabahleyin kalkıp kahvaltı yapıldı saat 10'da şehir turu için bize tahsis edilen üstü açık otobüs geldi. TYB üyeleri otobüse bindik ilk gezi yerimiz Hayvanat bahçesi bize kılavuzluk edecek olan Sait Aşıktı. Rehber bu park hakkında şöyle diyordu. Ortadoğu'nun en büyük dünyanın ise üçüncü en büyük parkı 100 dönüm alanı bir çok yırtıcı, sürüngen, maymun, akvaryum, ve geyik, fil, ve yüzlerce kuş çeşidinin barındığı devasa bir parktı. Verilen sürede her yeri gezmemiz mümkün olmadı saat 11:30'da otobüsümüzle şehrin tarihi yerlerini turlamaya başladık. Eski Antep şehrinin kurulduğu yer olan Şehreküstü konaklarına gediğimizde öğle ezanı okunuyordu. Belediye tarafından varislerinden satın alınarak restorasyonu yapılan Antep Konaklarında bizleri karşılayan belediye görevlisi Sultan Özerden kardeşimiz çaylarımızı yudumlarken bize konakları ve içersinde verilen kursları anlattı. Konağın bahçe kısmında gördüğümüz birkaç kuyuyu gösteren hanım Antep kuşatması sırasında gizli yol olarak kullanılmış dedi. Bu ilginç mahallenin konaklarını dar sokaklarını içerlerinden sular akan evleri gördük hemen yakındaki, Şıh Fetullah Camiinde öğle namazımızı kıldık. Bu caminin avlusunda ki Şıh Fetullah'ın mezarı yanında Antep savunmasında yer alan Karayılan, (Yılankırpan) denen önemli kişilerin kabirleri de yer alıyor. Burada tarih adına güzel şeyler yapılmış örneğin tarihi Antep evleri de restore edilmiş. Baya ciddi çalışmalar yapılıyor. Gezerken gördük ki restore edilen bu binaların içersinde yine sahipleri oturmaya devam ediyor. Başka illerde de gördüğümüz gibi doğrusu bu. Şehreküstü diye bilinen bu bölge 300 yıllık konakların yer aldığı bir mevkiymiş. Ayrıca dikkatimizi çeken bir de Pişirici Kasteli denilen bir mekân var. Burası görünüşte su sarnıcı... Fakat sarnıçtan daha detaylı bir işlevi var. Burası çevre evlerin su ihtiyacını karşıladığı gibi birde çamaşır yıkamak için de kullanılmış dahası içinde bir Mescid de yer alıyor. Buranın gezisi de bitti artık şehrin merkezindeki bir lokantaya geldik otobüsümüz orada idi burada heyeti hemşerimiz olan Akörenli Şehit Kamil ilçesi kaymakamı Mehmet Aydın karşıladı yine. Yemekler yendi ayrılık vakti geliyordu Başkanımız M. Ali Köseoğlu, "İsmail ağabey hem değerli kaymakamımıza yazdığınız şiiri oku hem de veda şiirin varsa onda oku ayrılalım" dedi. Diğer şiirlerin ardına eklediğim kaymakamımız için yazdığım dörtlüğü okudum. Kaymakam Bey hemen telefonunun ses alma yerini açarak bana yaklaştırdı.
Bu kadar güzellikten sonra dostlardan ayrılırken hemşerimiz Mehmet Aydı, otobüsteki uğurlama konuşmasında şunları söyledi: "Değerli hemşerilerim gelmekle bizleri çok sevindirdiniz bundan böyle gerek şahıs olarak gerek gurup olarak Antep'te yapılacak ne türlü işiniz olursa telefonumu verdim bana ulaşın sizlere yardımcı olacağım yolunuz açık olsun." Memleket insanın gönlü yine memleketlisi ile hoş olur dedim duygulandım doğrusu. Bu güzellikleri geride bırakarak yine neşeli ve güzel bir yolculuktan sonra evlerimize ulaştık teşekkürler TYB Başkanı ve çalışkan üyeleri. Sağlıcakla kalın.