Yerli milli kültürün hazinesi Konya

Konya’da bu hazineyi görmek için ya şehre misafir olmak veya ikamet etmek gerek. Tabii kültür ve medeniyet çerçevesinde bir sancınız var ve bu inanca sahipseniz.

Mevlana’nın şehrinde yerli-milli kültürün öncülerinden birisi Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesidir. Bu vesile ile görmek istediğimiz mekânlardan birisi idi.

Birlik, Ahmet Köseoğlu başkanlığında, Mevlana Hz.lerinin felsefesi ölçüsünde tüm insanlığı kuşatacak faaliyetleriyle takdir toplamaya devam ediyor.

Mevlana Hz.lerinin; “Sen kaya ve mermer de olsan, gönül ehline erişince cevher haline gelirsin” dediği gibi insana dair işlenecek ne kadar kültür ve medeniyet cevheri varsa, her birisini 12 aya bölerek icra ediyorlar.

Kültürel ve sosyal faaliyetlerde İstanbul ilk sırayı alır ama çok büyük ve dağınık olması hasebiyle pek görülmüyor, duyulmuyor ayrıca programların birbirlerine yakın konular ve konuklar olması hasebiyle de dinleyicilerin dağınıklığına sebep oluyor.

Burada kültürel ve sosyal faaliyetler ekseriya imece usulüyle gerçekleştiği için İstanbul kadar dağılmıyor. Bir de faaliyetler, “miş-mış” havasından uzak gerçekleştiriliyor.

Senelerini Konya kültürüne ve memleket meselelerine adamış Ahmet Köseoğlu uhdesinde yürütülen çalışmalar, üniversitelerden birisini edebiyat fakültesi gibi.

•

Bir örnek:

Bir kısım önyargılı tarihçilerin görmezden geldiği, oysa insanlığa ve insana hizmet eden mimarinin ilk temsilcisi Selçuklu mimarisinin hadimi sultanları tanımak için Konya’da bir iki gün konaklamak lazım gelir. Ancak o vakit, insan ve bina bütünleşmesindeki medeniyetin ne olduğu anlaşılabilir.

Yazarlar Birliği başkan yardımcısı ve bir Selçuklu uzmanı olan Prof. Dr. Ahmet Çaycı’dan, Selçukluları ve mimarisini dinlemek yahut okumak gerektiğini belirtelim.

Burada kendime de kızayım. Defalarca Konya’ya gidip gelmeme rağmen Sahip Ata Külliyesine hiç gitmemişim.

Bu sefer nasip oldu, ziyaret ettik ve gördük ki, günümüzdeki mimariden insan ilişkilerine kadar medeniyetten söz etmek, tenekeden davul çalmaktan ibaretmiş.

Neyse Sahip Ata’yı, Ahmet Çaycı hocadan yazmaya gayret edeceğim inşallah. 

•

Yazarlar Birliğine vardığımızda, Eskişehir Odun Pazarı ilçesinin önceki belediye başkanı Burhan Sakallı, bir kitap üzerinde çalışıyordu.

Merhum Cemil Meriç’in vefatının 35. yılı münasebetiyle, Cemil Meriç’i “Bu Ülke” kitabı üzerinden anlatacakmış. Söz konusu Cemil Meriç olunca program değişikliği yaptık.

Konferans saati gelince il halk kütüphanesi salonuna geçtik ve tanışır tanışmaz, “Makul Muhalefet” ismini taktığım Prof. Dr. Bekir Biçer hocanın sorularıyla dinledik.

Bu arada Bekir hocayı, Ak Parti İl Başkanı dostum Hasan Angı’nın mutlaka dinlemesini buradan hatırlatalım.

•

Ezcümle:

Cemil Meriç, Batının kendi terk ettiği ama bize fikir ve düşünce diye baskıladığı batıl-köhne duvarları yıkıp, yerine milletimizin ve devletimizin temelini oluşturan irfan duvarları örmüş bir ustamızdır.

Rabbim rahmet eylesin.