Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 2023 yılı kültürel etkinliklerine ilave olarak düzenlediği ‘Ramazan Aşkına’ başlıklı program serisinin üçüncüsünde Prof. Dr. Seyit Avcı “Hadislerle Ramazan İklimi” konusunu anlattı. 2023 yılı konferanslar dizisinin altıncısı olan program sosyal medyadan canlı yayın olarak icra edildi. Cemil Paslı yönetiminde yapılan programa konuşmacı olarak Prof. Dr. Seyit Avcı katıldı.
“Bizler Müslümanız Allah'ımıza hamd olsun. Yunus Emre'nin dediği gibi ete kemiğe büründük birer insan olarak göründük. Rabbimiz bizi yokluk âleminden aldı, bu Dünyaya getirdi ve şu anda nefes alıp veriyoruz” diyerek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Avcı şöyle devam etti:
“İman kelimesi çok önemli bir kavram; yani iman kalp demektir, gönül demektir, aracın motoru demektir. Eğer aracın motoru güçlü olursa onun gidemeyeceği, aşamayacağı dağlar, engeller olmaz. Ama zayıfsa, yani şimdi günümüzde internet ortamına bakıyoruz konuşanlara bakıyoruz; o kadar kötü şeyler söyleniyor ki herkes yok satıyor, şu yoktu bu yoktu o yoktu! Efendim dinde yok satılmaz dinde var olan şeyi anlatılır.”
Hadislerin önemine dikkat çeken Avcı bu konuda şunları söyledi: “Şimdi Kur'an'ın en büyük müfessiri kimdir? Hz. Peygamber Aleyhisselatü vesselam, Resulü Ekrem efendimizdir. Allah'ın kelamını en iyi tefsir eden açıklayan insan peygamberimizdir. Müslüman diyor ki biz hadis okumuyoruz! Hadis okumayan bir insan Peygamber'i tanıyamaz, hadis okumayan bir insan Allah’ı tanıyamaz. Üç beş zayıf rivayetlerle, bunlarla, şunlarla oyalanarak koskoca külli bir hakikati bir güneşi bir ayı görmemezlikten gelemedi insan. Fiziki âlemi görüyoruz ama bir de metafizik âlem var. Bu ikisini iyi buluşturacağız. Metafizik âlemin üstadı kim? Peygamberlerdir. Bir insan Peygamberlerin getirdiği yerden su getiremez, onların gördüğünü göremez onların anlattığını anlatamaz.”
Avcı sözlerini “Hayat bir sırlar dünyasıdır, kimin ne olacağı belli değil. Dünya ve ahiretten geçeni iyi kurarak kendimize çevirmemiz faydalı. Güzel bir insan olarak hem dünya işlerimizi ihmal etmeden ama 24 saat kulluk şuuruyla ve bunu zoraki değil, Allah'ın verdiği bunca nimetlere bir şükür olması için yaşamalıyız. Rabbimizi sevdiğimizden dolayı, tekrar ahirette karşılaşacağımızdan dolayı bu şuurla amel etmemiz lâzım. İşte iman ve amel budur. Allah hepimize bunları nasip eylesin” diyerek tamamladı.