Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), cumartesi günü tarihi günlerinden birini daha yaşadı. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Kara'nın verdiği "Cumhuriyet Dönemi Din Politikaları" konulu konferansa katılım oldukça yüksekti. Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Demirci'nin düzenlediği programa Selçuklu Belediye Başkanı Doç. Dr. Adem Esen, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Abdülmelik Ötegen, İttifak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Mehmet Buğa, Sosyal Hizmetler İl Müdürü İzzet Güneş, Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Cemil Paslı, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir şahin, Toplum Sağlını Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı. Prof. Dr. Nazmi Zengin, STK temsilcileri, akademisyenler, yazarlar ve gazeteciler katıldı.
Konferansta İsmail Kara, Cumhuriyet döneminde din-devlet ilişkisinin yeknesak ama yine de sorunlardan azade seyretmediğini kaydetti. Cumhuriyet dönemi din politikalarının başından bugüne dek hep aynı doğrultuda geliştiğini ifade eden Kara, bu tarihin kabaca üç aşamada değerlendirilebileceğini ifade etti. İlk aşamada cumhuriyetin kuruluş yıllarında (1919-1924) Osmanlı Meclis-i Mebusan'ından bile daha dini bir söylemin TBMM'nin çalışmalarında gözlemlenebileceğini vurgulayan Kara, "Ancak bu da çok kaba bir gözlem olur. Meşveret ilkesini öngören ayetin TBMM başkanının arkasındaki duvara çok güzel bir hatla yazılı olduğunu görürsünüz. Osmanlı Meclisi'nde böyle bir şey bile yoktu. Bu tabiî ki bu Meclis'in daha dindar olduğunu da göstermez" dedi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk anayasası olan 1924 anayasasında "devletin dini dini İslamdır" maddesinin yer aldığını belirten Kara, "3 Mart 1924 tarihi bu ilk dönemin bitişini ve 1945-50'lere kadar sürecek 2. dönemin başlangıcı olarak seçilebilir. Devletin dinini İslam olarak belirleyen madde ise 1928'e kadar anayasada kalmıştır. Laiklik ilkesinin anayasada açıkça tasrih edilmesi ise çok daha geç bir vakitte, yani 1937'de gerçekleşmiştir. Laiklik ilkesi olmaksızın cumhuriyetin olamayacağını söyleyenler var. Bütün bunlardan görüyoruz ki, cumhuriyet laiklik ilkesi açıkça telaffuz edilmeden kurulmuştur" diye konuştu. 3. Aşamada CHP'ni 1947'lerde yaptığı uygulamaların Demokrat Parti tarafından da olduğu gibi sürdürüldüğünü belirten Kara, siyasal dindarlığın gelişiminin ise askeri darbelerle bereber olduğunu söyledi. Kara, "Sağ partileri halk dindarlaştırmıştır. Hatta MNP bile kuruluşunda sonraki kadar dindar değildir" dedi.
Cumhuriyet dönemi din politikalarının muğlak olduğunu ifade eden Kara, bu muğlaklığın bakış açısına göre olumlu ya da olumsuz sonuçlara ya da değerlendirmelere yol açabileceğini vurguladı.