İstiklal Harbi'nde Mevlevîlerin ve Bektâşîlerin Rolleri
Küçük: “Bu savaşı biz, Sünnîsiyle, Alevîsiyle, Bektâşîsiyle birlikte kazandık…”
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin Konya Büyükşehir, Karatay, Selçuklu ve Meram Belediyelerinin katkılarıyla düzenlediği ve sosyal medya kanallarından canlı yayınlanan, “İstiklâl Harbi'nde Mevlevîlerin ve Bektâşîlerin Rolü” adlı konferansta Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Temel İslâm Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hülya Küçük Türkiye tarihinde önemli yer edinmiş Mevlevî ve Bektâşî tarikatlarının İstiklâl Harbi’nde ülkemize faydalı olmak için yaptığı icraatları anlattı. TYB’nin 2021 yılı takvimindeki 33’üncü programı, Melahat Ürkmez yönetiminde icra edildi.
“Mevlevîlik; kendisini, dünyaca tanınan büyük sûfî, filozof, mutasavvıf, düşünür, ne derseniz deyin, bütün sıfatları hak eden Hz. Mevlânâ’ya bağlı hisseden tarikat ehlinin izlediği yola Mevlevîlik diyoruz. Aslında Mevlevîliği Mevlânâ’dan çok oğlu Sultan Veled tarikat hâline getirmiştir, ama tabii ki, Pîr-i Evvel Mevlânâ’dır ve tarikatın kurucusu olarak o bilinir…” diyen Küçük, Bektâşîlik için de; “Bektâşîlik de; Hacı Bektâşî Velî’nin kendisine isnat edilen ya da ona bağlı olan grupların, bir bakıma Alevîlik – Bektâşîlik diye ayırıyoruz, ama bakın, Alevîler de aslında Bektâşîliğe bağlıdır bir şekilde; yani kısaca tanımlamak gerekirse Hacı Bektaş Velî’ye isnat edilen bir tarikattır. Hacı Bektaş Velî’yi, Pîr-i Evvel tanıyarak onun yolundan Allah(cc)’ı bulma şeklinden bahseden tarikattır…” dedi.
Çok sayıda yeni belgeye ulaştığını söyleyen Hülya Küçük; “Burada benim ele aldığım konulardan birisi bu savaşı biz, Sünnîsiyle, Alevîsiyle, Bektâşîsiyle birlikte kazandık, yurtdışı mihraklarının savunduğu gibi Alevîler, Bektâşîler, Mustafa Kemal Atatürk’le birlikte çalıştılar. Sünnîler burada Sultan’ı istiyordu, onlar ayak bağı oldular, diye bir şey yoktur. Bütün tarikaklar yekvücut oldular ve vatanı savundular. Bunu söylediğim için benim tezlerime karşı anti tez geliştirecek grup oluşturdular…”dedi.
Her iki tarikatın ortak ve farklı yönleri üzerinde duran Prof. Dr. Küçük, Mevlevîlerin tarikatlarını ön plana çıkarmaktan ziyade daha çok ülkenin kurtuluşuna yönelik bir siyaseti içerisinde bulunduklarını, Bektâşîlerin ise tam tersine siyasette bulunmaktan çok tarikatlarını ön plana çıkarmaya yöneldiğini belirtti. Bu tarikatların farklı yollar izleseler de aslında vatanı kurtarmak için çalıştıklarını, o dönemin siyasîleri ile yakın ilişkiler içinde olduklarını anlattı. Bu sayede iki tarikat da yeni meclisi oluşturacak kadro ile yakın ilişkiler kurarak mecliste yer edinecek güçte olduklarını söyledi.
Hülya Küçük, bu önemli tarikatların savaş esnasında maddî ve manevî yardımlarda bulunmalarının yanında ayrıca, isyan hareketlerinde devletin yanında yer alarak devlet güçlerine destek olmuşlar ve isyanların bastırılması için çaba gösterdiklerinin altını çizerek hem cephelerde hem de yeni sistemin yerleşmesine katkıda bulunduklarını söyledi.