Seyahat süresince bize rehberlik eden ve ünü Ülkemizi de aşan halk ozanımızKaracoğlan hakkında bizi bilgilendiren ve kendiside Sarıveliler yöresinden olan araştırmacı-yazar Mustafa Ertaş Hocamıza da şükranlarımı sunarım. Ayrıca bize Yörükleri ve kültürlerini anlatan Zeki Oğuz Ağabeyimize de teşekkürü bir borç bilirim.
İlk durağımız Hadim ilçesinde bizi Hadim müftümüz Ahmet Demirel Hocamız karşıladı. Kendisinin bize Onbaşı tesislerinde ikramı olan çaylarımızı içtikten sonra Hadimi Hazretlerinin türbesini ziyaret edip Fatihalarımızı gönderdik. Müftü Bey'inde iştirakiyle tekrar yola koyulduk. Neşe içinde geçen yolculuktan sonra Sarıveliler'e geldik. Orada bizi İçe Milli Eğitim Müdürü Musa Dalkılıç ve Belediye Başkanı Hayri Samur Beyler karşıladılar. Fidan dikme törenine katıldık. Bizde birer fidan dikerek ileride bizimde dikili bir ağacımız olacak sevinci ve heyecanıyla Sarıveliler'in fahri hemşerileri olduk. Tören esnasında içtiğimiz buz gibi Yörük yayık ayranının tadını unutamıyorum. Törenden sonra Belediye Başkanı ve İçe Milli Eğitim Müdürünün refakatinde ilçe merkezine geldik. Belediye'yi ziyaret ettik. Sayın Başkanın makamında ilçe hakkında bilgiler aldık. Bu arada Sarıveliler'in dağlarındaki otlardan toplanarak hazırlanan enfes çayı da içtik. Belediye binası gerçekten modern bir bina. İleriside düşünülerek geniş olarak inşa edilmiş. Başkan Bey bize bir odada muhafaza edilen Karacaoğlan'ın mezar taşını gösterdi ve Karacaoğlan'ın mezarının Başdere (Sarıveliler) Ulu Camiinde bulunduğunu yazın da heykelinin dikileceğini söyledi. Sonrasında Belediye Başkanı Hayri Bey'in bize mükemmel hazırlanmış bir kahvaltı ikramı oldu. Özellikle yöreye özgü bal, tereyağı, pekmez ve ceviz harikaydı. Kahvaltıdan sonra teşekkür ederek belediye başkanıyla vedalaştık. Gezimize dağ yürüyüşüyle devam ettik. Tabiat çok güzeldi. Bazı Köristanları (Kral mezarlarını) gördük. Zevkli geçen dağ yürüyüşünden sonra bizi bekleyen otobüsümüze binerek Göktepe'ye hareket ettik. Orada Büğülü Baba türbesini ziyaret ettik ve şifalı çamur kaynağını ellerimize sürdük. İnanışa göre bu çamur yaralara iyi geliyormuş. Büğlülü Baba bir Karaman Bey'i imiş.Gördüğü bir rüya üzerine beyliğinden feragat edip Göktepe'ye gelip ölünceye kadar burada sade bir hayat yaşamış. Oradan Göktepe civarında bir seyir tepesinde mola verip fotoğraf çekimine geçildi. Harika manzaralar mevcuttu. Yunt Dağlarının ardından Alanya- Mahmutlar beldesinin denizigörüldüğü söylendi. Sonra Çukurbağ köyüne geldik. Burada bizim için hazırlanan yöresel yemekleri ve Ermenek helvalarını yedik. Bir aşığımızın (Aşık Mehmet'in) okuduğu şiirleri dinledik. Her yönüyle Karacaoğlan'ın diyarında olduğumuz hissediliyordu. Sarıvelilerlerin çok önemli bir istekleri vardı. Beldelerine Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesine bağlı bir meslek yüksek okulunun açılması. Dönüşümüzde Göktepe Yatılı Bölge Okuluna uğradık. Çocuklarla bir araya geldik. Okul idarecileri, Öğretmenleri ve çocuklarla okulu gezdik. Hep birlikte çocuklarla beraber okul bahçesinde akşam yemeği yedik. Çocuklarımız; çok masum, temiz ve cıvıl cıvıl çocuklar. Onlarla bir araya gelip sohbet etmek beni çok duygulandırdı. Çünkü Çocuklarımız bizim geleceğimizin teminatlarıdır. Güzel geçen bir günün ardından unutulmayacak hatıralar ile ayrılarak Karacoğlan'ın diyarından Mevlana diyarı Konya'ya geri döndük. Yazımı Karacaoğlan'ın bir Koşmasıyla bitiriyorum.
Eğer benim ile gitmek dilersen
Eğlen güzel yaz olsunda gidelim
Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz
Yollar çamur kurusun da gidelim
Aşamazsın Karaman'ın ilini
Köprüsü yok geçemezsin selini
Gerdan yaylasının perçem belini
Lale sümbül bürüsün de gidelim
Sökülsün dağların buzu sökülsün
Öne insin, çöl ovaya dökülsün
Erzurum dağının karı çekilsin
Ak koyunlar yürüsün de gidelim
Karac'oğlan der ki buna ne fayda
Hiç rağbet kalmadı yoksula bayda
Bu ayda olmazsa gelecek ayda
Onbir ayın birisinde gidelim.
KARACAOĞLAN
Gelecek nice güzel gezilere sağlıklı ve mutlu bir şekilde ulaşmak üzere hoşça kalınınız!