KIBRIS GÖZ BEBEĞİMİZDİR

AHMET KÖSEOĞLU

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. yılında, Türkiye Yazarlar Birliği Genel Merkezi ile Konya Şubesi’nce ortaklaşa düzenlenen ve projeyi Konya Şubesi adına yönetim kurulu üyesi Zafer Karakuş’un hazırladığı ,genel koordinatörlüğü, Türkiye Yazarlar Birliği Konya şube başkanı olarak tarafımca  büyük bir keyifle ve sorumluluk bilinci ile  deruhte ettiğim bu tarihi öneme haiz programın önemli bir toplumsal yansıması olduğunu, katılımcıların yüksek ilgisinin yanında , kamuoyunda da teveccüh gördüğünü; basın, yayın, sosyal medya yoluyla da aldığımız geri bildirimlerle gözlemledik.

Konya’dan Kıbrıs’a kültür kervanı, sosyal bilinç ve kamuoyu farkındalığını artırma açısından özelde Konya, genelde Türkiye için çok anlamlı bir projeydi ve başarıyla gerçekleştirildi. Ülkemizde toplumsal değerlerin ve tarihi olayların yuvarlak yıldönümleri büyük önem taşır. Bu yıldönümlerinde olayların tüm detayları yeniden değerlendirilir ve yeni gelişmelerle toplumun bakış açıları tekrar gözden geçirilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, 50 yaşına girmiş Kuzey Kıbrıs’a böyle kapsamlı bir kültürel program düzenlemek, hem toplumsal hafızayı tazelemek hem de tarihin izini sürmek açısından büyük önem taşımaktadır .

Kıbrıs Barış Harekatı’ndaki mücahitlerin ve mehmetçiklerin hatıralarını tekrar gündeme getirmek, unutulmuş değerleri yeniden kamuoyuna sunmak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ile Türkiye ve tarihi açısından büyük önem arz etmektedir. Türkiye Yazarlar Birliği, mütevazı ama anlamı büyük ve derinliği köklerimize kadar inen bu programı, geçmişine ve geleceğine uygun bir şekilde gerçekleştirerek Konya ve Türkiye’nin kültürel hazinesine önemli bir katkı sağlamıştır.

Anadolu’nun her kesiminden insanların Kıbrıs konusunda ortak düşünce ve duygulara sahip olduğunu  bu programın kamuoyuyla paylaşılmasıyla yeniden müşahede edildi ve gençlik için de ciddi katkılar sağlandı . Programımız, düşük bütçeyle yüksek manevi ve kültürel değer taşıyan bir etkinlik olarak sosyal medya, yaygın basın ve yerel basınla paylaşıldı ve büyük ilgi gördü. Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki hassasiyeti göz önüne alındığında, ciddi ve özenli çalışmaların kamuoyunda olumlu yansımalar elde edebileceğini gördük. Programın oluşturduğu farkındalık, Konya, Anadolu ve Türkiye’de siyasal ortamda ve kamuoyunun diğer kesimlerinde memnuniyet yarattı. Türkiye’nin kırmızı çizgilerinden biri olan ve Cumhurbaşkanımızın “Kıbrıs bizim gözbebeğimizdir” dediği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 50. yılında yapılan bu program, kamuoyuyla paylaşılan , konuyla alakalı en iyi ve en doyurucu faaliyetlerden biri oldu.

Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesinin başındayken, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 20. yılında dönemin Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın Konya’ya gelişi gibi önemli bir olayı organize etmiştik. Şimdi ise Türkiye Yazarlar Birliği olarak, aynı konunun 50. yılında daha ilmi, tarihi ve sanatsal bir programla bir anlamda tarihe ikinci defa Konyadan  kayıt düşülmüş oldu. Programlarımızı Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın katılımı ve Kıbrıs davasını anlatan tarihi nutkuyla ve büyük heyecanla tamamlamak Konya’dan Kuzey Kıbrıs’a kültür kervanına katılan akademisyen tarihçi ,edebiyatçı, şairlerden oluşan heyet için ayrı bir gurur ve sevinç kaynağı oldu. Kıbrıs’ın sosyal medyasında ve Kıbrıs yaygın medyasında programlarımızın yankı bulması, Konya’dan Kıbrıs’a kültür kervanının tarihin izinde bir kültür yolculuğu yapması, tarihten günümüze ve hassaten  1974’ten 2024’e kadar olan tarihsel boyutunu gündeme taşıması bizim için büyük bir memnuniyet kaynağı oldu.

Programın beş önemli şehirde, nitelikli akademisyenlerle yürütülmesi ve Kıbrıs Barış Harekatı’nın neden yapıldığını hatırlatması, unutan veya haberdar olmayan kesimler için dikkat çekici oldu. Barış Harekatı’nın 50. yılında böylesi programların tekrarlanması, Türkiye’nin Kıbrıs’a olan güvenini ve Kıbrıs’ın da Türkiye’ye olan inancını tazeleyecektir. Ayrıca, Enosis ve Megali Idea gibi boş safsata  sözüm ona ideolojilerin adada toplumsal barış ve refah adına yer verilmemesinin karşılığını bulmamasının gerektiğini de vurgulamak istiyoruz. Bu tür ideolojilerin yayılmasının, iki toplum arasındaki barış sürecini olumsuz etkilediği ve huzuru tehdit ettiği açıktır. Etkileşimin tek taraflı değil, karşılıklı olması gerektiğini düşünüyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mali ve manevi menfaatleri için benzeri programların yapılması önemli olacaktır. Ayrıca Türkiyenin ileri karakolu  mesabesindeki mavi vatanın incisi Kıbrıs adasının özellikle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bulunduğu bölümün vazgeçilmezliği  stratejik önemi aşikar olup böylesi programlarla sık sık vurgulanması da gereklidir.

Rauf Raif Denktaş’ın 1994 yılında misafiri olmaktan ve onun anlattığı tarihsel olayların bugün tekrar mevcut Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından konuşuluyor olmasından ve taviz verilmemesinden de büyük memnuniyet duyuyoruz. 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin yalnız kalmayacağını ve Türkiye Cumhuriyeti devam ettiği sürece Türkiye ile bağlantılarının sürdürüleceğine inanıyoruz. Programın oluşturduğu farkındalık, Kıbrıs ve Türkiye’nin yüksek menfaatleri için önemli bir adımdır. Türkiye Yazarlar Birliği olarak, bu anlamlı programın bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve Türkiye’ye olan inancımızı tazeleyen bu program, gelecekte benzeri programların yapılmasına ışık tutacak ve örnek teşkil edecektir.