Konya Kitap Günleri başlamadan önce bu konuda bir yazı yazmış, Kitap Günlerinin öneminden bahsetmişim.
Yazımın sonuna doğru bizim medeniyetimizin kitap medeniyeti olduğundan, Konya’nın, bir dönemin önemli ilim merkezlerinden olan Anadolu Selçuklu Devletinin başkenti olduğundan, Konya’mızın Mevlânaların, Sadrettin Konevilerin, Şemsi Tebrizilerin ve daha nice Allah dostu ve velilerin yurt edindiği ilim ve irfan merkezi olduğundan söz etmiş, bu nedenlerle Kitap günlerinin Konya’ya çok yakıştığını belirtmiştim.
Gerçekten de Konya, Türk - İslâm Medeniyeti’nin çizgilerini bünyesinde en güzel şekilde barındıran bir şehir olması ve kitabın da bu medeniyetin oluşmasında büyük bir katkısı olması hasebiyle Kitap Günleri güzel Konya’mıza çok yakıştı, aynı zamanda çok büyük ilgi gördü.
Bazı programlarda sunucular, misafir ettikleri kişilere “boş vakitlerinizde ne yaparsınız?” şeklinde bir soru yöneltirler. Genellikle; “sinemaya giderim, TV izlerim, gezmeyi severim, kitap okurum” gibi cevap verilir. Diğerleri tamam ama kitap okuma boş vakti geçirmek için değerlendirilecek bir aktivite olmamalı, kitap okumaya her gün özel zaman ayrılmalıdır.
Zira kitap okumanın önemi diğerleri ile kıyaslanmayacak derecede büyüktür. Bir milletin fertleri kitap okumaya ne kadar fazla önem verirse o milletin geleceğe bırakacağı miras o denli önemli ve büyük olacaktır. Başkenti olmakla övündüğümüz Selçuklu Medeniyeti ilim ve irfan merkezi olmuşsa bunda yetiştirdiği âlimlerin, onların üstadlarının ortaya koyduğu kitapların rolü çok büyüktür. İlim adamı olmak da boş vakitlerde okunacak kitaplarla elde edilecek bir değer değildir.
Üniversitelerimizin ve üniversitelerimizde görev yapan hocalarımızın dünya çapında bir ilim adamı olması kitaba, okumaya, çalışmaya verilen öneme bağlıdır.
Kitap okuma alışkanlığı küçük yaşlarda başlarsa, kalıcı ve oldukça önemli bir huy ve yine önemli bir kazanım edinilmiş olur. Bu konuda en büyük iş ebeveynlere ve ilkokul, ortaokul öğretmenlerine düşmektedir. Ebeveynler ve öğretmenler çocuklara kitap okuma alışkanlığı kazandırmak için duyarlı olurlar, üzerinde ehemmiyetle dururlarsa, çocuklar hayatları boyunca kitap okumayı severek yaparlar.
İşte o zaman kitap okuma, severek yapılması gereken bir alışkanlık, bir ihtiyaç haline gelir. Kitap; hava gibi, su gibi, ekmek gibi önemli bir ihtiyaçtır. Bu ihtiyaçtan yeterince yararlanılmazsa kültür ve medeniyetimizin gelecek kuşaklara aktarılmasında çok büyük zorluklar yaşarız. İnsanın manevi yapısı ve ruhu kitaba şiddetle ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyaç giderilmediği takdirde insan manevi hastalıklara yakalanmış olur.
Yaratıcımız Allah’ın, Peygamber olarak seçtiği Muhammed A.S. a, ilk ayet olarak “OKU” emrini göndermiş olması boşuna değildir.
Alak Suresi’nin 1 - 5. Ayetleri arasının meali şöyledir:
(1) Yaratan rabbinin adıyla oku!
(2) O, insanı alaktan (asılıp tutunan zigottan) yaratmıştır.
(3-5) Oku! Kalemle (yazmayı) öğreten, (böylece) insana bilmediğini bildiren rabbin sonsuz kerem sahibidir.
Bu ayetlerle okuma emir olarak gönderilirken Allah’ın adıyla okunması gerektiği ve okumak için de yazmanın gerekli olduğu yazmayı öğretenin de sonsuz kerem sahibi Rabbimizin olduğu vurgulanmıştır.
Bunun için kitap okumak, her ferdin yapması gereken güzel bir aktivite, iyi bir alışkanlıktır. Bugün artık bu görevi yapmak oldukça kolaydır. Köylere varıncaya kadar her yerde kütüphaneler ve okuma salonları yaygınlaşmıştır. Buralarda ücretsiz olarak kitap bulma şansı vardır. Yani kitap okumak isteyen kişilerin kitaba ulaşması oldukça kolaydır. Yeter ki okuma isteği olsun.
Kitapların, insanlara birçok yeni bilgi öğrettiği herkes tarafından bilinmektedir. Bilgi yanında görgü, davranış biçimleri, ahlaki özellikler gibi birçok önemli konularda aydınlanmak için de şiddetle kitaba ihtiyaç vardır. Ayrıca hayatı daha iyi anlamak ve daha bilinçli, daha şuurlu bir şekilde yaşamak için kitap okumak gerekmektedir.
Daha bilgili olmak, bilgilerimize yeni bilgiler katmak için, başarılı ve diğer kişilerden oldukça farklı bir okul hayatı geçirmek için, okuma, anlama ve yorumlama yeteneğini geliştirmek için, hayatta yaptığı her işi bilinçli, şuurlu yapmak için, zamanı faydalı bir aktivite ile geçirmek için, öğrenme ve anlama yeteneğini geliştirmek için, diğer insanlar ve toplumla iyi bir iletişim kurmak için, huzurlu ve sakin bir ortamda güzel, mutlu ve huzurlu bir vakit geçirmek için mutlaka kitap okunmalıdır.
Amel defterinin açık kalması ve geleceğe, evlatlarına güzel bir miras bırakmak için de kitap yazmak gerekmektedir. Kitap yazabilmenin yolu da okumadan geçer. Boş olan kafa ve beyin kitap gibi bir eser ortaya koyamaz. Bu eseri ortaya koymanın yolu okumaktan ve bilgi ile dolmaktan, donanmaktan geçer.
Bütün bu özellikleri kazanmanın yolu kitabın önemini bilmekle mümkündür. Kitabın önemini topluma kavratmak ve kazandırmak için Konya Kitap Günleri gibi etkinliklere şiddetle ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacı gidermek için önemli bir adım atan Konya Büyükşehir Belediyesi artık geleneksel hale getirdiği Konya Kitap Günlerini bir yıl aradan sonra tekrar gerçekleştirerek kültür ve medeniyetimiz adına büyük bir iş yapmış oldu.
Yıllardan buyana her zaman söylediğim ve yazdığım bir cümle var. En önemli yatırım insana yapılan yatırımdır. Taşa, toprağa yapılan yatırımlar da elbette insan içindir. Bunlar da önemlidir. Parklar, bahçeler, spor alanları gibi yerler de insan için yapılan yatırımlardır ama bunlar bizzat insanın eğitim ve kültürünü geliştirmek, bu kazanımları kalıcı hale getirmek, hayatında kültür ve medeniyet alanında bir iz bırakmasına yardımcı olmak, katkı sağlamak için yapılan eğitim ve kütür yuvaları, kitap günleri, insan ruhunu okşayan, kendi medeniyetimizi temsil eden musiki ve şiir icra edilen yerlerle eşit değerde değildir. Bu sebeple eğitim ve kültüre çok daha fazla yatırım yapılması gerekmektedir.
Kitap Günlerini Konya’mıza kazandıran ve her yıl daha da gelişmesini sağlayan Büyükşehir Belediyemizin değerli Başkanı Uğur İbrahim Altay beye ve çalışma arkadaşlarına ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bu günler içinde bendeniz de TYB Konya Şubesi, Selçukya Kültür Sanat Derneği ve Çimke Yayınevi standlarında kitaplarımı sergileme imkânı buldum.
TYB Konya Şubesi’nin benim için ayrı bir yeri vardır. 15 yıla varan TYB üyeliğim yanında son 4 dönemdir TYB Genel Merkez delegeliğim ve son 2 dönemdir de TYB Konya Şubesi Denetleme Kurulu Üyeliğim mevcuttur. Gerek bu görevlerim gerekse yılardan bu yana devam ettiğim Cumartesi etkinlikleri sebebiyle TYB gönlümde ve ruhumda tam manasıyla yer etmiş bulunmaktadır. Bu sebeplerden dolayı Kitap Günleri gibi önemli bir etkinlikte TYB standında yazar olarak yer almak benim için büyük bir onurdur. TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu beye ve stand organizesi yapan Mustafa Güden kardeşime şükranlarımı sunuyorum.
Selçukya Kültür Sanat Derneği de üç yıldır bendenizin şiir hayatında yeni çığırlar açması ve şiir yazmam da yeni boyutlar kazandırması hasebiyle önem verdiğim dernekler arasına girmiştir. Üyelerine, insanlara, şairlere büyük ehemmiyet gösteren, önem ve değer veren Selçukya Kültür Sanat Derneğinin standında yer almak da benim için ayrı bir güzellik olmuştur. Selçukya Kültür Sanat Derneği’nin teklifi ve Büyükşehir Belediyesi’nin de kabulü ile Kitap Günlerinde “Darbelerde FETÖ etkisi” konulu bir de söyleşi yapma imkânım oldu. Esasen bu söyleşim daha önceki Kitap Günlerinde yaptığım “1876 dan bugüne Darbeler” konulu söyleşimi tamamlayan bir konuydu. Dinleyiciler, FETÖ’nün darbelerle nasıl iç içe, darbecilerle de nasıl kol kola, gönül gönüle olduğunu öğrenmiş oldular. Bendenize standında yer alma ve söyleşi yapma fırsatı veren Selçukya Kültür Sanat Derneği Başkanı Fatma Şeref Polat hanımefendiye ve standda büyük emekleri geçen Tayyar Yıldırım ile Derviş Ahmet Şahin’e de teşekkürlerimi sunuyorum.
Ayrıca kitaplarımın basımını sağlayan ve dağıtımında da yardımcı olan Çimke Yayınevi sahibi değerli dostum Ahmet Aka’ya da standında yer verdiği için teşekkürlerimi iletiyorum.
Diğer yandan Kitap Günlerine katılan ve eserlerini sergileyen tüm yazar dostlara ve standları ziyaret eden tüm kitapseverlere de teşekkür etmek boynumuza borçtur.
10 gün boyunca Konya Kitap Günlerinde çok farklı güzellikler yaşandı. Kitap Günleri adeta bir bayram havasında geçti. Halkımızın ve öğrencilerin gösterdiği ilgi bizleri oldukça memnun etti. Şu kadar var ki öğrencilerimizin bu güzellikleri görme, gezme ve yaşamaları yanında her birinin en az bir tane kitap almaları sağlanırsa gelecekleri ve yetişmeleri açısından son derece olumlu olacaktır.
Bu konuda emeği geçen herkese tekrar tebrik ve teşekkürlerimi iletirken, bütün kitapları okumanın eşsiz bir kitap olan Allah kelamı Kur’an’ı anlamak için olduğunu belirtiyor ve yazımı Alak Suresi’nin ilk beş ayetini içine alan bir manzum çalışmamla bitiriyorum.
Yaratan Rabbinin adıyla oku,
Allah’ın nuruyla gönüller doku,
İnsanı yüceltir secde ve rükû,
Bildiriyor bize Yüce Rabbimiz.
***
İnsanı Alak’tan yaratan Allah,
Mükemmel şekilde donatan Allah,
Canlıyı, cansızı kuşatan Allah,
Bildiriyor bize Yüce Rabbimiz.
***
Kalemle yazmayı öğreten O’dur,
Gözetip koruyan, eğiten O’dur,
İnsanı bilgiyle donatan O’dur,
Bildiriyor bize Yüce Rabbimiz.
***
Ancak O’dur sonsuz kerem sahibi,
O’ndandır insanın her tür nasibi,
Allah’tır dertlerin mutlak tabibi,
Bildiriyor bize Yüce Rabbimiz.
SALİH SEDAT ERSÖZ