Geçtiğimiz cumartesi (14 Mart 2009) ve pazar (15 Mart 2009) günlerinde iki ayrı ve bir birinden çok değerli etkinlik yaşamanın mutluluğunu duydum. Cumartesi akşamı Konya Genç İş Adamları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Ulu ile Konyalılar Dernekleri Birliği Federasyonu Başkanı Mehmet Aydoğan, Türkiye çapında bir organizasyon gerçekleştirdiler. Konyalılar derneklerini "KONEVİ" mensuplarını Konya'ya davet ederek muhtesep bir birlik sağladılar. Böylesine görkemli ve etkili bir çalışmayı da aylar öncesinden başlatmış olacaklar ki davete gelenler de mutlu kaldılar. İki başkan ve arkadaşları yoğun bir şekilde mesailerini bu işe harcamışlardır, yorulmuşlardır fakat bu yorgunluk davetlilerin salonu doldurması ile bir anda gitmiş yerini sevinç ve mutluluğa bırakmıştır. Konya değişiyor, Konya gelişiyor, Konya kucaklaşıyor sloganı ile yola çıkan ekip yapılamayanları değil, Konya için yapabileceklerimizi konuşalım diyerek yapılması gerekenlerin dile getirildiği bir ortam hazırlamışlar hemşehrilerine. Dünya'da Konyalı olmanın bir ayrıcalık istediğini biliyor muyuz? Bana göre bilemiyoruz. Konyalılar dünyaya hükmetmişlerdir. Selçuklulara 211 yıl başkentlik yapmış, Osmanlı döneminde Osmanlıların vatan yaptığı bütün topraklara Konya'dan insanlar götürüp oralara yerleştirmişlerdir. Osmanlıların ilk aldığı yer şimdiki Bilecik ilimizin olduğu yerdir. Buraya Bilecik köyünden insanlar götürüp yerleştirmişlerdir. Bursa'yı almadan önce de Kadınhanı yakınlarındaki Kestel'den insanlar götürmüşlerdir. Balkanları aldıktan sonra da hep Konya'dan aileler götürülüp oralara yerleştirilmişlerdir. Mevlana dergahlarının bulundukları yerlerde hep Konyalıların ayak izlerini bulmakta mümkündür. Çok geniş bir Alana yayıldıkları içinde bir araya getirmek, birleştirmek, bir olmak zordur. Mustafa Kemal Atatürk'ün ataları Konya'dan balkanlara göçmüşlerdir. Atatürk bir sözünde şöyle der: "Benim atalarım balkanlara Anadolu'dan gitmişlerdir. Bunun da Konya olduğu söylenir."
Namık Kemal'in dedesi de Konyalıdır. Taşkent'te doğmuş Isparta'da okuduktan sonra Edirne'de göreve başlamış ve orada evlenmiş Namık Kemal da Balkanlarda dünyaya gelmiştir. Bu isimleri çoğaltmakta mümkündür. Yeter ki biz bir birimize sahip çıkalım. Konya'ya ve Konyalılara sahip çıkalım.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi de 15 Mart 2009 günü akşamı "onbeş bilim kültür ve sanat adamına vefa gecesi" düzenledi. Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ve arkadaşları "Vefa" örneği göstererek 15 kişiye vefa plaketi verdi. Bir çok kişi vefanın İstanbul'da bir semt adı olduğunu söylerler. Vefa Hazretleri o semte ismini vermiş ama nereden gitmiş İstanbul'a? Konyamız'dan gitmiş. Halen de camisi Konyamız'da dimdik ayakta durmaktadır. Meram'dan Dere'ye doğru gittiğiniz zaman hemen sağınızda bir küçük camiyi görürsünüz. İşte o cami Vefa Hazretlerinin camisidir. Konya'da doğmuş, hayatının uzun bir bölümünü Konya'da yaşamış 'Vefa'lı bir insandır Vefa Hazretleri. Biz Konyalılar her zaman vefalı insanlarız.
Vefa gecesinde ödül alanların isimlerini de yazarak biz de bir vefa örneği gösterelim istedik:
Feyzi Halıcı, Mehmet Emin Eminoğlu, Hasan Çopur, Mehmet Ali Uz, Ali Rıdvan Bülbül, Prof. Dr. Ali Osman Koçkuzu, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Prof. Dr. Mikail Bayram, Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Yusuf Küçükdağ, Dr. Ahmet Selahaddin Hidayetoğlu, Seyit Küçükbezirci, Dr. Kamil Uğurlu, Yrd. Doç. Dr. Hasan Özönder, Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Öksüz.
Değerli dostlarım Mustafa Ulu'yu Mehmet Aydoğan'ı ve Ahmet Köseoğlu'nu Konya ve Konyalılara gösterdikleri vefa örneğinden dolayı tebrik eder sağlık ve mutluluklar dilerim.
Merhaba 18.03.2009