Köseoğlu'dan şehirlerin ruhunu yansıtan kitap

Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu'nun ‘Kendini Arayan Şehir’ isimli kitabı çıktı. Çizgi Yayınevi tarafından yayımlanan ‘Kendini Arayan Şehir’ 3 bölümden oluşuyor

Kitabın birinci bölümü olan Gökte Yapılan Şehirler Bölümü'nde Kudüs, Konya, Şam, Şanlıurfa ve Bursa'dan bahsediliyor. Umran Şehirler bölümünde ise Üsküp, Kütahya, Aksaray, Tokat, Amasya, Balıkesir şehirleri anlatılıyor. Kitabın son bölümü olan Şehirden Uzakta Şehre Yakın bölümünde ise İznik, Tuzgölü ve Ereğli ilçelerinden bahsediliyor. Kitapta anlatılan şehirlerden fotorğraflara da yer veriliyor.

ŞEHİRLERDEN FOTOĞRAFLARA YER VERİLDİ

Kendini Arayan Şehir isimli şehir kitabında Türkiye'nin ve Konya'nın tanınmış fotoğraf sanatçıları İbrahim Dıvarcı, Mustafa Efe Baki, Ahmet Kuş, Güven Kemerkaya, Yunus Emre Altuntaş, Mehmet Kurtoğlu, Yasin Karakuş. Hüsrev Emin, Raşit Keskin ve Mustafa Cambaz'ın fotoğraflarına yerine verildi. Ayrıca Konya, Balıkesir, Aksaray, Kütahya, Ereğli belediyelerinden de fotoğraflar kitapta kullanıldı. Kitapta ayrıca çeşitli minyatürlere de yer verildi.

GEZDİĞİMİZ YERLERDE RUH ŞEHRİMİZİ ARIYORUZ

Kendini Arayan Şehir kitabının büyük bir emekle hazırlandığını ve amacının gittiği şehirlerini ruhu nu yansıtmk olduğunu dile getiren TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu, şunları söyledi: "Bir şehre niye gidiler? Gezdiğimiz gördüğümüz şehirlerde nedir aradığımız? Bazı şehirler kanımıza karışır, bir parçamız olur, kendimizi buluruz sokaklarında dolaşırken. Hz. Mevlana, 'insan aradığıdır' diyor. Belki biz de gezdiğimiz şehirlerde kendi ruh şehrimizi arıyoruz. Gezdiğimiz şehirlerde o şehri bilen yol arkadaşlarım rehberlik etti bana. Şehrin künhüne vakıf olabilmek için neyi arayacağımı ve nasıl görebileceğimi bilge yol arkadaşlarımdan öğrendim. Büyük kaşiflerin yüreklerinde hissettikleri heyecanı hissettim her çıktığım yolculukta. Dilini, sesini, rengini, mazisini, efsanesini, tarihe tanıklığıhnı binlerce yıllık ruhaniyetini merak ettim o güzel şehirlerin. Taşlara sinmiş seslere kulak verdim, çeşmelerin sulara öğrettiği şarkıları dinledim. Yaz sıcağında bir mabedin serin gölgesinde aradım ruhumdaki şehrin kapılarını."

ŞEHİRLERİN HAFIZA MEKANLARINDA KENDİMİ ARADIM

Her medeniyetin kendi özgü derin izlere sahip olduğuna dikkat çeken Köseoğlu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Medeniyet her şeyden evvel derin maziden gelen bir kültür yığılması, bir kültür toplanmasıdır. Bir yığılmanın başında şehir ve mimari eser gelir. Çünkü nesilleri asıl terbiye eden onlardır. Her mimarlık eseri bulunduğu şehrin hayatını bir ev tanrısı gibi farkına vardırmadan idare eder. Onların kalabalığı ruhumuzda öyle bir konser yapar ki, ömrümüzde bir kere olsun onu dinlemek fırsatını bulursak, bir daha kaybetmemek şartıyla kendimizi bulmuş oluruz. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın şehirlere yüklediği bu derin kavramı kavrayabilmem için o şehirlerin terbiyesinden geçmem gerekiyordu. Ancak o zaman kendimi bulabilecektim. Ancak o zaman kendini arayan şehirlere duyurabilektim sesimi. Şehrin hafıza mekanlarını aradım seyahatlerimde. Şehrin hafızası ne kadar diriyse şehirlinin de hafızası o kadar canlıdır. Bilinmelidir ki şehirle şehirlinin ilişkisi mekanlardan vareste değildir. Şehrin dünüyle bugününü bir köprü gibi birleştiren mekanları korumanın toplumsal hafızayı korumakla eş değer olduğunu herkesin anlamasını isterim."

ŞEHRİN HAFIZASI DİRİ TUTULMALI

"Şehrin hafızası ne kadar diriyse şehirlinin hafızası da o kadar diridir" diyen Köseoğlu, şunları kaydetti: "Bilinmelidir ki; şehirle şehirlinin ilişkisi mekanlardan vareste değildir. Şehrin dünüyle bugününü bir köprü gibi birleştiren mekanları korumanın toplumsal hafızayı korumakla eş değer olduğunu herkesin anlamasını istedim. Yukarıda anlattığım minval üzerine kılavuzlarımın işaretlerini referans alarak her seyahat dönüşünde gördüğüm şehirlere dair yazılar kaleme aldım. Muhtelif dergilerde yayımladığım şehir yazılarımın kitaplaşması fikri yakın arkadaşlardan sıkça tekrar edilir oldu. Bilhassa Ali Işık, Mehmet Ali Köseoğlu ve yayıncımız Ömer Arlı'nın ısrarı üzerine bu yazıları iki kapak arasında toplamaya karar verdik. Burhan Sakallı, İbrahim Demirci ve Raşit Keskin kitaba girecek metinleri okuyarak düşünceleri bildirdiler. Böylelikle kitap ninayete erişip kisve-i tab'a bürünmüş oldu. Şehirlerin ruhuna bir dokunuş olan bir önceki kitabımız 'Kendini Koruyan Şehir' de benzeri saiklerle çıkmıştı. Bu çalışma 'işbu vücudum şehrine, birdem giresim gelir' nidasıyla bize ünleyen Yunus'ça içimde büyüttüğüm şehirlere, benim şehirlerime ve tabi ki 'Kendini Arayan Şehirler'e girebilmiş, arayış çığlığına sesimi ekleyebilmiş isem ve bu da naçizane bir vefa sadedinde görülebilirse kendimi mutlu hissedeceğim. Bu itibarlı şehirlere, bu kadim şehirlere, ışığını arayan bu kandil şehirlere dair ne kadar çok yazı yazılsa, övgüler yapılsa, şiirler dizilse, ağıtlar yakılsa, türkeler söylense yeridir."

AHMET KÖSEOĞLU KİMDİR?

1967 yılında Konya'da doğdu. 1990 yılında Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesinden mezun oldu. Merhaba Gazetesi'nin kuruluşunda görev yaptı. Kontv'nin kuruluş çalışmalarında bulunarak, müessese ve haber müdürlüğü görevlerini ifa etti. Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi, Tarım Bakanlığı ve Niğde Belediyesi'nde çeşitli idari görevlerde bulundu. Türk Dünyası Vakfı yönetim kurulu üyeliği, Konya Tanıtım Vakfı mütevelli üyeliği (KOTEV), Türkiye Yazarlar Birliği yönetim kurulu üyeliği ve Konya Şube Başkanlığını yürüttü. Yazıları çeşitli gazete ve dergilerde yayınlandı. Yazarın telif ve edisyonuna katıldığı eserlerden bazıları şunlardır: Fotoğraflarla Geçmişte Konya (1996), Medeniyetlerin Kavşak Noktasında Konya (1997), Gönüllerin Başkenti Konya (1998), Minyatürlerle Nasrettin Hoca (1999). Konya'da Kültür ve Hayat (2004), Kendini Koruyan Şehir (2007), Eskimeyen Niğde (2011), Alem Dönüyor-Minyatürlerle Mevlevihaneler (A. Ülker Erke ile birlikte -2006/2019).

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

Kaynak: Merhaba Gazetesi

Haberler Haberleri

Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Taşkent'te yapılacak
TYB Konya'da Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp Anıldı - Felsefeyi Sosyolojiyle Yenilemek
Vefatının 30. yılında Tarık Buğra
Konyalı On’lar Perşembe Sohbetlerinde Nail Bülbül Konuştu
Konyalı On’lar Perşembe Sohbetlerinde Kâmil Uğurlu Konuştu