Müzeci, halk bilimci, diplomat, şair ve yazar Mehmet Önder, vefatının 10. yıl dönümünde, TYB Konya Şubesi'nin Konya İl Halk Kütüphanesi'nde düzenlediği panelle anıldı. Paneli, NEÜ Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Aziz Ayva yönetirken konuşmacılar Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Mevlana Müzesi Eski Müdürü Erdoğan Erol ve Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Uz Mehmet Önder'le ilgili hatıralarını anlattılar. Rahatsızlığı nedeniyle panele katılamayan Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun bildirisini Av. Serdar Ceylan okudu. Panel Başkanı Aziz Ayva, Mehmet Önder'in hayatı, idealleri, yaptıkları ve eserleri hakkında kısa bir bilgi verdikten sonra ilk olarak Prof. Dr. Saim Sakaoğlu'nun bildirisini okumak üzere Serdar Ceylan'a söz verdi. Sakaoğlu bildirisinde şunları kaydetti: Mehmet Ağabey'i, Konya Lisesinin üçüncü sınıfında okuduğum öğrenim yılında (1953-1954) tanımıştım. Tarih öğretmenimiz Nail Gökbudak, bir Çarşamba günü öğleden sonra bizim sınıfla birlikte bir sınıfı daha Mevlâna Müzesi'ne götürmüştü.
İşlemlerin sona ermesiyle biz yaramazlar içeriye alındık. Tabii öncelikle sıkı sıkıya tembih edilmiştik, öyle her şeye elimizi sürmek filan yoktu. Derken hocamız yanında, her halinden bir beyefendi olduğu anlaşılan, uzun boylu bir bey ile önümüze düşüp bize içeriye aldılar. Loş bir ortam... Bizim cıvıltılarımız ortalığı inletmese bile dalgın sessizliğe çelme takıyordu. Tabii görülecek yer çoktu. Onun için o uzun boylu bey bize, biz çocukların anlayabileceği, hakkında bilgi aldıkları takdirde heyecanlanacakları eşyalarla ilgili bilgiler veriyordu.
MEHMET ÖNDER ÇOK ÇALIŞKAN BİR KİMLİKTİ
İkinci konuşmacı Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Uz da, Mehmet Önder'in ne kadar çalışkan, dakik bir kişi olduğundan bahsetti. Uz, "Mehmet Önder, Mevlana Müzesi Müdürü iken hem bu görevi en ince ayrıntısına kadar sürdürüyor hem Konya lisesi ve İmam hatip Liselerinde Sanat tarihi derslerine giriyordu. Ayrıca haftalık gazete ve dergiler yazı gönderiyordu. Biz lisede iken dergi çıkarıyorduk. Gazete çıkarıyorduk. Ondan da yazı istiyorduk. Bizlere ya yazısını gönderir, gönderemezse filan yere gel, yazıyı alın!"derdi. Panelin son konuşmacısı Emekli Müze Müdürü Erdoğan Erol da, onun çok cana yakın, babacan biri olduğunu, ne sorarsalar mutlaka cevap verdiğini, müsteşar olduğu dönemlerde 15 günde bir Konya'ya geldiğini, müzeyi ziyaret ettiğini, kendilerinin soracağı soruları önceden hazırladıklarını ve gelir gelmez o soruları cevapladığını, gazeteler ve dergilere de yazılar gönderdiğini anlattı. Mehmet Önder'le sadece bir memur-amir ilişkisi içinde olmadığını, baba- oğul gibi çalıştıklarını vurgulayan Erol sözlerine şöyle devam etti: Mehmet Önder, çok çalışkan, dakik, hafızası güçlü, hatır-şinas bir insandı. Müsteşar olarak çalıştığı dönemde bir akrabası iş için müracaat etmiş. Saat 10.00'da gelsin görüşelim demiş. Kendi öz yeğeni 10 dakika gecikti diye işe almamış. Gönderin o gidiyi- beni 10 dakika bekletti." demiş.
VEFA PROGRAMLARI ÖNEMLİ!
Programın sonunda, İhsan Kayseri, Seyit Küçükbezirci ve Büyükşehir Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu da Önder'le ilgili hatıralarını naklettiler. TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu da, vefa programlarına özel önem verdiklerini, Konya kültür ve sanatına önemli katkıları olan Mehmet Önder'i anarak, Konya'nın üzerinden bir sorumluluğu daha kaldırmış olmanın huzurunu yaşadıklarını söyledi. Katılımcılara TYB adına atılım belgelerini Ahmet Köseoğlu ile Prof. Dr. Caner Arabacı takdim ederken Ömer Lütfi Ersöz'ün okuduğu aşrı şerif ve okunan duanın ardından program sona erdi.