Kitabın çıkış sürecini anlatan Ali Işık, "Mevlevi Mektupları'nın hikâyesine başlamadan bir hakkı sahibine teslim etmeliyim. Bu mektupların kitaplaşmasındaki en büyük pay, Konyalıların, Konya tarihi ve kültürü adına kendisine çok şeyler borçlu olduğu kadirşinas araştırmacı yazar M. Ali Uz Bey'indir. Onun kadirşinaslığı, bilgi ve belge mutemetliği ile tuttuğunu koparan azmi sayesinde -özellikle- Konya Mevlâna İhtifalleri tarihine ait çok önemli bilgileri haiz mektuplar gün yüzüne çıkabilmiştir" diye başladı. 2008 yılı Mart ayı başlarında Mevlevi Mektupları'nın hikâyesi mektupların muhatabı Mevlâna Müzesi eski idarecilerinden, eğitimci, araştırmacı merhum M. Necati Elgin'in oğlu A. Güner Elgin'in, merhumun arşivini M. Ali Uz Bey'e göndermesiyle başladığını ifade eden Ali Işık, şöyle devam etti: "Bu arşivin büyük bir bölümünü ise merhum Elgin'e gönderilen mektuplar oluşturuyordu. Her biri bilim, kültür ve sanat alanında tanınmış kişilerce Osmanlı yazısıyla kaleme alınmış bu mektuplar, sahiplerinin meslek ve meşrepleri doğrultusunda çok önemli bilgileri ihtiva ediyordu. Bu bilgilerden yukarıda da vurguladığımız Konya Mevlâna İhtifallerine ve Mevlevilik adap ve erkânına dair olanlar oldukça önemliydi."
Osmanlı harfleriyle kaleme alınmış mektupların tamamının doksan üç adet olduğunu belirten Ali Işık, merhum Neyzen Halil Can'ın bazı mektuplarının sonuna eşi Semiha Hanım tarafından yazılan birkaç mektubun bu sayının dışında olduğunu kaydetti. "Bu dizi yazı kitaplaştırılırken bayram veya kandil tebriki mahiyetindeki Abdülbaki Gölpınarlı ile Halil Can'a ait mektuplardan bazıları kitaba alınmamıştır" diyen Ali Işık, şöyle devam etti: "Kitaba dâhil edilen altmış altı mektuptan on dördü Abdülbaki Gölpınarlı'ya, otuz yedisi Halil Can'a, altısı Kemal Edip Kürkçüoğlu'na, beşi Mithat Bahari Beytur'a, ikisi Prof. Dr. Nihad M. Çetin'e, biri Rıfkı Melûl Meriç'e, biri de Münevver Ayaşlı'ya aittir."
Ali Işık, okunurken, unutulan insanlık hassasiyet, kibarlık ve nezaketinin yeniden hatırlanacağı mektuplar kitaplaştırılırken Osmanlı yazısı taliplerinin de unutulmadığını; günümüzde el yazısı belgelere ulaşabilme zorlukları dikkate alınarak bir sayfada mektubun orijinali, karşısındaki sayfada da günümüz yazısına aktarılmış şeklinin verildiğini aktardı ve mektupların dilini ağır bulacaklar için kitabın sonuna bir lügatçe de eklendiğini sözlerine ekledi.