Şiir şölenlerini en çok da sevdiğim, özlediğim şair dostlarımı ve edebiyat sevdalılarını görebildiğim için seviyorum. Davet edildiğim yerlerde dostlarla veya okurlarımla içtiğimiz iki bardak çay bazen koca bir ömrün hasılası olabiliyor. Bu sebeple yan yana, diz dize, göz göze muhabbet etmenin yerini hiçbir şeye değişmem. Sıkı sıkı sarılmanın, sıcak bir tebessümün merhem olamayacağı hiçbir dert yoktur kanaatindeyim.
Geçen hafta Konya’daydık. Konya denilince aklıma gelen o kadar çok isim var ki hangi birini saysam illaki biri eksik kalır. Araya giren türlü sebepler dolayısıyla uzun zamandır ruberu görüşemediğim dostlarımla hasret gidermek ve yeni isimlerle tanışmak Konya seyahatimin en güzel verimi oldu. Konyalı dostlarım öylesine fazla yer kaplıyor ki onlarsız bir hayat nasıl olurdu, düşünemiyorum.
Hazreti Mevlana’nın vuslatının 750. yılı dolayısıyla düzenlenen sempozyum ve şiir şöleni dolayısıyla gittiğimiz Konya’da canlı bir hava ile karşılaştık. Programlara dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından isimler katıldı. Şehir âdeta kültür sanat faaliyetleriyle çalkalanıyordu. Kültür Bakanlığının düzenlediği Mistik Müzik Festivali ile de çakışınca ortaya çıkan bu manzara bizi şaşırtmadı.
TYB (Türkiye Yazarlar Birliği) Konya Şubesinin gayretli, heyecanlı ve samimi başkanı Ahmet Köseoğlu, bu kültürel canlılıkta katkısı olan önemli isimlerin başında geliyor. TYB Konya Şubesi her yıl artarak devam eden faaliyetleriyle Konya’ya büyük değer katıyor. Salgın döneminde bile uzaktan erişim olanaklarıyla faaliyetlerini sürdürmeyi başaran bu kuruluşun azmini takdir etmemek elde değil.
Şüphesiz bu hikâyenin başlangıcında değerli ağabeyimiz D. Mehmet Doğan’ın öncülüğü ile 1978 yılında kurulan Türkiye Yazarlar Birliğinin yer aldığını belirtmemiz gerekiyor. TYB’nin onursal başkanlığını sürdüren D. Mehmet Doğan ilerleyen yaşına rağmen heyecanından hiçbir şey kaybetmedi. Nerede bir kültür faaliyeti varsa orada bulunmaya ve tecrübelerini paylaşmaya özen gösteriyor. Kaleme aldığı onca kıymetli eser de cabası. Doğan’ın Konya’da yaptığı kısa konuşmalar koca bir ömrün süzgecinden geçmiş çok önemli tespitler içeriyor. Dinleyenlere “keşke daha fazla konuşsa” dedirtiyor. Rabbim ömrünü bereketlendirsin.
Elbette destek olmadan bu faaliyetler gerçekleşmez. Bu anlamda Konya’nın yükünü iki ilçe belediyesi sırtlanmış görünüyor: Karatay Belediyesi ve Selçuklu Belediyesi. Her ikisi de merkez ilçe belediyesi olan bu kurumların güzide başkanlarını yürekten alkışlıyorum. Şölenin sunuş konuşmasında bu desteğin süreceğini açıklayan Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca’yı dinlerken Konya’nın ne kadar şanslı bir şehir olduğunu gıpta ederek hissettim. Bu vesileyle samimiyetin ortak duygu hâline geldiği şehirlerde başarının kaçınılmaz olduğunu bir kez daha müşahede ettik.
Bu yıl ilk kez uluslararası düzeyde gerçekleşen 13. Mevlana Şiir Şöleni bu samimiyetin bir tezahürü olarak kendi geleneğini oluşturdu. Ülkemizde sayısı oldukça az olan bu şölenlerin değerini bilmek gerekiyor. Kültür ve sanata yapılan yatırım, uzun vadeli ve etkisi oldukça geniş yatırımlardır. Nesillerin edebiyatla, sanatla tanışmasında bu tür faaliyetlerin önemini konunun uzmanları çok iyi bilir. Küçük yaşlarda katıldığı şölenler, seminerler, söyleşiler dolayısıyla sanata ve edebiyata yönelen gençlerimizin sayısı hiç de az değildir. Konya’dan çıkan şairlerin sayısına bakıldığında bu durum daha iyi anlaşılır.
Osman Özbahçe, İbrahim Demirci, Vural Kaya, Abdullah Harmancı, M. Ali Köseoğlu, Ahmet Efe, Sait Mermer, Ahmet Köseoğlu, Ertuğrul Rast gibi yaşayan nice şair ve yazar çıkaran Konya’nın geleceği hiç şüphesiz bugününden daha zengin olacaktır. Çünkü Konya kültür sanata değer verdikçe, şehirde çıkan dergilerin sayısı arttıkça bu alanda kalem oynatan gençlerin sayısı da artacaktır. Aslında kazanan sadece Konya değil tüm Türkiye’dir. Bunun bilincine ulaşan yerel yöneticiler bu kervanı elbette menziline ulaştıracaktır.
Yerel yönetimlerin kültür sanat faaliyetlerinde kemiyetten ziyade keyfiyeti dikkate alarak hareket etmeleri, bütçe planlamalarında kültür ve sanata önem vermeleri kendi şehirlerinin niteliğini artıracaktır. Anadolu’daki onca şehir arasında Konya, Kahramanmaraş, Balıkesir, Sivas ve Malatya dışında başka bir şehir sayamıyorsak bunu yerel yöneticilerin önceliklerine bağlamak durumundayız. Kültür sanat faaliyeti denilince konser vermeyi anlayan nice şehrin, edebiyat ve özellikle şiir bakımından zayıf kalması bir tesadüf olmasa gerek.
Bu vesileyle TYB Konya Şube Başkanı Ahmet Köseoğlu ile yönetimini, Karatay ve Selçuklu belediyelerinin değerli başkanlarını ve Konya’daki kültür sanat ortamının inşasında emeği bulunan tüm paydaşları yürekten kutluyorum. Umuyorum ki bu heyecan ve gayret diğer Anadolu şehirlerine de yayılır. Umuyorum ki diğer şehirlerin yöneticileri de bu alana gerekli ilgiyi gösterir. Nice güzelliklere Konya…
https://www.dirilispostasi.com/makale/16791476/yunus-emre-altuntas/ne-guzelsin-konya