Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi 2024 yılı kültürel etkinliklerine devam ediyor. “Ramazan Aşkına” başlığıyla yapılan etkinlikler serisinin ilk programında “Orucun Sağlığımıza Etkileri” Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Demir konuşmalarını gerçekleştirdi. Program sadece sosyal medya canlı yayını olarak izleyicilerle buluştu.
Prof. Dr. Ali Demir “Oruç tutmak her Müslümana farz, bunu biliyoruz, bu konulara fazla girmeyeceğim ancak sağlıklı olan insan orucunu tutabilir. Sağlığında bir bozukluk meydana geldiyse, orucunu tutar mı tutamaz mı, ona mutlaka hekiminin karar vermesi gerekiyor. Sağlıkta bir sorun varsa eğer, sağlıkla ilgili bir problemi varsa, bir hastalığı varsa, o zaman mutlaka hekiminden fikir alması gerekir. Aynı hasta grubundan mesela mide hastalarının bazısı oruç tutabilirken, bazıları tutamayabilir. O nedenle, o hekim karar verecek. İlla doktoruna görünecek ya kendi doktorunun fikrini alsın, görünsün, bu oruçla ilgili kanaatini alsın. O açıdan oldukça önemli. Genel olarak şeker hastaları oruç tutamaz. Kalp hastaları oruç tutamaz. Böbrek hastaları oruç tutamaz. Ama dediğim gibi, eğer bir hastalığı varsa mutlaka hekimiyle hekiminin kanaatini, bilgisini, fikrini alması gerekir.” Dedi.
Bağırsaklarımızın ikinci beyin olduğunu belirten Prof. Dr. Demir “Aslında beyinden bağırsaklara giden sinirler var, ama ondan daha önemli olan şey, bağırsaklarda bulunan mikroorganizmalar. Bağırsaklarda trilyonlarca mikroorganizma bulunuyor ve insan vücudundaki hücrelerin %90'ını oluşturuyorlar. Bu mikroorganizmalar arasında inanılmaz bir denge var ve son zamanlarda bu konuda yapılan araştırmalar oldukça ilgi çekici. Mesela, uzun süre antibiyotik kullanıldığında, bu denge bozulabilir ve ishal gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu dengeyi yeniden kurmak oldukça zor olabilir. Bu yüzden, bağırsaklardaki bu "ikinci beyin" dediğimiz olayı anlamak önemlidir ve mikroorganizmalar arasındaki dengeyi korumak da önemlidir. Bu, beslenmeye de dikkat etmemizi gerektirir. Gereksiz ilaç kullanmaktan kaçınmalıyız çünkü ilaçlar da besinler gibi bağırsak florasını etkileyebilir.” Dedi ve sözlerine “Eğer gerektiğinde ilaç kullanmamız gerekiyorsa, ilaçları nasıl kullanmamız gerektiği konusunda doktorlarımızın önerilerini takip etmeliyiz. Bazı ilaçlar aç karnına alınmalı, bazıları ise tok karnına alınmalıdır. Örneğin, sahurda alınacak ilaçları sahurda almak faydalı olabilir. İlaçları sabah akşam alıyorsak, bunlardan birini iftarda birini sahurda alabiliriz. Ayrıca, ilaçların yan etkilerini de göz önünde bulundurarak kullanmalıyız. Gereksiz yere ilaç kullanmak yerine, beslenmemize ve yaşam tarzımıza dikkat etmeliyiz.” Şeklinde devam etti.
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin yıllık kültürel etkinlikler takviminde yer alan “Ramazan Aşkına” program serisi sadece sosyal medyadan yayınlanacak ve bir sonraki programda Prof. Dr. Mustafa Aydın “Ramazan Sosyolojisi” konusunu ele alacak.