Osmanlı topraklarında yaşayan milletlerin siyasi, kültürel ve ekonomik tarihlerine ışık tutacak yazışmaları gün yüzüne çıkarmak büyük önem arz ediyor.
Ancak, bu çalışmaları yapan arşivciler, vaat edilen uzman statüsünü alamadıkları için bir bir mesleği bırakıyor. 1987 yılında uzman yardımcısı statüsüyle işe alınan Osmanlı arşivcileri, 21 yıldır sözleşmeli personel statüsüyle çalışıyor. Arşivcilerin statü ve özlük haklarından yoksun bırakıldığını söyleyen dönemin Başbakanlık müsteşarlarından Hasan Celal Güzel, "Kötü niyet yok, ihmal var." diyor. Uzmanların sıkıntısına son verecek olan Milli Arşivler Kanunu Tasarısı 2006'da Meclis'e sunulmasına rağmen henüz yasalaşmadı.
Türk Arşivciler Derneği Başkanı Hacı Haldun Şahin'in verdiği bilgiye göre 1986'ya kadar çalışan personel sayısı 45 civarında. Bu sayı 1990'da 153'ü kadrolu 489'u sözleşmeli olmak üzere 642'ye kadar çıktı. Aradan yıllar geçmesine rağmen kurumda ihtisaslaşmış personele herhangi bir unvan ve kadro verilmedi. Şahin, arşiv personelinin, istenildiği an sözleşmesinin fesholunabileceğine dikkat çekerken bunun personel kaçışını hızlandırdığını vurguladı. Arşiv uzmanı personel maaşının 1.300 YTL olduğunu kaydeden Şahin, "20 yılını arşivlerde geçirmiş, yüksek lisans veya doktorasını tamamlamış birçok 'arşiv uzmanı', hak kayıpları yüzünden değişik kurumlara geçti. İşini ayarlayabilen kaçtı." diye konuştu. 1987'de işe alınan personel arasında bulunan Doç. Dr. Said Öztürk de bu statüyle emekli olanların düşük maaş alacaklarını aktararak, "Ben de uzman yardımcısı olarak işe başladım. Ancak statü verilmediği için doktoramı tamamlayıp işi bıraktım." dedi.
Zaman 16.10.2008