Su Medeniyetleri Müzesi hayırlı olsun Atalarımız dönem dönem kuraklık yaşamışlarsa da genelde yağışların bol olması ve şehirleşmenin bu kadar yoğun olmayışından dolayı bu durumdan çok fazla etkilenmemişler. İslam'ın suya verdiği önem ve İslam peygamberinin su tasarrufu hakkında hadisleri bunda etkili olmuş.Türkiye Yazlar Birliğinin en aktif şubesi olduğuna inandığım TYB Konya Şubesi kışın uzun gecelerini de değerlendirerek şehrimizin kültürel faaliyetleri üzerinde tartışmalara ve değerlendirmelere başkanı ve üyeleri ile katkılar yapıyor.İşte bu minval üzere bir kaç yıldır geleneksel hale getirdiği Konyalı TYB üyesi yazar şair ve sanatçıları ya bir arabaşını yada bir çiğ köfteyi vesile kılarak bilimsel/fikirsel uzun sohbetlerle kaynaştırıyor. Şehrin kültürüne hizmet katmaya devam eden KOSKİ Genel Müdürümüz Kültür İnsanı Ahmet Sorgun bey geçen Cuma gecesi için TYB'ye davetiye gönderdi.Bu son günlerde davetler biraz fazla olmasına rağmen TYB üyesi olmamız hasebiyle diğer davetleri bir kenara bırakarak Sorgun bey'in davetini tercih ettim. TYB binası önünde toplanan arkadaşlar ile birlikte bindik ve Sille Konağı'na gittik. TYB Konya Şubesi Başkanı Ahmet Köseoğlu toplanma konumuzun su ve Konya'da kurulacak Su Medeniyetleri Müzesi hakkında kısa bir açıklama yaptı ve sözü KOSKİ Genel Müdürü Ahmet Sorgun beye bıraktı. Ahmet Bey Dutlukırı civarında kurulması düşünülen açık hava müzesinin geniş alanı ve yapımının ne aşamada olduğunun geniş bir özetini sundu ve burada bulunması elzem olan su ile ilgili malzeme yazı ve daha değişik şeyler hakkında görüşlerimizi aldı. İlk sözü Prof. Mikail Bayram hocamız aldı ve Selçuklulardan Kadınhanı'nın Kestel köyünün suyunun taa Zazadin Hanı'na kadar künklerle getirilip Konya ovasına akıtılışından Hatıp suyunun yine Konya'ya getirilişinden, Sarayköy deresinin suyunun Konya ovasına akıtılmasından örnekler verdi. Haşim Karpuz hoca ve diğer birçok konuşmacı arkadaşımız müze için gerekli akla fikre gelmeyecek kadar eski ve yeni su ile ilgili bütün örnekleri sundular. Ee nede olsa hepsi de bu konuda bilgili ve suyun değerini bilen Konyamız'ın değerleri idiler. Bu arada aramıza katılan Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen bey de müze hakkında ve kendilerinin belediye olarak yaptırmış oldukları Olimpik Yüzme Havuzu örneklerinden kısaca bahsederek konuşmaları bitirecekti ki, adı geçen müzede bunca olması gerekenlerin dışında olmaması gerekenleri de Meram Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Oktay Sarı dile getirdi ve "bu müzede her şey olsun ama o müstecirler yani köfteci, lokantacı, ciğerci olmasın o güzelliklerin görünümünü bozmasın" diyerek hem güldürdü hem de yerinde bir konuyu dile getirmiş oldu. Ardından KOSKİ çalışanı arkadaşlarımızın hazırlayıp sunduğu çiğ köfte sofrasına oturduk. Bu arada yazar bayan kardeşlerimiz de vardı aramızda. Onlar da konağın bir ayrı odasını teşrif ettiler.Bu arada tam çiğköfteye başlamıştık ki Konyamız'ın sevilen milletvekili Mustafa Kabakçı geldi. Yemekten sonraki oturumda tatlılar gelip yendikten sonra her zaman esprileri ve nüktedanlığı ile tanıdığımız sayın Kabakçı birkaç davete icabet ederek oraya geldiğini ve TYB üyeleri içersinde olmaktan çok sevinçli ve huzurlu olduğunu beyan etti. Yeni basılmış olan kitabından birkaç tane oradaki arkadaşlara verdi ve diğerlerini de çıktıktan sonra TYB aracılığı ile üyelerin hepsine ulaştıracağını söyledi. O güleç yüzü ile esprilerini sıraladı. Ve tabi bu tatlı sohbetinden dolayı bizlerden ayrılması o kadar kolay olmadı. İlk olarak kendisinin vekil olduktan sonra yaşadığı ilginç ama düşündürücü olaylardan bahsedip samimi bir şekilde karşılaştığı ilginç olayları aktardı. O anlattıkça hazırunun neşesi yerine geliyor ve samimi bir ortam oluşuyordu. Sayın vekil aramızdan ayrıldıktan sonra bizlerde zamanın geç olmasının verdiği sükunetle araçlarımıza binerek evlerimize avdet ettik.
Adı geçen müzenin kısa zamanda oluşturulması dileğiyle. Bekliyoruz..
Memleket 28.01.2009