Epeydir gerek Konya merkeze 20 km mesafede ikamet etmekten gerek sağlık noktasında şifayab olma çalışmaları ekseninde sosyal faaliyetlere katılım konusunda bir es ve ara vermiştim.
Konya'da münbit bir kültür ocağı olan TYB Konya Şubesinin çeyrek asıra erişen ölçekte faaliyetlerini deruhte eden değerli başkan Ahmet Köseoğlu 'nun bu süreçte ısrarlı çağrı ve nazik davetleri üzerine benimde uzun zamandır niyetime aldığım kararla 23 km öteden, Gödene mahallesinden aracımla yola çıkıp, 14.12.2024 Cumartesi günü saat 14'de başlayan Uzluk ailesini anma programına iştirak ettim.
Programda Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi ve Mevlâna Araştırmaları Enstitüsü iş birliği ile TYB Konya Şubesi Kültürevi D. Mehmet Doğan Kütüphanesinde 2024 yılının 50. programı olan “Uzluk Ailesi ve Mevlâna İle İlgili Çalışmaları” konferansı yapıldı. Prof. Dr. Ali Temizel’in düzenleyiciliği üstlendiği programın konuşmacıları Prof. Dr. Haşim Karpuz, Prof. Dr. Yakup Şafak, Prof. Dr. Ahmet Çaycı ve Prof. Dr. Nuri Şimşekler oldu.
Feridun Uzluk ve Şahabettin Uzluk kardeşlerin Konya irfanına katkı ve Mevleviliği bugüne taşıma noktasında gayretlerini daha önceki yıllarda bu konuda yapılan bir konferansta Siyasal Bilgiler Fakültesinden iktisat dersi hocam olan Ahmet Güner Sayar'dan dinlemiştim.
Bu program ile Uzluk ailesinin etraflıca işlenmesi şahsen çok yararlı oldu. Mevlevilik geleneğinin sivil planda ve sahih ölçekte kuşaktan kuşağa taşınmasında öncü ve nöbetçi kuşak olarak ivazsız garazsız yer alan bu iki değerli insandan Allah razı olsun, mekanları cennet olsun.
Bu programla bir nebze daha bu iki değerli Konya Çelebi'sini, maddi ve manevi birikimlerinin tamamını ilim ve irfan yolunda nasıl harcandığının örneklerini değerli akademisyenlerden dinlemek ayrı bir bilgi katmanı oldu.
TYB Konya aslında klasik bir eli kalem tutan yazarlar, şairler ve bunların muhibbanı olmanın ötesinde sessiz sedasız faaliyet gösteren ve kültür alanında bir görünmeyen üniversitedir. Çarpan katsayısı aritmetik değil geometrik olarak etki yapar.
TYB çalışmalarından aslında 42 yıl önce İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesinde 1982 yılında öğrenci iken, 18 yaşında bir genç olarak kaldığım ünlü Feriköy Konya Öğrenci Yurdunda kalırken haberdar oldum. Yurdun yönetimini üstlenen efsane öğrenci kuruluşu olan Milli Türk Talebe Birliği'nin sohbet ve kültür halkası içinde TYB yayınlarının hediye edilmesi ile ilgi ve alakam arttı.
Allah rahmet eylesin Mehmet Doğan başkanlığında kültür ve sanat ortamında yeni bir bayrak açan TYB kültür yıllıkları ve yayınlarının hepsini baştan sona okuyarak bu ilim ve irfan yolculuğuna çıkan kültür insanlarını tanıma imkanını buldum. Daha sonra 1989-2000 yılları arasında Ankara'da memuriyete intisap ettiğim yıllarda Tyb faaliyetlerine katıldım ve yayınları edinmeye devam ettim.
Tekrar Konya'ya atandığım 2000 yılından itibaren zaten aşina olduğum TYB KONYA çalışmalarına içtenlikle katıldım ve karınca kararınca pozitif katkı sağladım. 2000 yılından 2015 yılına kadar neredeyse her program aralıksız iştirak ettim.
Konya'nın eski zamanlarında gün görmüş hayatlı bir Konya konağında çiçekli, havuzlu ve kameriyeli şirin bir bahçede faaliyetini sürdüren TYB çalışmalarında bulunmak için ajandamda her cumartesi öğleden sonrayı ayırdım. Hatta bu ilim, irfan ve sohbet halkasına ferden ferda tüm Tokgöz ailesi olarak maile katıldık.
En samimi sohbetleri ve arkadaşlıkları burada gördüm ve yakaladım. Zaman zaman etkinlerde yer aldım, yeri geldi sayın başkan Ahmet Köseoğlu'nun hasbi iltifat ve teklifleri sayesinde irfan kervanına yazılarımla dahil oldum.
TYB KONYA şubesi halen yeni yerinde, Kerim Dede camisi sokağında yine bir Konya evinde kadim şehrimizin kültürüne ve irfanına hizmet etmeye devam ediyor. Daha modern imkanlara, butik ve rahat bir kütüphaneye, çok amaçlı toplantı salonu ile herkesin günlük koşuşturmalar ve geçim gailesi içinde boğulmak üzere olduğu zamanlarda bir sığınak ve kültürel şarz adası olarak ve bir deniz feneri olarak Konya insanına, yazar çizer olanlara, heybesinde bir şeyler olanlara dağıtma imkanı veya heybesinde, gönlünde yer açanlara kucak açmaya ve himmet vermeye devam ediyor.
Programın bir başka bereketli yönü ise Tyb binası karşısındaki iki katlı kerpiç Konya evi ve evin sağ tarafına payanda olarak yapılmış çeşmeye dikkat et etmem oldu. Ekim ayı içinde başkanla hakkında konuşmuş ve üzerinde bir orijinal kitabe birde Latince tarih olduğunu konulmuştuk. Çeşmeyi o zaman ayrıntılı fotoğraflamıştım.
Program çıkışı tekrar fotoğrafladım. Şimdi işin ilginç tarafı şu, bu bölgede 20 civarında tarihi ve kitabesi olan çeşme var, başkanla da konuştuk: Çeşmenin kitabesi başka tarih, üzerine sonradan yazılan ise yanlış bir tarih, ya da eve payanda yapıldığı tarih olma olasılığı da yüksek.
Çeşme kitabelerinin bir klasiği olan besmele ve vesegahüm şeraben diye başlayan ve cennette müslümanlara sunulan temiz ve leziz içecekleri betimleyen bir ayet ve 1327 tarihi yazılı olan gülbezekli ve kaidesi Sille taşından üst kavsara çemberi ise Gödene taşından yapılan bu tarihi çeşmeye yoldan geçen meçhul eşhas tarafından sprey boya ile "kirletme tekniği" uygulanmış. Takip eden fotoğrafta bunu görmüş olacağız. İkinci bir garabet ise çeşmenin orijinal lülesinden çıkan musluğun iptal edilip, sol taraftan uygulanan bir vandalizmle üstten kırılıp kanal açılması ve çeşme borusu döşenmesidir.Boru çıkmasın diye bir de üstten menteşe kapağı atılması ayrı bir garabet.
Programın hayra vesile olan bu yönüyle yaptığım çekimlere ve Koski, Karatay belediyesi ve Tyb başkanım Ahmet Köseoğlu 'nun himmeti ile çeşmenin temizlenmesi, hasarın giderilmesi ve çeşme ve kitabe hakkında işlevsel bir digital barkot konulması evleviyetle lazımdır.
Bu vesileyle değerli başkanım Ahmet Köseoğlu nezdinde Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi yönetim kuruluna teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim.