Yazarlar birliği, Konya Şubesinin 2012 Kültürel etkinlikleri takvimini basına tanıttı.
Çok güzel bir çalışma hazırlanmış.
Özenle...
Faydalı çalışma...
Çalışma takvimi belirlemek için değil faydalı olabilmek adına yapılmış her şey.
Evet...
Bütün bunları söylerken TYB Konya'nın idealist Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu'nun programımda sarf ettiği cümleler aklıma geldi.
"Konya'nın çok önemli yazarlara sahip olduğunu belirterek, edebiyatsız bir dünyanın betondan ibaret kalacağını" söylüyordu Köseoğlu...
Beni aslında 'edebiyatsız bir dünyadan' çok edebiyatsız bir Konya korkutuyordu.
"Kabe'nin sahibi var o evini korur ben develerimin akıbetini düşünüyorum" dercesine düşündüm bunu.
Ve nitekim Kabe'nin sahibi Kabe'ye sahip çıktı.
İşte bu düşünceyle söyleşi yaptım Mehmet Ali beyle.
Emin oldum artık Konya'nın değerlerine sahip çıkanların olduğundan.
Konya'nın edebiyatsız kalmayacağından.
Tanıtım programına işlerim dolayısıyla katılamadım ama sayın Köseoğlu'nun hemen başkan seçilmesinin ardından ayağının tozuyla programımda ağırladım ve orada edindiğim izlenimler bunu zaten ortaya koyuyordu.
Etkinlikler takvimine baktım. İlk göze çarpan şey üniversite işbirliğiydi. Hazırlanan etkinliklere üniversiteyi daha çok katabilmek önemliydi. Bu da fazlasıyla başarılmış gibi görünüyor.
Birçok yazımda ifade etmişimdir. Selçuk Üniversitesi ya da Konya'daki diğer üniversitelerin kurum ve kuruluşlarla çok fazla çalışmalar yapamadığını vurgulamıştım büyük bir üzüntüyle.
TYB Konya yeni dönemde bunu fazlasıyla başaracak gibi görünüyor.
Bu bir temenni olmaktan uzak artık. TYB Konya'nın 2012 program takvimine baktığınız zaman bunu görebilirsiniz.
Anlaşılan TYB, Konya'yı 'geçmişi kadar güzel bir geleceğe hazırlamakta' kendine düşen sorumluluğun farkında..
Konya'daki edebiyat çalışmalarını bir tarafa bırakalım. Şehir dışından görüştüğüm birçok insanın kitap çalışmaları konusunda neden Konya'yı tercih ettiklerini de şimdi daha iyi anlıyorum.
Şehir gezileri kapsamında Çanakkale var, Kayseri var. Yani Türkiye'nin birçok şehri ile bütünleşme, kültürel alışverişler var.
Bütün programlar insana yönelik en başından ama her kesimden insan kendini bulabilir bu programlar içerisinde.
İster çocuk...
İsterse kadın, ister yaşlı isterse genç...
Bu bağlamda Köseoğlu'nun çalışmalarını takdirle karşılıyor, başarılar diliyorum.
Çok güzel bir çalışma hazırlanmış.
Özenle...
Faydalı çalışma...
Çalışma takvimi belirlemek için değil faydalı olabilmek adına yapılmış her şey.
Evet...
Bütün bunları söylerken TYB Konya'nın idealist Başkanı Mehmet Ali Köseoğlu'nun programımda sarf ettiği cümleler aklıma geldi.
"Konya'nın çok önemli yazarlara sahip olduğunu belirterek, edebiyatsız bir dünyanın betondan ibaret kalacağını" söylüyordu Köseoğlu...
Beni aslında 'edebiyatsız bir dünyadan' çok edebiyatsız bir Konya korkutuyordu.
"Kabe'nin sahibi var o evini korur ben develerimin akıbetini düşünüyorum" dercesine düşündüm bunu.
Ve nitekim Kabe'nin sahibi Kabe'ye sahip çıktı.
İşte bu düşünceyle söyleşi yaptım Mehmet Ali beyle.
Emin oldum artık Konya'nın değerlerine sahip çıkanların olduğundan.
Konya'nın edebiyatsız kalmayacağından.
Tanıtım programına işlerim dolayısıyla katılamadım ama sayın Köseoğlu'nun hemen başkan seçilmesinin ardından ayağının tozuyla programımda ağırladım ve orada edindiğim izlenimler bunu zaten ortaya koyuyordu.
Etkinlikler takvimine baktım. İlk göze çarpan şey üniversite işbirliğiydi. Hazırlanan etkinliklere üniversiteyi daha çok katabilmek önemliydi. Bu da fazlasıyla başarılmış gibi görünüyor.
Birçok yazımda ifade etmişimdir. Selçuk Üniversitesi ya da Konya'daki diğer üniversitelerin kurum ve kuruluşlarla çok fazla çalışmalar yapamadığını vurgulamıştım büyük bir üzüntüyle.
TYB Konya yeni dönemde bunu fazlasıyla başaracak gibi görünüyor.
Bu bir temenni olmaktan uzak artık. TYB Konya'nın 2012 program takvimine baktığınız zaman bunu görebilirsiniz.
Anlaşılan TYB, Konya'yı 'geçmişi kadar güzel bir geleceğe hazırlamakta' kendine düşen sorumluluğun farkında..
Konya'daki edebiyat çalışmalarını bir tarafa bırakalım. Şehir dışından görüştüğüm birçok insanın kitap çalışmaları konusunda neden Konya'yı tercih ettiklerini de şimdi daha iyi anlıyorum.
Şehir gezileri kapsamında Çanakkale var, Kayseri var. Yani Türkiye'nin birçok şehri ile bütünleşme, kültürel alışverişler var.
Bütün programlar insana yönelik en başından ama her kesimden insan kendini bulabilir bu programlar içerisinde.
İster çocuk...
İsterse kadın, ister yaşlı isterse genç...
Bu bağlamda Köseoğlu'nun çalışmalarını takdirle karşılıyor, başarılar diliyorum.
HAKİMİYET - M. ALİ ELMACI