TYB Konya Şubesi başkanlığını yaptığı yıllarda Sayın Ahmet Köseoğlu ve arkadaşlarının gayretiyle “Yazılacak çok şeyimiz var” sloganıyla artık yer yurt edinen bu gezilerin kaçıncısı bilmiyorum. “Kırk bir kere maşallah” diyelim.
Aslında kırk biri geçtiği kanaatindeyim, ama siz bu acizin yaşlılığına verin bu hesap tutamayışını.
Şimdi söze nereden başlasam bilmem yaşım 74... Ben ülkemin birçok yerini gezmiş olmama rağmen şu Karadeniz taraflarını ve o güzel denizi İstanbul boğazında Rumelihisarı hududundan sonrasını görmemiştim ama içimde oraları bir gezmek hevesi her zaman vardı. İşte bu arzu ve hevesimi yine Konya sivil toplum kuruluşlarının içinde en etkin çalışmaları yapan Konya TYB ile gerçekleşeceği, aklımın ucundan bile geçmezken 6-7 Temmuz 2019 günleri bu hayalim gerçeğe dönüşüyordu. Bundan dolayı başta TYB Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten ve yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çaycı hocalarımızı ve bu gezilerde elini aşın altına koyarak birçok riskleri üstlenecek kadar cesur kadrolarını hem tebrik ediyor hem de teşekkürlerimi sunuyorum. Katılımcı üyelere verilen talimat ile 6 Temmuz 2019 günü buluşma yeri olan Kılıçaslan Meydanı’nda buluşarak 7.45’te yola koyulduk sevinçle... ilk dörtlükler geldi:
Yedi kırk beşte çıktık yola
Okuduk her birimiz birer dua.
Kulu makasında verdik mola
Yolumuz Bartın Amasra’ya...
...
Dahası var ama uzatmadim burada... Gerede’ye geldik. Yörenin yol boyu yeşillik orman ve doğa güzellikleri içimizi aydınlatırken meşhur Horhor geçidini aşıp Kemikli rampasından aşağı doğru inerken Karabük il sınırı levhasını okuduk. Bu neşeli yolculuk ile saat 15.00'te ilk durağımız ve davetlisi olduğumuz Karabük’e gelip Öğretmenevi’ne yerleştik. Öğle namazımızı eda ederek öğretmen evi lokantasında güzel bir yemekten sonra 16.00'da otobüste idik... Çünkü durmaya zamanımız yoktu, gezilecek çok yer, yazılacak çok şey vardı. Çok merak ettiğimiz Safranbolu’ya ve oranın güzelliklerini görmeye gidecektik.
Allah birilerinin işini rast getireceğinde bir başka güzelliği vesile kılarmış. İçimizde geziye katılan siyasetçi ve kültür adamı Ziya Kuz var idi. Ziya bey Başkan Hayri hocaya “Hocam Konya’da uzun yıllar öğretmenlik yapmış aslen Safranbolulu bir kardeşimiz var ben arayayım müsaitse bize rehberlik etsin” teklifi memnuniyet uyandırdı. Ziya Bey Ramazan hocamızı arayıp teklif etti. Teklif kabul gördü ve Safranbolu Kaymakamlığı önünde buluşmaya karar verildi. Bu arada Dr. Mustafa Güçlü Bey’in de Safranbolulu eniştesi olduğunu onun da bize yardımcı olacağını Mustafa Bey izah etti ve Karabük şehir içinde dar yerlerde biraz bocaladıktan sonra Safranbolu yoluna düştük. Önümüzde bir taksi “Beni takip edin” diye işaret veriyordu. İşte bu rehber de Dr. Güçlü’nün eniştesi Safranbolulu siyasetçi ve işadamı Hüsnü Özcan Bey ve muhterem eşleri hanımefendi idi. Kaymakamlık önünde Ramazan Uzuntarla hocayı da aracımıza aldık ve zaten görünce Konya’dan hepimizin aşina olduğu tanıdığı güler yüzünü hatırlamıştık.
Birlikte Safranbolu’ya 7-8 km uzaklıktaki Tokatlı, Bulak ve Düzce kanyonlarından Tokatlı kanyonuna geldik. Burada bize eşlik eden Hüsnü Bey’in de referansı ile çok uzayıp giden bir vadi uzunluğu 70 metre yüksekliğinde üzerine kurulmuş olan camlı (kristal) terasa diğer gelen ziyaretçiler ile ürpererek doluştuk o güzel ama heyecan veren kanyonda. Her daim bizleri yalnız bırakmayan ve çekmiş olduğu görsel video ve fotoğraflarla biz fanileri ölümsüz kılan değerli insan Saffet Yurtsever hocamızın çektiği fotoğraflar eşliğinde ziyareti tamamlayıp buranın yakınındaki ters evleri görmek için yürüdük ve ters evlere girdik. Başımızı döndüren
bu evlerde fotoğraflar çektikten sonra Safranbolu’yu gezmek için Hüsnü Özcan Bey’e veda edip Ramazan Uzuntarla hocamızla Safranbolu’ya geldik. Hıdır tepesinde aracımızı bırakıp yayan olarak meşhur evleri sokakları ve konakları dolaştık.
Hülasa tarihi dokusu en iyi korunmuş olan şehrin sokaklarında bir buçuk saatlik bir serbestlik müsaadesi almıştık. Çoğunluk Ramazan Bey’in rehberliği ile birçokları da hem alış veriş hem de gezmek için enteresan güzelliklere sahip şehrin arasta sokaklarını, camilerini, han ve hamamlarını.
Çoğu işletmeye açılmış 70 taneden fazla tarihi konaklarını bazılarının içlerine girerek, bazılarını dışarıdan seyrederek geziyi bitirdik. Verilen saatte aracımıza ulaştık ve hemen o akşam için bize Kastamonu yolu üzerinde bulunan Urfa Sofrası’nda Karabük Belediye Başkanımız Rafet Vergili Bey’in şehir dışında Ankara’da bulunması nedeniyle yerine görevlendirdiği Belediye Başkanyardımcısı Nuray Alpboğa Hanımefendi ve Karabük Gazeteciler Cemiyet Başkanı Metin Kaya ile Urfa Sofrası’nda samimiyetle karşılandık. Yemek sonrası TYB Konya Şubesi Onursal Başkanı Ahmet Köseoğlu, mevcut Başkan Prof. Dr. Hayri Erten ve Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Çaycı hocaların Başkan Vergili adına plaket ve kitaplardan oluşan hediyeleri takdimleri sonunda Ahmet Başkan benim bu tür aktivitelerde doğaçlama yazıverdiğim sürpriz şiirlerin olduğunu tahminle zatıma hitaben “İsmail abi dağarcıkta başkanımıza bir şeyler var mı gel bakalım” deyiverdi.
...
Karabük Belediye Başkanı Rafet Vergili’ye Akrostiş Şiir
R uhunu adamış başkan Türk kültürüne
A salet yüklenmiş onun öz benliğine
F erasetli hizmet yapıyor MHP ile
E mek verip yürütüyor Başkan Rafet Vergili
T arihte Türklüğün namı ve şanıyla
V urmuşlar damgayı asil kanlarıyla
E zelden ebede kadar Türk lisanıyla
R esmeden Türkün özünü Vergili Başkan
G üneş gibi doğmuş, İslam Türk ile
İ lmi bilgileri gençliğe öğretmesiyle
L iyakatli sağlam çalışkan ekibiyle idareyi mertçe yürütüyor Başkan Vergili
...
Burada bize zaman ayırıp rehberlik eden Ramazan Uzuntarla hocaya ve diğer arkadaşlara veda edip gece kalacağımız Karabük Öğretmenevi’ne saat 22.00'de gelip istirahata çekildik. Çünkü TYB Başkanı “sabah erkenden saat 07.00'de kahvaltı yapıp 08.00'de otobüsle Amasra’ya doğru yola çıkacağız” demişti.
08.00'de Amasra yolunda idik.
Yol boyu Karadeniz’e yaklaştıkça zengin ve yemyeşil çam, ladin, köknar ve çınar ağaçları geçtiğimiz yolları bile üzerini bir perde gibi örtüyordu. Yolda ilerlerken içimizdeki arkadaşları Ahmet Köseoğlu başkan mikrofona çağırıyor kimi memnuniyetini kimi bu geziden aldığı hazzı anlatıyordu. Muhammet Acıyan hoca ise gerek yaptığı müzik resitali ile gerekse şaka yollu parodileri ile yolculuğumuzu neşelendiriyordu. Böylece saat 10.15’te tanıtım levhasında nüfus 6600 yazan güzel ilçeye, Amasra'ya girdik ve Karadeniz’i gördük. Aracımızdan indik o hemen dibimizde nazlı nazlı kıyıya vurmakta olan sıcacık deniz suyuna ayaklarımızı ellerimizi batırdık. Çok az bir beklemeden sonra bize ilçeyi tanıtacak olan
rehberimiz tam bir profesyonel işin ehli genç bir arkadaşımız Melih Saylan ile buluştuk. Pazar sabahı rehber Melih Saylan önderliğinde hızlı bir şekilde şehir ve yarımada gezisi yaparak Ceneviz Kalesi ve Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı Fatih Camii’ni bir de tarihi şapeli ziyaret ettik.
Gezinin son bölümünde Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır Bey çay kahve içmekte olduğumuz mekana gelip biz yazarlarla buluştu, tatlı bir sohbet yaptık. Başkan ilçede yerleşik nüfusun yaklaşık 7 bin olmasına rağmen bu rakamın yazın turizm sezonunda 15 katına kadar çıktığına hatta daha da yükseldiğine dikkat çekti. “7 bin nüfusa göre tahsisat alıp 70 bin, hatta bazı aylarda 100 bin nüfusa hizmet üretmek için çabalıyoruz” dedi. Bu arada kendi adının da geçtiği benim yazmış olduğum şiiri dinleyen ve memnun olan Çakır TYB Konya şubesinin yılda bir defa yaptığı böyle ziyaret programlarını ikiye çıkarmamızı ve her yıl mutlaka Amasra’yı ziyaret etmemizi istedi, sağolsun.
Cennet mekan Fatih Sultan Mehmet’in Amasra’yı görünce “Lala lala çeşm-i cihan bura mı ola” (Dünyanın göz bebeği burası mı?) diye sormasının ne adar isabetli olduğunun kanıtıydı.
Artık gitme vakti idi Başkanın önemli işi dolayısı ile yanımızdan ayırılışı bize de zemin hazırladı. Gezimizin sloganı olan yazılacak çok şeyimiz vardı...
...
Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır için...
Yazarak gezmeye geldik Bartın ilini
Amasra’nın dillere destan güzelliğini
Zarbana adıyla bilinen tatlının nefisliğini
Ispat etmeye çalışacağız biz bugün Amasra’da
Lisanı çok tatlı buranın insanının
Amasra ismi ile meşhur salatasının
Cana can katan deli oğlan sarığının
Ağız tadına bakacağız biz bugün Amasra’da
Konyalı yazarlar şairler sende misafir
Çok arzu ediyorduk seni, işte geldik biz
Onun dünyada adı var Amasra ilçemiz
Karadeniz’in güzelliğini göreceğiz bugün Amasra da
Şek şüphe yok ülkemizin güzelliğinden
En sevilen bölge olan şu Karadeniz’den
Yeşilliğin yaz kış sizden hiç gitmeyişinden
Varıp bunları yazacağız bugün Amasra’da
Recai Çakır adı Amasra Belediye Başkanı’nın
Riyasız dürüst ve mert diyerek anılır senin adın
Dostlukla sevgisine mazhar oldun Konyalıların
Israrla bütün güzellikleri yazacağız Başkan bugün Amasra’da
Recai Başkan Çankırı Ilgaz Eğricek’te doğmuş,
Güzelliği ile meşhur Amasra’dan hanımını almış
Çok çalışmış Amasra Belediye Başkanı olmuş
Davet etmiş Konyalıları, gezmeye geldik Amasra seni
Rehber Melih Saylan’a ve Amasralı dostlara veda edip 13.00’te yola çıkarak 13.30'da Bartın’a geldik.
Şehrin en güzide, bütün tarihi maketlerinin birer örneğinin bulunduğu Karadeniz’den Bartın’ın içlerine doğru uzayan ve Bartın çayı diye adlandırılan içinde yük motorlarının nakliye yapabildiği o güzel çayın kıyısında havadar bir bahçede bizleri Belediye Başkanı Cemal Akın karşıladı. Üç dönemdir MHP’den başkan seçilmiş olan Bartın halkı tarafından çok sevildiği belli olan Başkan, Bartın hakkında bilgiler verirken yöreye has börek ve tatlılardan oluşan nefis yiyecekleri çay eşliğinde yudumladık.
Başkan Akın bu ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti. TYB Başkanı Hayri Erten Başkan Akın’a plâket ve Konya kitapları takdim etti. Akın’da ziyaretin anısına Başkan Erten’e bir plâket verdi. Bu güzel diyalogdan sonra yine ben doğaçlama olarak yazıverdiğim Bartın’ı ve başkanı ilgilendiren birkaç dörtlük şiiri okudum.
...
Bartın Belediye Başkanına...
Merkez ile beştir Bartın ilinin ilçesi
Karadeniz’le sıfırdır şu Kurucaşile’si
Amasra’nın meşhurdur şu tarihi evleri
Gezmeye doyum olmuyor Bartın’ım seni
Ulus ilçesi Karabük Kastamonu’yla komşu
Amasra’nın Karadeniz’le iç içe oluşu
Parthenios Bartın ismine dönüş konusu
Tanıtmak için yeterli bunlar Bartın’ım seni
Yazarlara yazacak şairler şiirleştirecek
Gelenler senin güzelliğinle büyülenecek
Akıllarında yer edeceksin tekrar gelinecek
Karadeniz’in incisi diye tanıyalım Bartın’ım seni
Cemal Akın Bey Bartın Belediye Başkanı
Çağırmış Bartın’a Konyalı şair ve yazarları
Araştırıp yazdı ozan İsmail sizin için bunları
Birçoğumuz ilk defa gezeceğiz Bartın’ım seni
Allah size üç dönem başkanlık lütfetmiş
Halk sizi çok sevdiği için oyunu vermiş
Biz başkana aşığız onun yuvası MHP demiş
Biz de başkanın ve personelinle sevdik Bartın’ım seni
Daha sonra önemli bir nikah işi için Başkan Akın aramızdan ayrıldı ve belediye görevlisi Nihal Çınçın ve bir başka hanım görevlinin rehberliğinde şehrin tarihi güzel yerlerini ve
zengin şehir müzesini yaya olarak gezdik. Şunu itiraf edeyim ki Bartın’a ayrı bir güzellik veren Bartın çayına ve zengin şehir müzesine hayran kaldım. Müze görevlisi hanıma sordum “Bu kadar tarihi zenginlik eserini nasıl elde ettiniz?” “Hocam bu müzede 2000’den fazla eser var bunların hepsi de halk tarafından ücretsiz bağışlanmış güzide eserlerdir” deyince kültüre hizmet böyle olur demek düştü bana da.
Konyalı Yazarların kentte bulunduğunu Karabük Gazeteciler Cemiyeti başkanlığından haber alan 22. Dönem Bartın Milletvekili Hacı İbrahim Kabarık da Bartın çayına nazır Parthenıos adlı restoranında biz yazarları misafir etti. Muhterem eşleri bizzat ızgaranın başına geçip bu kalabalık Konya gurubuna zevk ile, bol garnitürlü pilavlı köfte yanında bu gibi meşrubat ve karpuz ikramı yaptı. Bunlar Allah için bize böyle hizmet verirse bana da bu Hacı İbrahim beye ve eşine hemen anında doğaçlama bir akrostiş şiir yazmak düşer dedim yazdım. Yemek sonrası çay sohbetinde kendilerine huzurda okudum çok memnun oldular.
...
Parthenios Restoran Sahibi Bartın eski milletvekili Hacı İbrahim Kabarık’a...
H akkın rızasını bulabilmek için
A çmışsınız sofranızı misafirlere
C anı gönülden ikramda bulunmuş
I sınıp girivermiş tüm gönüllere
İ kramı izzeti çok içten ve candan
B ereket bulursunuz yüce Mevladan
R iya yapmaz asla korkar o Rabdan
A dınız yazılsın tarihe doyuran diye
H alil İbrahim sofranıza olsun bereket
İ nsin Allah katından size demet demet
M elekler yağdırsın haneye bol kısmet
K ırklardan bulasınız zengin bir hediye
A çılmış gönüller soranız didarında
B ol sulu Bartın çayının kenarında
A llahın sizlere en yüksek katında
Ravzasını açsın zengin gönlünüze
I smarlamışsın bizleri gelsinler diye
K oşarak geldik bakın zengin gönül’e
A ldı Konyalı yazarlar sizden hediye
Selam size ve eşiniz Hanımefendiye
Artık sohbete muhabbete doyum olmazdı. Saat 17.00 sularında Konya’ya dönmek üzere ayrıldık bu gezide emeği geçenleri tekrar kutluyor herkese teşekkür ediyorum.