Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi on dokuzuncu yılına girdi. Şube bunca zaman içinde yüzlerce önemli etkinliğe imza attı. Şehrimiz kültür ortamına önemli eserler kazandırdı.
TYB Konya Şubesi önümüzdeki cumartesi İl Halk Kütüphanesi'nde yapacağı "Üçüncü Yayın Yılında Çalı Dergisi" etkinliğine imza atacak...
Aslında geçen yılın son etkinliği 31 Aralık cumartesi günü yapılmış, Eğitimci yazar arkadaşımız Hasan Arslan'ın "Şahsiyet Onarıcısı Mehmet Akif" başlıklı konuşmasıyla hem Mehmet Akif'i anmış hem de 2011 etkinliklerine nokta koymuştuk. Fakat Dr. Aziz Ayva'nın vefalı bir davranışı ile Çalı'nın üçüncü yayın yılı nedeniyle bir etkinlik yaparak takvim dışı bir etkinlik daha düzenlemeye karar verildi, 2012 etkinlikleri ise mart ayından itibaren başlayacak.
Şubenin 21 Ocak'ta genel kurulu var, yeni bir yönetim seçilecek, yeni yönetimin de kültür etkinliklerini aynı hız ve şevkle sürdüreceğine inanıyorum.
TYB Konya Şubesi 2011 yılı etkinliklerinde şehrimiz kültürüne damgasını vurmuş kültür adamlarına öncelik verdi. Çok da iyi etti. Şehrimiz kültür adamlarının nasıl engin bir birikime sahip olduklarını bir kere daha görmüş olduk.
Şehrimizin etkin sivil toplum örgütlerinden biri de Aydınlar Ocağı oldu. İstisnasız her Salı Sille Kültür Evi'nde etkinliklerini sürdürdü.
Her iki kuruluşumuzun etkinliklerine zamanım yettiğince katılmaya çalıştım. Büyük çoğunluğuna katıldım diyebilirim. Kimi zaman bir sergiyle, imza günü ya da söyleşiyle etkinliğin içinde yer aldım.
1968 yılından bu yana yerel gazetelerimizde yazılarım yayınlanır. 18 yayınlanmış kitabım var. 33 kişisel fotoğraf sergim açıldı. Birçok derneğin ya kurucusu, ya yönetim kurulu üyesi, ya üyesiyim. Bunca zaman içinde şunu gördüm, şunu tespit ettim. Şehrimiz yöneticileri şehrimiz kültür dünyasından kopuk. Şehrimizin yetiştirdiği kültür adamlarına alabildiğine uzak duruyorlar.
Bu şehrin bir milli eğitim müdürü, müdür yardımcıları var değil mi? Var da, koltuklarından kalkınca o koltukları yitiriverecekler korkusuyla olsa gerek, bir yazar örgütünün hiçbir etkinliğinde ortalıkta görünmezler.
Haydi, valinin böyle etkinliklere katılmaya zamanı olmayabilir diyelim, kültürden-sanattan sorumlu bir yardımcısı yok mu?
Büyükşehirle birlikte üç büyük ilçe belediyemiz var. Bu belediyelerimizin kültürden-sanattan sorumlu birimleri var. Bu birimlerin başında burnundan kıl aldırmayan görevliler var. Böyle olduğu için de şehrimizle ilgili hiçbir kültür etkinliğinde burunlarını göstermezler.
Bunlar benim kişisel düşüncelerim, hiçbir sivil toplum kuruluşumuzun yukarda andığım kişi ve kurumlara mihnetleri yok. Onlar kendi çaplarında yapacaklarını yapıyorlar. Ben sadece olması gerekeni söylüyorum.
TYB Konya Şubesi önümüzdeki cumartesi İl Halk Kütüphanesi'nde yapacağı "Üçüncü Yayın Yılında Çalı Dergisi" etkinliğine imza atacak...
Aslında geçen yılın son etkinliği 31 Aralık cumartesi günü yapılmış, Eğitimci yazar arkadaşımız Hasan Arslan'ın "Şahsiyet Onarıcısı Mehmet Akif" başlıklı konuşmasıyla hem Mehmet Akif'i anmış hem de 2011 etkinliklerine nokta koymuştuk. Fakat Dr. Aziz Ayva'nın vefalı bir davranışı ile Çalı'nın üçüncü yayın yılı nedeniyle bir etkinlik yaparak takvim dışı bir etkinlik daha düzenlemeye karar verildi, 2012 etkinlikleri ise mart ayından itibaren başlayacak.
Şubenin 21 Ocak'ta genel kurulu var, yeni bir yönetim seçilecek, yeni yönetimin de kültür etkinliklerini aynı hız ve şevkle sürdüreceğine inanıyorum.
TYB Konya Şubesi 2011 yılı etkinliklerinde şehrimiz kültürüne damgasını vurmuş kültür adamlarına öncelik verdi. Çok da iyi etti. Şehrimiz kültür adamlarının nasıl engin bir birikime sahip olduklarını bir kere daha görmüş olduk.
Şehrimizin etkin sivil toplum örgütlerinden biri de Aydınlar Ocağı oldu. İstisnasız her Salı Sille Kültür Evi'nde etkinliklerini sürdürdü.
Her iki kuruluşumuzun etkinliklerine zamanım yettiğince katılmaya çalıştım. Büyük çoğunluğuna katıldım diyebilirim. Kimi zaman bir sergiyle, imza günü ya da söyleşiyle etkinliğin içinde yer aldım.
1968 yılından bu yana yerel gazetelerimizde yazılarım yayınlanır. 18 yayınlanmış kitabım var. 33 kişisel fotoğraf sergim açıldı. Birçok derneğin ya kurucusu, ya yönetim kurulu üyesi, ya üyesiyim. Bunca zaman içinde şunu gördüm, şunu tespit ettim. Şehrimiz yöneticileri şehrimiz kültür dünyasından kopuk. Şehrimizin yetiştirdiği kültür adamlarına alabildiğine uzak duruyorlar.
Bu şehrin bir milli eğitim müdürü, müdür yardımcıları var değil mi? Var da, koltuklarından kalkınca o koltukları yitiriverecekler korkusuyla olsa gerek, bir yazar örgütünün hiçbir etkinliğinde ortalıkta görünmezler.
Haydi, valinin böyle etkinliklere katılmaya zamanı olmayabilir diyelim, kültürden-sanattan sorumlu bir yardımcısı yok mu?
Büyükşehirle birlikte üç büyük ilçe belediyemiz var. Bu belediyelerimizin kültürden-sanattan sorumlu birimleri var. Bu birimlerin başında burnundan kıl aldırmayan görevliler var. Böyle olduğu için de şehrimizle ilgili hiçbir kültür etkinliğinde burunlarını göstermezler.
Bunlar benim kişisel düşüncelerim, hiçbir sivil toplum kuruluşumuzun yukarda andığım kişi ve kurumlara mihnetleri yok. Onlar kendi çaplarında yapacaklarını yapıyorlar. Ben sadece olması gerekeni söylüyorum.