Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi güzel işler yapmaya devam ediyor.
Her hafta TYB bahçesinde yapılan ilgi çekici ve oldukça faydalı kültürel programlar yanında, zaman zaman "yazılacak çok şeyimiz var" kapsamında düzenlenen şehir gezileri de hem çok yararlı olmakta hem de yazarlar arasındaki dostluğu ve kardeşliği pekiştirici rol oynamaktadır.
Daha önce düzenlenen Bursa-Çanakkale ve Karaman gezilerine ilave olarak geçtiğimiz hafta sonunda gerçekleştirilen Kayseri gezisi de gayet güzel ve çok olumlu bir ortamda geçti. Ayrıca inanıyorum ki bu gezi katılanlar açısından oldukça faydalı sonuçlar ortaya çıkarmıştır.
Bursa-Çanakkale gezisinden sonra katılma imkânı bulduğum Kayseri gezisi de, bu tür gezilerin insanda ne kadar fazla bilgi birikimi sağladığı ve katılımcıları ruhsal olarak ne kadar çok dinlendirdiği gerçeği bir kere daha teyid edilmiş oldu.
Bu bakımdan yazımın başında, böylesine güzel işlere imza atan ve son olarak da, Selçukluların Konya'dan sonra en büyük merkezi olan Kayseri'ye gezi düzenleyerek bu şehrimizdeki güzelliklerin görülmesine vesile olan başta TYB Konya Şube Başkanı Sayın Mehmet Ali Köseoğlu olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyor, candan teşekkürlerimi sunuyorum.
Kayseri'ye daha önce de birkaç kez gitmeme rağmen hiç bu gezi de olduğu kadar alıcı gözle bakmamıştım ve bu gezide gördüğüm bazı yerleri görmemiştim.
Daha önce çok arzu etmeme rağmen görmediğim yerlerden birisi olan Erciyes'i yakından müşahede etmek hakikaten insan ruhunda bambaşka duygular uyandırıyor. Başı dumanlı Erciyes'in yüceliğinin, insanda onu ve tüm kâinatı yaratan Allah'ın ululuğunu ve yüceliğini hatırlatmaması mümkün değil.
Erciyes eteklerinde yaptığımız damak tadımıza uygun ve zengin kahvaltı ve bu kahvaltıdan itibaren Kayseri Büyükşehir Belediyesi Eğitim A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Refik Tuzcuoğlu'nun grubumuzla yakından ilgilenmesi zikredilmeye değer hususlardır. Bu bakımdan 2004 yerel seçimlerinde refikim olan Sayın Refik Tuzcuoğlu'na bu ilgi ve alâkası dolayısı ile teşekkür etmek görevimizdir.
Erciyes civarında bulunan Tekir yaylası, biraz ileride oluşturulan sunni gölet, Erciyes yolu üzerinde bulunan Hacılar ilçesinin yeşilliğini bozmadan hatta daha da geliştirerek sanayi şehri haline gelmesi ve Kayseri'yi kalkındıran bir bölge konumunda olması, Konya'da geçmişte yaşanılan şimdi ise sadece adı dillerde kalan bağcılık kültürünün Kayseri'de oldukça geniş anlamıyla yaşanılıyor olması gibi konular konuşulmaya, izlenmeye ve görmeye değer konulardır.
Ayrıca Erciyes'in gerek görselliği adına gerekse uluslar arası boyutta bir kayak merkezi olması adına yapılan ve yapılmakta olan teleferik başta olmak üzere, sosyal tesisler, oteller, geniş yollar ve kilometrelerce uzanan kayak pisti gibi kongre merkezi ve tatil merkezi olması yolundaki yatırımlar gerçekten dudak uçurtacak cinsten büyük yatırımlar olarak ortaya çıkmaktadır.
Kayseri'de gerçekleştirilen ve daha da fazla geliştirmek ve ilerletmek için çalışılan teleferikle çıktığımız Erciyes'in 2600. metresinde başı dumanlı dağın zirvesini yakından görmek, yaratıcının harikulade sanatını gözler önüne sermektedir. Tablolarda resim olarak gördüğümüzü hemen karşımızda canlı olarak görüyor olmak ve bu muhteşem dağın 3400. metresine kadar tesisler kurmak için çalışıyor olmak imrenilecek hususlardır.
Erciyes'in muhteşem görüntüsünü arkamızda bırakarak, Kayseri merkezinde devam eden gezimiz sırasında gördüğümüz, Kayseri'nin ulaşım sıkıntısı oluşturmayan oldukça geniş caddeleri, Kayseri'nin her yanını sarmış olan yeşil dokusu, en son modern tarzda gerçekleştirilen tramvayı, şehrin tanıtımı için yapılan kent müzesi ve modern Kadir Has stadı ile her türlü kültürel programlara ev sahipliği yapan Kayseri Büyükşehir Belediyesi yoğun burç kültür evi gibi yerler takdirle yad edilmesi gereken yerlerden bazılarıdır.
Selçukluların önemli bir merkezi olan Kayseri'de bugüne kadar korunan Selçuklulardan kalma iç kale ve tarihi kapalı çarşısı da Kayseri'nin modern bir şehir olarak gelişirken tarihi dokusunu da muhafaza ettiğinin en önemli göstergesi olarak karşımızdadır.
Ayrıca maddi yönden büyük gelişme sağlayan Kayseri, manevi önderlerden de yoksun değildir.
Adı Konya'mızla özdeşleşen Mevlâna hazretlerinin babasının vefatından sonraki mürşidi Seyyid Burhaneddin Tirmizi hazretlerinin türbesi Kayseri'de bulunmaktadır. Kalplerde bulunan sırları bildiğinden dolayı Seyyid Sırdan olarak bilinen ve kâmil bir mürşid olan Seyyid Burhaneddin Tirmizi hazretleri, maneviyatı ile Kayserililere yol göstermekte ve onlara manevi olarak öncü olmaktadır. Bu büyük zâtın huzurunda Fatihalar okumak ve Yüce Allah'tan böylesine büyük zatların şefaatlerini talep etmek insana ayrı bir huzur vermektedir.
Maddi, mânevi ve tarihi zenginliği ile görmeye ve gezmeye değer bir şehrimiz olan Kayseri'yi tam anlamıyla idrak ederek, anlayarak ve güzelliklerini kavrayarak görmekten büyük memnuniyet duyduk, sevindik. Bu memnuniyet ve gönül huzuru içinde bizi her haliyle sarıp sarmalayan Konya'mıza geri döndük.
Bizlere bu güzellikleri yaşatan TYB Konya Şubesine ve Mehmet Ali Köseoğlu beye bir kere daha, ayrıca gezimizin başından sonuna kadar bizleri yalnız bırakmayan Kayseri Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Ahmet İlhan ve Vedat Sağlam'a da teşekkürlerimi sunarak bu yazımı da şöyle noktalıyorum.
TYB Konya Şubesinin çok değerli yöneticileri ile, değil Çanakkale ve Kayseri'ye Osmanlı döneminin en kötü sürgün yeri olan Fizan'a bile giderim dersem inanın mübalağa etmiş olmam.
Mutlu yarınlar efendim.