Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi'nde "Doğu Batı Farklılık Karşıtlık ve Gelenek" konuşuldu. Diyarbakır Dicle Üniversitesi (DÜ) Felsefe Bölüm Başkanı Doç. Dr. Bülent Sönmez'in konuşmacı olarak katıldığı program Konya İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu'nda gerçekleşti. Programa TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu'nun yanı sıra Türk Dil Kurumu Üyesi Prof. Dr. A. Kazım Ürün, Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, Konya İl Halk Kütüphanesi Müdürü Hasan Coşar, Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Fakülte Sekreteri Halil İbrahim Çelik, Prof. Dr. Nazmi Zengin, akademisyenler, yazarlar ve öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.
İLKELER, ORTAK DEĞERLERDİR
Sönmez; "İslam dünyasını tehdit eden komünizm, kapitalizm ve faşizmdir. Son iki yüz yıl içinde bu üç unsurun bütün insanlığı büyük felaketlerin eşiğine getirdiğini görürüz. Tabi bunlar çözüm olarak ortaya çıkan diyalektiklerdir. Faşizm bu diyalektiğin değişik bir okuma şeklidir. Yani güçlü olanın ayakta kalması, Darwinci hayat felsefesinin ayakta kalması gibi... Bunlar batının 'akıl-bilim-ilerleme" dediği ve ilkeden-bağdan kopuk anlayışıdır. İlkeler, insanlığın ürettiği ortak değerlerdedir, hayatın içindedir ve insanın kendisindedir. Niche, merhameti zayıflık olarak nitelemesine rağmen kendisi de oldukça merhametli bir insandı. Fikirleri kendisiyle çelişiyordu. İnsanlığın örnek alması gereken en önemli şey ürettiği bikirler üzerinde çok ciddi eleştiriler-kritik yapabilmesidir" dedi.
KAYNAK ALIRSAK ÇIKMAZA GİRERİZ
Bizdeki sıkıntının batının konu olarak değil kaynak olarak alınması olduğunu işaret eden Sönmez,şöyle devam etti: Bu teoriler kendi sosyal koşulları içerisinde üretilmiştir. Şimdi biz bunları konu olarak alırsak istifade ederiz, kaynak olarak alırsak çıkmaza gireriz. Üniversitelerimizde okutulan bu bilgilerin toplumumuzda hiçbir karşılığı yoktur. Felsefe tarihi diye bir şey okutuyorsunuz; Tales'le başlıyor, tamamen uydurulmuş bir bilgi kurgusudur. Bunların bizim hayatımızda herhangi bir karşılığı yoktur. Bunları konu olarak alırsak istifade edebiliriz, ama kaynak olarak alırsak tam bir kültürel şizofreni ortaya çıkar. Çünkü bu bilgilerin anlam dünyamızda bir karşılığı yoktur. Türkiye'de bir İbnî Sinâcıya, bir İbnî Arabîciye rastlayamadım; ama Hegelci çok gördüm.
BATI KARŞITLIĞI BİR YERE GÖTÜRMEZ
"Batı karşıtlığıyla bir yere varamayız" diyen Sönmez, "İslam dünyası bir kısır döngü içindedir. Bundan kurtulmak için de Selefîlik, Gazalî İhyâcılığı ve yeniden kurmacılık dediğimiz Muhammed İkbâl'in temsil ettiği akımlar mevcuttur. Selefî'lik geriye ve ileriye kapatmış kendisini, Gazalî İhyâcılığı dışa kapalı içine açık, Yeniden Kurmacılık ise doğudan, batıdan nereden gelirse alıp yeniden bir fikir kurmak, yeniden insan tanımına dönmek düşüncesidir. Müslümanların zihinlerini bu kültürel şizofreniden kurtarmaları ve özgüven duymaları gerekiyor.Müslümanlar darbe yerse insanlık darbe yer. Çünkü Müslümanlar insanlığı temsil eden tek topluluktur. Müslümanlık çökerse insanlık çöker.
İnsanın olduğu, ailenin olduğu, cenazenin olduğu her yerde insanlarla konuşacağımız ortak bir zemin mutlaka vardır. Egemen paradigma geleneği yok etmeye çalışsa da gelenek hâlâ doğuda da batıda daayakta durmaktadır" diyerek sözlerini tamamladı. Programın sonunda günün anısına Doç. Dr. Bülent Sönmez'e TYB Konya Şube Başkanı M. Ali Köseoğlu ve Prof. Dr. Nazmi Zengin hediye takdim etti.