Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi tarafından düzenlenen ve Büyükşehir Belediyesinin katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Dr. Salih Gürbüz, Kent Bağlamında İnsan ve İletişim konusunu anlattı.
İnsanın doğduğu andan itibaren iletişim içerisinde olduğunu, büyüdükçe bu iletişimin şekli ve çerçevesinin değiştiğini söyleyen Dr. Gürbüz, insanın yaptığı bu iletişim sayesinde diğer canlılardan ayrı bir kimliğe kavuştuğunu söyledi.
İnsanlar arası iletişimin gösterdiği gelişimden de bahseden Dr. Salih Gürbüz, gazete ile başlayan iletişimin telgraf, telefon ve radyo gibi iletişim araçları ile gelişim sağladığını televizyon ile bütün topluma yayıldığını hatta televizyonlar üzerine örtülen danteller ile evlerin vazgeçilmezleri arasına girdiğini söyledi. 1990’lı yıllara kadar ülkemizde yalnızca TRT’nin televizyon yayını yaptığını daha sonra Star, Teleon ve Shov TV gibi kanalların yayın hayatına başlayarak bu alanda çok sesliliğe kavuşulduğunu belirten Dr. Salih Gürbüz ülkemizin özel televizyon kanalları ile tanışmaya başladığı yıllarda internet ile de tanıştığını 2018 yılı itibari ile nüfusun yüzde seksenine yakınının internet kullandığını söyledi.
İnternetin bu gün toplumu adeta esir aldığını alışverişlerin dahi internet aracılığı yapılmaya başlandığını söyleyen Dr. Salih Gürbüz, doğru kullanılmayan internetin faydasından çok zararının bulunduğunu, özellikle çocuklar üzerinde yıkıcı bir etki yaptığını, sanal ortamda kimlik bilgilerini paylaşan çocukların daha sonra zor durumlarda kaldıklarını belirtti.
Dr. Salih Gürbüz, çocukların sanal âlemin esiri olmamaları konusunda ailelere büyük görevler düştüğünü, ancak ailelerin büyük bölümünün de aynı dertten muzdarip olduğunu söyledi.
Sanal âlemde dolaşan bilgilerin çoğunlukla köksüz ve asılsız olduğunu, bu âlemin insanı esir alıp toplumla diyalog kurmasının önüne geçtiğini, özellikle çocukların ve gençlerin bağımlı hale gelerek aile, akraba, komşu ve çevre ile bağlarını tamamen kopardıklarını belirten Dr. Salih Gürbüz, İtalyan siyasetçi Sartori’nin ‘İnternetin insana verdiği rahatlık, uyuşturucunun verdiği rahatlamadan farklı değildir’ sözlerine değinerek “Çocuklarımız eskiden olduğu gibi babalarını kapıda karşılamıyorlar. Karşılasalar bile ellerinde cep telefonları babanın yüzüne bakmadan bir hoş geldin diyerek kendilerine ait tecrit edilmiş odalarına kaçıyorlar” dedi.
İnternetin insanlar arası sıcak iletişimi bitirdiğini, karşısındaki muhatabın yüzünü görmeyen ve hatta gerçek kimliğini bilmeden iletişime geçildiğini de belirten Dr. Salih Gürbüz, bunun da birçok olumsuzluğu beraberinde getirdiğini özellikle çocukların ödül, oyun indirme gibi vaatlerle kandırılıp kişisel bilgilerinin alındığını söyledi. Bu tür iletişimler sonucunda da son zamanlarda özellikle küçük yaşta çocuk kayıplarının arttığını, bunun çözümünün de ailelerde olduğunu ifade etti.
Konuşmasının sonunda Sosyal Medyanın Risklerine de değinen Dr. Salih Gürbüz bunları şu şekilde sıraladı.
Dezenformasyon, Cinsellik ve Şiddet, Etik İhlali ve Sahte Kimlikler, Sosyal Medya ve Bağımlılık, Sosyal Medya ve Gösteri Kültürü, Enformasyon/ Bilgi Seli- Bilgi Kirliliği ve Bilinçsiz Toplum, Sosyal Medyanın İnsanı Etkileme Gücü, Sosyal Medyanın Davranışlar Üzerindeki Etkisi, Sosyal Medyadaki Taraflı ve Yanlış İçerikler, Sosyal Medyada Gönüllü ve Gönülsüz Mahremiyet, Sosyal Medya ve Elitizim.
Sosyal Medyanın vazgeçilmezler arasında yerini aldığını ancak bunun nasıl kullanılması gerektiği hakkında insanları bilinçlendirmenin gerekliliğinin her gün kendisini biraz daha hissettirdiğini söyleyen Dr. Salih Gürbüz, bu bilincin de daha ilkokul çağından itibaren okullarda konunun uzmanları tarafından verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Konuşma sonrasında Dr. Salih Gürbüz’e günün anısına katılım belgesini veren TYB Konya Şubesi Başkanı Prof. Dr. Hayri Erten yaptığı kısa konuşmada konunun çok önemli olduğunu sosyal medya alanında Milli Kültür ve Dinî hassasiyet taşıyanların daha etkin rol oynamaları gerektiğini bunun için de sanat, sinema, tiyatro ve sanal âleminde faaliyet göstermeleri gerektiğini söyledi.