TYB’de Şeb-i Arûs Haftası’nda Mevlânâ ve Yesevî Konferansı

TYB Konya Şubesi tarafından yıllık etkinlik takvimi akışı kapsamında düzenlenen programlara devam edildi. Bu hafta’nın programın 746.sı düzenlenen...

TYB Konya Şubesi tarafından yıllık etkinlik takvimi akışı kapsamında düzenlenen programlara devam edildi. Bu hafta’nın programın 746.sı düzenlenen Şeb-i Arûs haftası programlarına denk gelmesi vesilesi ile Ahmet Yesevî ve Divan-ı Hikmet üzerine çalışmaları ile tanınan Dr. Hayati Bice konuşmacı olarak çağrıldı. Divanı Hikmet’in en kapsamlı baskısı olan 256 Hikmetin yer aldığı kitabı hazırlayan Dr. Hayati Bice’nin konuşmasını “Tasavvuf Günümüze Ne Söyler” başlığı altında sundu.

Kılıçarslan Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinliğe ilgi çok fazla idi. Konferans salonunu hınca hınç dolduran dinleyicilerin büyük çoğunluğunu öğrenciler oluşturdu.

Konuşmasını görsel malzemelerle destekleyen Dr. Bice, Ahmet Yesevî Türbesi hakkında bir sunum yaptı. Komünizmin hakim olduğu dönemlerde Yesevî’nin türbesinin bulunduğu külliyenin bir süre “Ataizm Müzesi” olarak görev yaptığını belirten Dr. Bice, “Ama komünist idare sırf reklam olsun diye bu yapının ayakta kalması için bakım yaptırdı ve bunu propaganda aracı olarak kullandı.” dedi.

Konferansın ikinci kısmında ise özelde Yesevî ve Mevlâna genelde İslâm mutasavvıflarının bugünün insanına sunduğu imkânlar dile getirildi. Günümüzdeki çocuk ve gençlerin manevî hayatını olumsuz yönde etkileyen faktörlerin yol açtığı bunalımların çözümü noktasında tasavvuftan nasıl bir reçete üretilebileceği üzerinde duruldu. Batı dünyasının kültür ürünlerinin oluşturduğu yabancılaşmaya karşılık Yesevî ve Mevlâna gibi Allah dostlarının eserlerinden hazırlanacak kitapların ve film vb. ürünlerin önemi vurgulandı. Konferansın sonunda ise insanların maneviyatına zarar veren sahte mürşitlere karşı hikmetlerde yapılan Yesevîce uyarılar dile getirildi.

Oruç tutup halka riya eyleyenleri / Namaz kılıp tesbih ele alanları / Şeyhim diye başka bina koyanları / Son anda imandan ayrı eyledim (54)

İradesiz, icazetsiz mürşid olmaz / Tarikatın yollarını asla bilmez / Müptedidir iradeye layık değil / Böylelerinden bucak bucak kaçmak gerek (76)

Âlimim diye kitap okur anlamını bilmez / Çoğu ayetin anlamını asla bilmez / Büyüklenme ben- benliği dini tutmaz / Âlim değil cahildir dostlar ey (83)

Ahir zaman bilginleri zalim oldu / Hoş geldin deyiciler bilgin oldu / Hakkı söyleyen dervişlere düşman oldu / Nasıl kötü zamanlar oldu dostlar(89)

Molla müftü olanlar, yanlış fetva verenler / Akı kara eyleyenler o Cehenneme girmişler / Kadı imam olanlar, haksız dava eyleyenler / O eşek gibi olarak yük altında kalmışlar / Haram yiyen hâkimler, türlü türlü giyenler / Altın tahta oturanlar toprak altında kalmışlar(99)

Ey sûfî ibadet eylersin hepsi kibir ve riya / Can ve gönül dünyaya mağrur dillerinde ah-vah / Can verirken olacağın iman nurundan ayrı / Sufi-nakş oldun veli, asla Müslüman olmadın(118)

DİVAN-I KEBİR’DEN

A dostum, aşka dertceğiz gerek; dertle dopdolu bir gönül, sarıca bet beniz olmalı. Gönül derdi iç yanışı olmadıkça, özleyiş dâvan soğucak olur doğrusu. Bir iş eri olmak istiyorsan, tez işinden gücünden ayrıl, tek ol.

MESNEVİ'den

Ey Hakk'ın rızâsından nefret eden sahte şeyh! Sen başına bir kaç kör kişi toplamış, acı suya benziyorsun. "Bunlar benim müritlerim, ben ise acı bir suyum, bunlar beni içerler de kör olurlar." diyorsun. Sen kendi suyunu ledün denizinden (bahr-ı ilâhîden) tatlılaştır, acı suyu şu körlere tuzak yapma. Kalk Allâh arslanlarını, yâni velîleri gör de, sen de onlar gibi, yaban eşeği avla. Sen nasıl oluyor da köpek gibi, kör yakalıyorsun? Velilerin sözleri de, yaptıkları işler de aydınlıktır, sıcaktır, samimidir. Sahte şeyhlerin, aşağı kişilerin işleri ise kandırmak, hile yapmak ve utanmazlıktır. Sahte şeyhlerin adları, sözleri tuzaklara benzer. Onların kulağı okşayan,fakat rûhânî olmayan güzel sözleri, ömrümüzün suyunu emen kumdur. Kum gibi ömür suyunu emen, bizi tüketen boş sözler olduğu gibi, içinden âb-ı hayat fışkıran kum da vardır. Bu kum pek az bulunur. Sen git de içinden irfan coşan, ilâhî sırları meydana vuran kumu ara. Her tarafta gulyabaniler, yâni sahte şeyhler var. Onlar seni çağırıpdurmadalar ve sana; "Kardeş; yol mu arıyorsun? Yol işte burada, buraya gel!" diyeseslenmedeler. Onların her biri; "Ben, bir yol gösterici ve kılavuzum. Gel, bu çok tehlikelive ince yolda ben sana arkadaş olayım." der. Aslında, seni çağıran o sahte şeyh ne kılavuzdur, ne de Hakk yolunu, hakikat yolunu bilir. Ey Yûsuf! O kurt huylunun yanına çok gitme, az git!

Konuşma sonunda Dr. Hayati Bice’ye TYB Konya Şubesi Onursal Başkanı Ahmet Köseoğlu günün anısına bir plaket takdim etti. Prof. Dr. Nazmi Zengin, Doç. Dr. Sefer Solmaz ve Dr. Öğretim Üyesi Hacı Ahmet Şimşek tarafından kitap takdim edildi. Toplu fotoğraf çektirildikten sonra TYB Konya Şubesi Binasına geçilerek sohbete devam edildi.

Haberler Haberleri

Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Taşkent'te yapılacak
TYB Konya'da Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp Anıldı - Felsefeyi Sosyolojiyle Yenilemek
Vefatının 30. yılında Tarık Buğra
Konyalı On’lar Perşembe Sohbetlerinde Nail Bülbül Konuştu
Konyalı On’lar Perşembe Sohbetlerinde Kâmil Uğurlu Konuştu