Ellili yaşıma bakmadan yeni bir üniversiteye başlamam yüzünden, vizeler, finaller derken, dersler yazılarımın da aksamasına neden oldu. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde KTO konferans salonunda Türkiye Yazarlar Birliği 8. Olağan Genel Kurulunun yapılması neticesinde seçilen yeni başkanı kutlama fırsatım olamadı. Gecikmiş bir kutlama da olsa, hayırlı, uğurlu, yararlı, verimli bir başkanlık olsun diyorum.
TYB Başkanlığına seçilen, Konya Yazma Eserler Müdürü Bekir Şahin Bey, idareciliğinin yanı sıra Konya kültürümüze önemli hizmetleri olan, bilgisini paylaşmaktan imtina etmeyen, değerli bir insan, değerli bir yazar. Sanıyorum bundan sonra küçük ve afacan oğlu Veysel babasını az görmekten daha çok şikayet edecek. Veysel, yaşı küçük aklı ve zekası büyük, dünya tatlısı bir evlat. Veysel'i TYB'nin Odunpazarı gezisinde annesinin elini tutmuş arka arkaya sorular sorarken görmüştüm ve dikkatimi çekmişti. Amma ne sorular... Bir dakika susmadan, bir dakika yerinde durmadan... Zeka fışkıran sorular... Bekir Bey'in oğlu olduğunu sonradan öğrendim. Allah(cc) sağlıklı, hayırlı, uzun ömür nasip etsin.
Konya TYB Şubesi Başkanı olmak biraz fazla özveri istiyor. Zira geliri kıt olan, hatta yok denecek kadar kıt olan bir sivil toplum örgütü. TYB'nin yıllık takvimi dolu dolu ve kaliteli geçer ama perde arkasına baktığımız zaman, biraz zor şartlarda güzellikler dinleyicilere sunulur. Bu zorlukları Bekir Bey de daha önce TYB üyesi olduğu için yakından biliyor. Zor da olsa böylesi manevi bir görevi üslendi. Dileğimiz, kültüre değer veren kurumların TYB'ye destek olmasıdır.
Önceki TYB Başkanı Ahmet Köseoğlu zamanında pek çok güzel hizmetler gerçekleştirildi. Konferans günleri TYB'nin bahçesi dinleyicilerle doldu taştı. Birkaç hafta süren, Mesnevî okumaları, Nurettin Topçu, Necip Fazıl Kısakürek okumaları... Cumartesi günleri bir yazar, akademisyen ya da herhangi bir aydınımızın konuşmaları, sinevizyon gösterileri, sergiler, anma programlarıyla tarihimize, günümüze ve geleceğimize ışık tuttu.
Daha önceki seçimler sonucunda , "Yönetim kurulunda neden hiç kadın yazar yok" eleştirisi yapılırdı. Aslında TYB'ye üye olan hiçbir yazar, ne "ben yönetim kurulundayım" havasına girdi, ne de yönetim kurulunda olmayan hiçbir yazar "ben neden yönetim kurulunda değilim" veya "ben yönetimde değilim, bu görevi ben yapmam" dedi. Her üye kendisine verilen görevi yerine getirdi, bildiğim kadarıyla.
Bu seçimde iki bayan, Hüzeyme Yeşim Koçak ve Melâhat Ürkmez'in de yönetime alındığını KTO'nun salonundan girerken öğrendim. Her ne kadar isim olarak yönetimde olup olmamamız önemli olmasa da dileriz bayan sayısı önümüzdeki yıllarda daha da artar.
Kongrede Sayın Valimiz Aydın Nezih Doğan, birçok bürokrat, komşu şehirlerden belediye başkanları ve çok sayıda entelektüel değerimizin de kongrede bulunması TYB'ye güç verdi.
Konya ve Konyalı tarihiyle, kültürüyle çok güzel hizmetlere layık. Bu hizmetler de ancak birlik beraberlikle mümkündür. Ötekileştirmeden, farklılaştırmadan birlik, beraberlik.
"Dilde, fikirde, işde birlik" İsmail Gaspıralı'nın ruhu şâd olsun.
Konya postası 26.01.2010